FATİH BATTAR Çorum Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Akupunktur Polikliniği hizmete girdi. Alanında uzman Dr. Öğretim üyesi Coşkun Öztekin tarafından uygulanan Akupunktur tedavisinde hastalar, obezite, migren, boyun ve sırt ağrısı başta olmak üzere pek çok şikâyetlerine çare bulabilecek. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) endikasyon listesinde yer alan, başta migren, baş ağrıları vd. nörolojik rahatsızlıklar, hipertansiyon gibi kalp damar hastalıkları, stres depresyon, panik atak, uykusuzluk gibi psikolojik temelli rahatsızlıklar, sırt, bel boyun ağrıları, kireçlenmeler, kronik farenjit, sinüzit, alerjik rinit, adet düzensizlikleri kısırlık, kabızlık gastrit, tyroid hastalıkları, sedef, akne gibi cilt hastalıklarının tedavisinde olumlu sonuçlar veren akupunktur tedavisini Dr. Öğretim üyesi Coşkun Öztekin uyguluyor. Akupunktur Polikliniği’nde öncelikle polikliniğe başvuran hastayı muayene ederek gerekli laboratuvar ve radyolojik tahliller istendikten sonra tanı koyularak tedaviye başlanıyor. Akupunkturda seansların sayısı hastalığın tanısına, toplam tedavi süresine ve hastanın yaşına göre farklılık gösteriyor. Akupunktur tedavisinde kişinin kendi vücudundaki mevcut olan enerji merkezlerinin harekete geçiriliyor. Kişiye herhangi bir ilaç enjekte edilmeyen ve hiçbir yan etkisi bulunmuyor. Ayrıca tedavi sırasında kişiye özel tek kullanımlık iğneler kullanılıyor. Akupunktur tedavisi ile ilgili İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi; Akupunktur; Latincede acus (iğne) ve punctura (delmek, batırmak) kelimelerinden türemiş bir sözcüktür. Bu teknikte vücut yüzeyinde belirli noktalara iğne batırarak hastalara tedavi uygulanır. Ancak vücuda hiçbir ilaç verilmez. Bu yüzden de akupunktur yöntemi ile ilaçların neden olabileceği yan etkilere maruz kalınmaz. Binlerce yıldır uygulanan bir tedavi yöntemidir. Arkeolojik kazılarda, M.Ö. 1000 yıllarında Shang hanedanı zamanının iğnelerine rastlanmıştır. Akupunkturla ilgili yazılan dökümanların tarihi milattan öncesine kadar gitmektedir. En eski kaynak ise Sarı imparator Huang Di Nei Jing ile veziri arasında geçen konuşmalar tarzında olan “Yellow Empreror’s Classic of Internal Medicine” adlı kitap bilinir. Son 200 yıldır da Akupunktur tüm dünyada yaygınlaşan bir yöntem olmuştur. Akupunkturda iğneler, “meridyen” adı verilen yollar üzerine belirli noktalara batırılır. Meridyenlerin üzerinde “Qi” adı verilen yaşam enerjisi aktığı düşünülür. Ancak birçok ülkede yapılmış ve yapılmakta olan çalışmalarda akupunkturun sadece mistik bir öğreti değil, bunun ötesinde ölçülebilir, fizyolojik etkileri üzerine odaklanılmıştır. Akupunkturun; ağrı kesici, yapım ve yıkım olaylarının dengelenmesi, psikiyatrik, bağışıklık sistemi gibi farklı yönlerden etkileri vardır. Ayrıca vücudumuzdan salgılanan; endorfinler, serotonin, dopamin gibi sağlıklı duygu durumumuzun devamı için gerekli maddeler üzerine de etkileri vardır. Aynı şekilde Akupunktur, bağışıklık sistemi hücrelerine etki ederek bağışıklık sistemimizin düzenlenmesine de katkıda bulunur. Dünyada saygın bazı kuruluşlar; Sağlık bakım sağlayıcılarının ağrı yönetiminde multdisipliner yaklaşım yapmalarının uygun olduğunu bildirmişlerdir. Bu anlamda Akupunkturu da ağrı tedavisinin bir parçası olarak gömüşlerdir. Akupunktur, kas-iskelet sistemi ağrıları, migren, romatizmal hastalıklara bağlı ağrılar, kilo kontrolü gibi çok çeşitli hastalıklarda kullanılmaktadır. T.C. Sağlık Bakanlığı Hitit Üniversitesi Çorum Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akupunktur polikliniğinde hastalara bilimsel bir zeminde akupunktur hizmeti verilmektedir.”