Aile bir apartmanın temeli gibidir. Bina inşa edilirken öncelikle temele ve akabinde diğer bölümlerine ne kadar hassasiyet gösterilirse, olası depremlere karşı binanın direnci de ona mukabil olacaktır. Eğer binanın inşaat aşamasında önceden belirlenen kurallara aynen uyulmadıysa sonradan meydana gelecek orta şiddetteki depremlerde bile zarar görüldüğünde eyvah!  Diye yanıp tutuşmak boşunadır. Bu cepheden baktığımızda, ailelerde toplumun aynası hükmündedir. Bir memleketin yükselmesi ev ve aile muhabbetine bağlıdır. Aile mutluluğu sağlanırsa, toplum mutluluğu kendiliğinden geliverir. Ailelerde huzur yoksa afiyet yoksa toplumda sıkıntılar bir bir ortaya çıkmaya başlar. Bir yazarın ifadesiyle ' Formatı bozulmuş, anne- babalar türer' şiddet baş gösterir, cinayetler normalleşir. Ölen niye öldüğünü, öldürende niye öldürdüğünün farkında bile olmaz ve arada çocuklar perişan olur. Çocuklar anne-babalarının kötü örnekleriyle bozulmaya devam ettikçe yeni bir dünya kurulamaz. Komşularınızda bir sıkıntı olsa, siz balkonda oturup afiyetle çay içemezsin. Yaratılış gereği içiniz kan ağlar. Keşke elimden bir şeyler gelse diye mırıldanır durursunuz.
Eskiden büyüklerimiz, evliliğe adım atacak genç kızlarını, oğlanlarını dizinin dibine alır ve bir ömür boyu kulaklarına küpe olabilecek türde öğütler verirdi.34 sene önce Kargı ilçemizde bayanlara yönelik verdiğim 'Ailede Huzur' konulu konferansta şu örneği vermiştim: Darbı mesel haline gelmiş, 'Oğlum evleninceye kadar oğlum, kızım ölünceye kadar kızım' türü bir yanlış anlayışımız var. Hâlbuki oğlumuzda kızımızda ölünceye kadar bizlerin evladı. Gelininden şikâyeti bitmeyen kayınvalidenin, kızından hiç şikâyeti olmaz. Hâlbuki o da bir başkasının evinde aynı konumdadır. O halde en basiti olarak kızımıza:'Kızım, yeni bir aile ortamına gideceksin belki bizim evimize göre çok farklılık bulacaksın. Bizde normal olan onlarda israf olarak değerlendirilebilir. En basiti bulaşıkları yıkarken bile kullandığın suda, deterjanda yeni ailenin alışkanlıklarını göz önünde bulundur ki, küçük şeylerden huzursuzluk çıkmasın' türü öğüt versek, o evde huzursuzluk yaşanır mı? Elbette yaşanmaz ve zaman geçince kendiliğinden bazı şeyler düzene giriverir dediğimde özellikle yaşlı teyzelerin çok hoşuna gitmişti.
Toplumsal konularda kaleme almaya çalıştığım bu tür şiirlerin, özellikle yaşlı kesimler tarafından beğenildiğini gözlemleyince, her damat bir evlat olduğuna göre aile de sancı yaşanmamasına vesile olabilmek niyetiyle aşağıdaki şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
*
DAMATLARA MEKTUP
Bir çiçek yetiştirdim, emaneti sana
Bilincindeyim sen de emanetsin bana
İyi geçinin ki, kötü haberler ulaşmaya
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!
Bugün ne isen, gelecekte yine aynı ol,
Para görünce değişeceksen şimdiden defol,
İçten pazarlıklı olma, hep açık yürekli ol
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul, 
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Anne-baba duasını al ama bizi de unutma
Ufak bir kızgınlıkta hemencik somurtma
Helalinden kazan, rızkına haram katma
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul, 
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Sen ben diye başlayıp boş yere konuşma
Lüzumsuz konuları uzatıp afakî tartışma
Bazen de zamana bırak, kafana takma 
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul, 
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Söz de, nişan da, düğünde zorlaştırıp üzmedim,
Dürüst oldum yapmacık methiyeler düzmedim
Olur  olmaz şeylere mağaza mağaza gezmedim
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Bacanaklarını abi kardeş bil, sakın kıskanma
Ben istediğimi yaparım da, yanıma kalır sanma
Sıkıntın olduğunda bizlerle paylaş asla utanma
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Genelde kız tarafı damatları yanına çekmeye çalışır
Ama sen dengeyi iyi tuttur, yoksa annen baban karışır 
Gezen görür, yaşayan ölür, eden mutlak gereğini bulur
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Ne ailenden laf getir, ne bizden onlara götür
Eşini ihmal etme, vaktinde gelip evine otur
Mahremini kıskan, yoksa söz gelir çatır çutur
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

'En iyi okul tecrübedir ama masrafı çoktur' derler
Ben de tecrübemi aktarıyorum, bi zahmet dinleyiver
Aile reisi olarak ağırlığın olsun, dış işleri hallediver 
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Eften püften şeylere kızıp, birbirinize darılmayın
Bir ömür boyu diye imza atıp, üç ay sonra ayrılmayın
Bayramları zindan edip, ana - baba bedduası almayın
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Evveli mutluluk, ahiri hüsran olmasın
İktisat edin ki, bütçeniz hiç darda kalmasın
Hele habersiz kefil olma, sonra kavganız olmasın
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Bilirsin, 'Ön tekerleği arka tekerlek takip eder'
Sen iyi bir eş olursan, çocuklar da seni takip eder
Dünyan kararmaz yolculuğunuz cennete kadar gider
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Ömrünüzü anne- baba-çocuklar bir bir yemesin
Aman kendinize iyi bakın, sağlığınız eksilmesin
Sonra doktor doktor gezip, çare yok mu demeyesin 
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul! 

Ben merkezinde durma, biz merkezine inmeye çalış
Bazı mihraklar, son kale aileyi yıkmak için yapıyor yarış
O halde sehven kırarsan eşini, özür dile hemencik barış
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Nişanda dostluk, düğün akabinde düşmanlık olmasın
Herkes yerini iyi bilsin, destursuz aranıza dalmasın
Seninde diyeceğin varsa söyle, gizli kapaklı kalmasın
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Kadın cinayetleri, aldı başını gidiyor
Düşündük mü hiç, eşler nerede hata ediyor?
Sosyal medya da ateşe körükle gidiyor
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!

Mahir der; söyledikleri,  ülkemde görüldü, duyuldu
Hoşgörü biterken, sabır elbisesi yavaş yavaş soyuldu
Parçalanan ailelerde olan hep çocuklara oldu
Sakın ola, çiçeğimi soldurma oğul,
Akıbet, bizi gözyaşına boğdurma oğul!