Büyüklerimiz, ''Dost üçtür. Birincisi dost, ikincisi dostun dostu, üçüncüsü düşmanın düşmanı. Düşman da üçtür. Birincisi, düşman, ikincisi dostun düşmanı, üçüncüsü ise, düşmanın dostudur'' demişlerdir. Bütün dünler bugünleri aydınlatan fenerlerdir. Yine devletlerin devletlere dostluğu menfaat üzerinedir. Ülkemiz yer altı kaynakları, doğal güzellikleri, tarımsal potansiyeli, Türk Cumhuriyetleriyle olan ilişkileri, dört mevsimin bir arada yaşanması, denizlerle çevrili olması, tarihi zenginlikleri ve komşularımızın konumu itibariyle özel önem arz etmekte olup;  dost - düşman çoğu ülkelerin iştahını geçmişte kabartmış, muhtemelen gelecekte de kabartacaktır.
Sen ne garipsin be dünya
Dost sandıklarımız bir rüya
Bir tarafta katil Amerika
Bir tarafta kalleş Rusya
Çekmek için bataklığa 
Arada dokunuyorlar
Şehitlerimizin kanına
Anlasana, anlasana
Elbette komşularımızla ve diğer ülkelerle daima iyi ilişkiler içerisinde olacağız veya zor olsa da olmaya çalışacağız. Yalnız bu ilişkilerimizi sürdürürken Atatürk'ün şu sözünü hiç unutmayacağız.
''Düşmanla dost olmak için, belinde silahın, yanında cephanen, başın dik, gözlerin daima düşmanın üzerinde ve karşıya bakar vaziyette olup; düşmana merhaba, merhaba deyip geçeceksin.'' 
Yaşlı dünyamız,   M. Ö. 3600 yılından günümüze kadar ortalama 15.000 defa savaş yaşamış, ancak 292 yılını savaşsız geçirebilmiştir. Bu savaşlarda yaklaşık dört milyar insan ölmüştür. Abdülkerim Saltuk Buğra Han'dan bu yana Türk Milletinin savaşlarda verdiği şehit miktarı 125 milyondur. 1945 yılından 2020 yılına kadar 200' ün üzerinde savaşa tanık olduk ve 25 milyonu aşan insanın ölümünü ibretle izledik. Şu an da dünyanın 42 bölgesinde irili ufaklı savaş yaşanmaktadır.
Gelecekte muhtemel savaşların su yüzünden çıkacağı ve en riskli bölgenin ise Ortadoğu olduğu, bazı ülkelerin devletleri kontrol için enerjiyi, insanları kontrol için ise, suyu kullanacağı ta 1920 yıllarda gündem oluşturmuştur.
İdlib 1,5 milyon nüfusa sahip, 6 bin Kilometrekare üzerine kurulu bir şehir. BM bugün İdlib'te 3-4 milyon insanın yaşadığını tahmin etmektedir. Nüfusun yarıdan fazlası çocuk ve dul kadınlardan oluşmaktadır. 
İdlib Suriye'nin en önemli tarım merkezlerinden biridir. Özellikle zeytin, pamuk, buğday, meyve üretimi başı çeker.  İdlib Halep'e 60 km olup Hatay ilimize 130 Km'lik bir alanla toprak komşuluğu vardır. 
İdlib'ten geçen M5 Otoyolu Türkiye - Suriye - Ürdün'ü birbirine bağlar. Dolaysıyla stratejik bir öneme sahiptir. Diğer taraftan bir ülkenin sınır güvenliği sınırdan değil dışardan başlar. O yüzden biraz uzağa dikilir taşlar.
2011 yılında Suriye de iç savaş başlamasıyla bölgenin ve çevrenin tadı düzeni kalmadı. Analar ağladı, babalar ağladı, çocuklar öksüz yetim kaldı. Malı mülkü olan hepsini bir an da bırakıp, can havliyle bir an da fakir konumuna düşüp bir el çantasıyla;
''Ya ümitsizsiniz ya da ümitSİZSİNİZ
Ya çaresizsiniz ya da çareSİZSİNİZ''
Diyerek soluğu ülkemiz de almaya başladılar.  O günden bugünlere ülkemiz de 4 milyona yakın mülteci barınıyor. Avrupa verdiği sözleri unuturken, bizler Ensar ruhu ile elimizden gelen her türlü imkânlar seferber etmeye çalıştık ve halen de çalışıyoruz. Ne yazık ki, bıçak kemiğe dayanıp kapıları açmak durumunda kaldığımız da Avrupa'ya doğru yola çıkan Mültecileri daha ilk günden komşumuz Yunanistan taşladı. İçeri almamak için her türlü zulmü hak görmeye başladı. 

Vatanın doğusu batısı bizim
Yıkılmaz temeli çatısı bizim
İnsanı bir bütün, hepisi bizim
Bu vatanı bu milleti bölmeyelim
Hiçbir zaman böldürmeyelim

Aşkıyla yarınlara, daha doğmamış torunlara kış değil bir ilkbahar bırakabilmek adına 50'nin üzerinde Kahraman Mehmetçik'i şehit verdik. Onların hayat hikâyelerini sosyal medyadan, basından gözyaşları içerisinde ''Gitme oğlum, ben seni beslerim'' diyen babaya : ''Baba ben gitmesem yarınlara, daha doğmamış torunlara nasıl bir ülke kalır'' deyip düğüne gider gibi giden Mehmetçikleri okuduk, dinledik.
Rabbim cephedeki Mehmetçik'e güç kuvvet versin. Şahadet şerbetini içenlere de rahmet eylesin… 

NİYE GELDİK BİLADER?
Sorma, ne işimiz var buralarda diye
Elbet bir işimiz var ki, geldik bilader
Mahallemiz İdlib kan ağlarken böyle
Gözyaşını silmeye geldik Bilader!

Haydi, soralım bir, Putin'e - Tramp'a
İzinsiz ne gezerler bizim bağlarda
Onların ağlattığı çocuklara, analara
Mendil olmaya geldik Bilader!

Dönüp bak hele, şu şanlı tarihimize
Nerelerden geçerek gelmişiz nereye
Gitmesin elimizde ki son kale diye
Nöbet tutmaya geldik Bilader!

Zalim le mazlumu ayırmak için
Garip gurabayı kayırmak için
Ezan için, bayrak için, vatan için
Şehit olmaya geldik Bilader!

42 şehir de, beldede şehitlik var
Maziyi unutmadan atiye kök sal
Doğmamış torunlara kış değil bahar
Bırakmaya geldik Bilader!

Rabbim, Mehmetçik'e güç versin
Mazlumların duası herkese gelsin
Artık dünyada Mültecilik sona ersin
Rehber olmaya geldik Bilader!

Söylenecek çok söz var daha
Lakin havale ediyoruz Allah'a
Darbeler vuruldukça Müslüman'a 
Topyekün set olmaya geldik Bilader!

Biz gelmesek bir gün mutlak onlar gelecek 
Çocuklara oyuncak yerine mermiler verecek 
Sokaklar caddeler kan gölüne dönecek 
Dönmesin diye geldik Bilader!

Surçi lisan eyledikse ne olur affola
Yok, hakikati söyledikse değer bula
Nasip olmaz herkese, bu Coğrafya
Değerini bilmeye geldik Bilader!

Odabaşı der, her şehitte yanar içimiz
Aşkı vatan olmayanı hemen geçiniz
Didişmeyi bırakıp ta birliği seçiniz
Birlik olmaya geldik Bilader!