Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın enflasyon raporuna dair açıklamaları öne çıkan gelişmeler arasındaydı. 2022 yılının son dönem enflasyon raporunda 2023 yılına dair beklenti hedefleri enflasyonda yavaşlama hem küresel ekonomilerde hem de ülkemizde enflasyon korkularının aşağı yönlü revize edilmesi ve enflasyonda yavaşlama gidişatının çeyrek enflasyon ile desteklenmesi neticesinde sabit kaldı. Yüksek fiyat artışlarının devamı için bir zemin kalmadığı ve enflasyon beklentilerinin karşılanması adına para politikalarının etkin bir biçimde kullanılacağına dair vurgu yapılan açıklamada 2023 yılı enflasyon tahmini %22,3 ve 2024 yılı sonunda da %8,8 olarak gerçekleşeceği hedeflendi. Gıda enflasyon tahminleri 2023 yılı için %22 seviyesinde sabit tutulurken 2024 yılı için beklentiler %11,5 olması yönünde. Enflasyon tahminlerinde seçim fiyatlaması olduğunu ve bu süreçte yaşanabilecek parasal genişleme ve harcamalara hazırlıklı olunduğunu ifade eden Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu Liralaşma Stratejisi kapsamında TL'yi destekleyecek adımların devam etmesi ve fiyat istikrarının sağlanması için gerekli adımların taviz verilmeden uygulanmaya devam edeceğini belirtti. Açıklanan rapordan sonra piyasalarda Ocak ayı enflasyon verilerine dair tahminler ve beklentiler değerlendirilmeye başlandı. Enflasyonda yavaşlama beklentilerinin reelde karşılık bulması ve 2023 yıl sonu enflasyon hedefinin tutarlılığını değerlendirebilmemiz adına Ocak ayı enflasyon raporu önemli olacak. Temmuz ayı memur ve emekli maaşı zamları için de önem arz eden veriler için yapılan anketlerde de piyasada aylık %2,5 yıllık beklenti ise %50-55 aralığında gerçekleşmesi yönünde. 
Yurt içinde şirket karlılıklarının belli olacağı son bilanço dönemi başladı ve yatırımcılar tarafından mercek altında olacak. 2022 yılında yüksek gıda enflasyonu sebebi ile gıda perakende sektöründe, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yükselen enerji fiyatlarına bağlı olarak enerji sektöründe ve pandemi sonrası eski yoğunluğuna yaklaşan turizm sektörüne paralel ulaştırma-havacılık sektörlerinde öne çıkma beklentileri yer alırken, açıklanan bilançolar 2023 yılı için yatırımcıların hangi yatırım araçlarına yöneleceği konusunda da belirleyici olacaktır.
Dünyanın en büyük ekonomisi olarak nitelendirilen ABD'de imalat ve hizmet sektörlerini kapsayan Bileşik Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Ocak'ta yıllık bazda 1,6 puan artışla 46,6'ya yükselirken eşik değer 50 seviyesinin alında kaldı.  Veriler Aralık ayına göre ılımlı olsa da ekonomik faaliyetteki daralmanın devam ettiğine işaret ediyor. ABD Merkez Bankası Fed'in bir sonraki faiz kararını açıklayacağı 2 Şubat'ta beklentiler 25 baz puan artışı ile birlikte bir sonraki toplantılarda faiz arttırmayacağına ya da bir kez daha 25 Baz puan artışı ile devam edeceğine yönelmiş durumda. Bu hafta açıklanacak ABD faiz kararı öncesinde ülke ekonomisinde 2022'nin son çeyreğinde %2,9 büyüme gerçekleşmesi beklentilerin üzerinde kaldı. ABD ekonomisinin ilk iki çeyrekte küçülme yaşaması ve üçüncü çeyrekte %3,2 büyüme gerçekleştirmesi sonrasında dördüncü çeyrek verileri ekonomide büyümenin yavaşladığına dair kaygı ortamı yaratsa da resesyon endişelerine de iyimserlik kazandırdı. Ülke ekonomisinin yumuşak inişe geçtiğinin yorumlanması Fed'in 25 baz puan artışı ile devam edeceğine dair beklentileri güçlendirmiş oldu. 
Önümüzdeki hafta takip edilecek bir diğer önemli gelişme de 3 Şubat Cuma günü TSİ. 16:30'da açıklanacak ABD Tarım Dışı İstihdam verileri olacak. Aralık ayında açıklanan verilerde tarım dışı istihdam artışı 200 bin beklentilerinin üzerinde 223 bin oldu ve iş gücü talebinin güçlü olduğuna işaret etti. Aralık ayında ülkede işsizlik oranı %3,5'e ve işsiz sayısı 5,7 milyona gerilemişti. Enflasyon göstergeleri açısından kritik önemdeki ortalama saatlik kazançlardaki artış ise beklentilerin altında gerçekleşti ve 0,3 artış gösterdi. Açıklanacak ABD Ocak ayı tarım dışı istihdam beklentisi 175 bin olarak karşılık buldu.
Piyasalarda Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faizleri ekonomik büyümeyi kısıtlandırmaya yönelik yükseltmesi gerektiği yorumlanıyor. Bu yılın ilk toplantısını 2 Şubat'ta gerçekleştirecek olan ECB Temmuz ayından bu yana faizleri toplam 2,5 puan arttırdı. Faiz oranı böylece son 14 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. Halen %9 seviyesi üzerinde seyreden enflasyon oranını hedeflenen %2 seviyesine düşürmek için faiz artışında daha fazlasına ihtiyaç duyulması bekleniyor. Geçen hafta Salı günü açıklanan imalat ve hizmet sektörü Bileşik Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Ocak'ta 50.2 olarak açıklandı. Beklentilerin 49.8 olduğunu göz önünde bulundurursak verinin hem beklenen üzerinde hem de 50 eşik değerinin açıklanması Euro bölgesi adına olumlu olarak yorumlanabilir. Şubat ve Mart ayları için 50'şer baz puan artışı öngörülürken 2022 yılında ortalama manşet enflasyonun %8,5 ve 2023'te ise %5,3 olması beklentileri değerlendiriliyor. 
 Nihayetinde yurt içinde ve globalde yer bulan ekonomik veriler ile yatırımcıların davranış ve yönünü etkileyecek genel seçim faktörünü göz önünde bulundurduğumuzda borsa da oynaklığın fazla olduğunu ve özellikle güvenli liman arayışında tercih edilen ons altında yükseliş trendi ile birlikte bu yıl için rekor seviye denemelerinin olduğunu görüyoruz. Bu aşamada yatırımcılara tavsiyemiz riski dağıtmak adına yumurtaları aynı sepete koymamak gerektiği ve Borsa yatırımcıları için belirli bir disiplin içerisinde yatırım yapılan hisse senetlerine dair zarar durdur noktalarının muhakkak dikkatle tespit edilmesi gerektiği olacaktır.