Hani diyorum bu yazımızda hayal edelim. Nasıl olsa bedava. Psikologlar da hayal kurmanın güzel bir şey olduğunu, hayal kurmanın bir delilik ibaresi olmadığını tam aksine hayal kurmanın özgürlük olduğunu söylüyorlar. Gelin bu yazımızda özgürlüğümüzü hep birlikte yaşayalım. Biz de bu da modaya uyalım dedik.
Hayatı yeniden kurgulasak diyorum. Haşa yeniden dizayn etmek değil elbette. Günlük hayatımızı, ailemizi, aile ilişkilerimizi, mahalledeki komşularımızı, arkadaş çevremizi, meslek hayatımızı, meslek hayatımıza bakış açımıza dair kurgu olsun bunlar. Aşağıdaki kurguyu da bu anlamda değerlendirmenizi istiyorum. Hayat, aile, arkadaş çevresi, hayata bakış açısı, inanç ve ahlak…
Önce bir arsa (kişilik-insan olma niteliği) bulmamız lazım. Özellikle bir arsa olsun. Eski bina üzerine yeni bir bina ya da eski binayı güçlendirmekle hiç uğraşmayalım istiyoruz. Her şeyiyle yeni olsun.
Hisseli olmasın, tamamen bize ait yani tek hisse olsun. Sonra birileri çıkıp da burada benim de payım var demesin. Uğraşmayalım böyle işlerle. Yolun hemen kenarında olması, göl veya deniz kenarında olursa da güzel olur, kıymetlendirir. (Aile bireylerimiz, arkadaşlarımız)  
Bu arsamızın üzerine inşaat yapalım. Arsanın hepsini kullanmayalım. Bir kısmını uğraşacağımız bir alan olsun. Terleyelim, ter atalım, emek verelim. İşte burasını ben yaptım diyebileceğimiz bir alan olsun. Bina kısmını sağlam yapalım. Bu arsayı güzel gösterecek bölüm olacaktır. Bunun için kullanacağımız malzemenin kaliteli olması çok önemli. Malzeme kaliteli olacaksa parayı da esirgememek lazım. :) 
Kolonlar bir binanın en önemli bölümüdür. Çünkü binanın asıl taşıyıcısı onlar. Kumunu denizden değil çaydan/dereden alalım. Demirini (Güzel ahlak) bol kullanalım ki kolonlar da sağlam olsun. Dedik ya kolonlar önemli. Arabanın dört lastiği gibi. Lastikler iyi değilse canınız tehlikede demektir. Kolonlar da aynı öneme haizler. 
Kolonlar aynı zamanda olabilecek depremlere karşı sizin direncinizi gösterecektir.
Burada ısı yalıtımına dikkat etmemiz gerekiyor. Dışarıdan gelebilecek tehlikelere, soğuklara karşı tedbir almamız önemli. (medya, kötü arkadaş, makam vb)  
Binamızın içerisinde kullanacağımız elektrik ve su borularının sağlam olması önemli. Çünkü bu güvenlik açısından önem arz etmektedir. Bir elektrik kaçağı bütün binanın yok olmasına sebep olabilecektir. Hatta günümüzde en önemli konu güvenlik değil mi? Güvenlik tedbirlerini almadığınızda bütün emekleriniz boşa gidebilir. (Çalıştığınız kişilerin güvenilir olması. Güven mi liyakat mi, performans mı öncelikli olmalı sorusunun günümüzde daha çok önem kazandığı bir dönemi yaşadığımızı hatırlatmak isterim.)
Balkonu kesinlikle geniş olmalı. Ufku açık olup her tarafı görmenizi sağlamalı. Seyir zevki yaşarken keyif de yapabileceğiniz bir ortam olmalı. Etrafınızda neler var? Neler oluyor gibi meraklarınız gidermeli. Binanızın çevredeki evlere göre durumu hakkında size bilgi vermeli. Çevredeki evlere göre daha iyi neler yapabilmeliyim sorusuna cevap vermeli. Trafik akışını, insanların hareketliliğini ibret çerçevesinde izlerken eşinizin bir kahve ikramı sizin keyfinizi bozmamalı. Bu bakımdan balkon önemli. (İzleme ve değerlendirme)
"Ev alma, komşu al." atasözünü sakın ha sakın unutmayın. Çünkü onlar sizin en zor günlerinizde sizin yanınızda olacak kişilerdir. "Olmaz." demeyin. Bir gün komşunun külüne muhtaç olacaksınızdır. 
Varın binanızın içini siz keyfinize göre döşeyin. Duvarlarını istediğiniz renge boyatın. Tavanını asma tavan mı yaparsınız, ısınma sisteminin alttan mı yoksa petek usulü mü yaparsınız bilemem. O sizin zevkinize kalmış. İsterseniz içerisine şömine de yaptırabilirsiniz. 
İnşaatımızı bitirdiğimize göre evimize çağıracağımız misafirlerimiz de zaten bellidir. Böyle bir arsa üzerinde bina kurmak isteyen arkadaşlarımız olması durumunda ortaklık yapabiliriz. :
"Lamı cimi yok." derken de bu sözün kaynağı hakkında bilgi vermiş olalım. "lamı cimi yok" lafı nereden gelir?
Eskiden kitap okurken kitabın yanlarına ufak notlar alınırmış. Kafalarına takılan yerleri sual kelimesinin son harfi olan lam ile cevabını buldukları yerleri de cevap kelimesinin ilk harfi cim ile belirtirlermiş. Kafalarına takılmayan yerlerde de hiçbir şey kullanmazlarmış. Yani bu haliyle lam ve cim olmayan yerler "apaçık, sorguya gerek olmayan, anlaşılır, net" olarak anlaşılırmış. Bu kısımlara lamı cimi yok denilirmiş. 
Dolayısıyla biz de diyoruz ki: Artık bu işin lamı cimi yok. Bir an önce herkes kendisinden başlayarak, ailesi, mahallesi, yaşadığı bölge için bir arsa arasın. 
Evinden daha çok karakterinin mimarıdır herkes. Karakter ise bulunulan ortam, eş-dost ve arkadaş çevresi ile tamama ermektedir. Hem karakterimizi gözden geçirelim hem de karakterimize etki eden bileşenleri. Beşikten mezara kadar sürecek olan yolculuğumuzun her şeye rağmen daha donanımlı, sağlıklı ve sağlam olması, en güzel menzile, en iyi şekilde varabilmemiz için kendimizi yeniden kurgulamalı değil miyiz?
Haydi o zaman arsa aramaktan başlayalım yeni hayata, medeniyet tasavvuruna.
Sevgiyle kalın, sevgide kalın…