Hayatımızı idame ettirebilmek için hem üretici hem de tüketici sahasında yer almak zorundayız. Bu sahanın aktörleri olarak zaman zaman olumlu olumsuz durumlarla karşılaşırız. Bazen teşekkür eder  bazen şikâyet ederiz. Geçmiş yıllara göre tüketiciler olarak biraz daha bilinçlendik. Daha doğrusu bu noktada devlet tarafından sağlanan imkânlar nedeniyle hakkımızı aramaya başladık. Bu bilinçlenme günden güne artmaktadır. Ama yine de özellikle kırsal kesimlere doğru gidildiğinde tüketici olarak haklarını bilmeyenlerin sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu düşünüyorum. Bazen ilçeye gittiğimde bu noktada söz açıldığında basit bir örnek verince 'BİZ BİLMİYORDUK. İLK DEFA SENDEN DUYUYORUZ' diyenlerle karşılaşıyorum. Bilgi eksikliği nedeniyle insanlarımızın zarar görmemesi için imkânlar oranında uyarmak hepimizin görevi diye düşünüyorum.
'Kötü örnekler paylaşıldıkça normalleşir. Güzel örnekler paylaşıldıkça toplum güzelleşir' sırrınca bu noktada yaşadığım birkaç örnek aktarmak istiyorum. Ümit ediyorum ki GÜZELLİKLER örnek alınır.
BEŞ YIL SONRA YENİ BAZA VERDİLER:
Çorum faaliyet gösteren bir mağazadan çocuk odası aldım. İçerisinde iki tane baza da vardı. Birkaç yıl geçince bazalardan birinde problem çıktı. Ben de bazayı aldığım mağazaya gittim. Durumu anlattım. 'Bir elaman gönderip baktırabilirseniz memnun olurum ' dedim ama garanti süresi geçtiği için doğrusu pekte ilgileneceklerini düşünmedim. Birkaç gün sonra eve ambalajı açılmamış yeni baza getirmişler. Hanım aradı. 'Sen yeni baza mı aldın?' diye. 'Hayır, almadım' deyince, 'kapıya yeni bir baza bırakıp gitmişler' dedi. Bende herhalde yanlış anladılar, yeni bir baza sipariş verdiğimi düşündüler dedim. İlgili mağazaya gittiğimde, 'HOCAM SİZİN ADINIZA FABRİKA İLE GÖRÜŞTÜK. DURUMU ANLATIK. YENİ BİR BAZA GÖNDERDİLER' dedi. Durum böyle olunca bana da; ilgili mağaza sahibine teşekkür etmek, aynı mağazadan alış verişe devam etmek ve bu nokta da alış veriş için soran eşe dosta tavsiye etmek düştü. Ticarete yabancı olmayan biri olarak gözlemim o dur ki, “Müşterinin sorunuyla samimi ilgilenmek ve o müşteriyi kazanmak, çok para kazanmaktan önce gelir. Çünkü o bir müşterinin memnuniyeti beklenmedik zamanlarda onlarca müşteriye yansır.'' (Gerçi müşterinin kahrını çekmek bazen zordur) Sahi bu durumda kazanan KİM OLDU?
RAFTA İNDİRİM- KASA DA BİNDİRİM:
Yıllar önce bir marketten X marka iki paket tavuk ciğeri aldım. Tanınmış bir marka olup, üretim tesislerinde vurulan perakende satış fiyatı 3.200 TL aynı zamanda teşhir rafında da indirimli yazıyordu. Markette tartılarak indirimli fiyatın üzerine yapıştırılan etikette ise X markası yerine XY markası yazıyor.  Dolaysıyla ciğerin kilogram fiyatı 3.550 TL olarak kasadan geçiyordu. Yani arada 350 kuruş haksız kazanç söz konusu idi. Bu ayrıntıyı görünce bunun yanlış bir uygulama olduğunu yetkiliye söyledim. Bunun üzerine yetkili: 'Hocam, sen 3.200TL üzerinden öde' dedi. Bende: 'Benim 350 kuruş az veya çok ödemem önemli değil. Önemli olan indirimli diye köyden kentten gelen, ayrıntıyı bilmeyen, okuryazar veya bilinçli tüketici olmayan insanların bilmeden kandırılmasıdır' dedim. X markasını, XY olarak yüksek fiyatından ücretini ödedim. Etiketteki fiyat farklılığı ile ilgili resim çektim ve ilgili firmanın genel merkezine gönderdim. Sonuç mu? HALA CEVAP BEKLİYORUM… Cevap verme zahmetinde bulunan olmadı. Bende artık o marka ciğeri almamaya gayret ediyorum… Tabi konusu açılınca da örnek te veriyorum…
MAKARNA PAKETİNDEN KURT ÇIKTI:
Öğrencilik yıllarında ilçede bakkalımız vardı. Dolaysıyla dersten çıktığımda soluğu orada alırdım. Hem ders çalışır hem de severek bakkalı beklerdim. Hayata dair o bakkal dükkânından çok şeyler öğrendim. Mahalleden bir komşu bizim bakkaldan bir paket makarna almış. O makarna da bozuk çıkmış, yani kurtlanmış. O komşu geldi: “Aldığım makarnadan kurt çıktı, geri getireceğim dedi. Bende biz üretmedik ya, o makarnaları toptancıdan yeni aldık'' dedim. Ve çocuk kafasıyla makarnayı alan mahallemizden komşu olması, nazımızın geçtiğini düşünmem nedeniyle 'kökü bir paket makarna. geri gelir mi, git yenisini al' deyince o müşteri doğru zabıtaya gider ve durumu anlatır. Sonuç mu? İkinci gün zabıta, sağlıkçı dükkâna geldiler. Raftaki bozulmamış dahi olsa 80 civarında makarna paketini toplayıp götürdüler. Akıbet, benim cahilliğimden, toptancının hatasından bir paket makarna için 80 paket makarna gitti. Ama ben gerekli dersi aldım. Tabi bu arada müşteriyi ciddiye almadığım için abimden de özel fırça da yedim. Tabi müşteri haklı…