(İskilipli Atıf Hocanın Terbiye-i Etfal isimli makalesinin ikinci kısmıdır.)

Çocuk Terbiyesinde Ebeveynin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar

Şu halde anne babanın doğduğu andan itibaren çocuğun terbiyesine son derece itina ve ihtimam göstermesi ve onun her halini kontrol altında tutması gerekir. Bu konuda sırasıyla şunları söyleyebiliriz:

1. İlk olarak çocuğun emdiği süt konusunda çok dikkatli olunmalıdır. (Eğer çocuk bir başkasından da süt emecekse saliha, dindar, helal lokma ile beslenmiş olan bir kadından süt emmelidir. Şayet çocuğun sütanneye ihtiyacı yoksa ve öz annesi tarafından emziriliyorsa aynı dindarlık seviyesinin öz annede de bulunmasına imkan ölçüsünde dikkat edilmelidir. Anne bu konuda dikkatli olmalıdır.) Çünkü çocuğun yetişmesi ve büyümesi için gerekli olan süt, kötü ahlak sahibi kadınlardan temin edildiğinde çocuk da o sütün sahibi kadının sahip olduğu kötü ahlak ve meziyetlere meyilli olur. İşte zamanımızda insanların pek çoğunun şerli, günahkar ve aşağılık bir yaşam tarzına sahip olmasının sebebi budur.

2. Çocuk temyiz çağına yani 7 yaşına ulaşınca anne baba onu daha dikkatli şekilde kontrol altına almalıdır. Önce yemek yeme konusundaki İslami kuralları ona öğretmeli: "Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak, öncesinde besmele çekmek, sağ elle ve önünden yemek, büyüklerden önce yemeğe başlamamak, aç gözlü gibi yemeğe çok şiddetli bakmamak, aynı mecliste yemek yiyenlerin lokmalarına bakmamak, yavaş yavaş yemek, lokmaları peş peşe ağza almamak ve benzeri kuralları öğretmelidir. Netice olarak az yemenin faydaları ve çok yemenin zararlarından bahsetmelidir.

3. Tembel ve miskin olmaması için beden sporlarına ve bazı günler yürüyüş ve hareket etme gibi faaliyetlere alıştırmalı. (Tabi günümüzde çocuklar bazı sporlara gönderilmektedir. Ancak İslami kurallara dikkat edilmezse bu konuda harama bulaşma tehlikesi mevcuttur. Kız ve erkek çocuğun yapacağı sporlar farklıdır. Her ikisi için de geçerli tesettür kuralları vardır. 7 yaşından, özellikle de ergenlikten itibaren kız çocuğa erkek spor öğretmeninin, erkek çocuğa bayan spor öğretmeninin ders vermesi dinen caiz değildir. Bu husus dikkatten kaçmamalıdır.)

4. Bir mecliste nasıl oturulup nasıl kalkılması gerektiğini anne baba çocuğa öğretmek zorundadır. Herhangi bir mecliste otururken ayaklarını uzatmaktan, mecliste bulunan birine arkasını çevirmekten, bacak bacak üstüne atmaktan, aksırmak ve burnunu sümkürmekten, burnunu karıştırmaktan, ağzını açarak esnemekten sakındırmalı ve bunların yanlış olduğunu öğretmeli. Ayrıca kendinden büyük olana yer verme, biri konuşurken sözünü kesmeme, konuşanı güzelce dinleme ve çok konuşmama gibi insani değer ve edepler öğretilmelidir.

5. Çocuk iyiyi kötüden ayırmaya başladığında okula gönderilmeli. Öncelikle dini terbiye verilmelidir. Peygamberlerimizin hayatları, ümmetin büyük ve salih zatlarının hayatları, Kuran-ı Kerim ve anahatlarıyla İslami hükümler (iman esasları ve ilmihal bilgileri) öğretilmeli. Böylelikle yetiştiği esnada çocuğun kalbine İslam'ın güzelliği, peygamber ve salih kimselerin sevgisi nakş edilmeli, işlenmelidir.

6. Çocuğun, kendilerinin zarif ve nazik olduklarını iddia ettikleri halde hiç  bir şekilde dini terbiye almamış edebiyatçı, şair, sanatçı ve benzeri kimselerle görüşmesine (eserlerini okumasına/dinlemesine) engel olunmalıdır. Anne-baba çocuğu, beşeri aşkı, kötülüğü, içkiyi ve benzeri faydasız veya dinen meşru kabul edilmeyen şeyleri içeren şiir ve şarkıları dinlemekten, ezberlemekten alıkoymalı. Böylelikle ilk yetişme çağında çocuğun saf ve tertemiz olan kalbi günah, rezalet ve ahlaksızlığın tohumlarından korunmuş olur. (Bugün çocuk ve gençlerimizin izlediği diziler, dinlediği şarkılar, telefon ve tabletlerinde sürekli girdikleri siteler ya da oynadıkları oyunlar da dinen yasaklanan şeyler varsa engel olunmalıdır.)

7. Okul yorgunluğunu atabileceği ölçüde meşru oyunlarla eğlenmesine müsaade edilmeli. Ancak oyunda yorulacak kadar vakit geçirmesine izin verilmemeli. Çocuğun sürekli eğitim ve öğretime tabi tutulması çok zararlıdır. Zira bu, zekayı iptal eder, kalbi yorar.

8. Çocuk güzel bir davranış sergilediğinde onu mutlu edecek şekilde ödüllendirilmelidir. İnsanlar arasında çocuk o güzel yönüyle övülmelidir.

9. Çocuk kötü bir fiil işlediğinde ebeveyni ilk seferde onu örtmeli, açığa vurmamalıdır. Çünkü aksi yapılırsa çocuğun o kötü fiili işlemedeki cesareti artar, hatasının bilinmesinden, ortaya çıkmasından endişe etmemeye başlar. İkinci defa aynı kötülüğü yaparsa anne-baba gizlice ve uygun şekilde çocuğu bu kötü fiilden men etmelidir.

10. Anne baba çocuk üzerinde sözlerinin etkisini muhafaza etmelidir. Yani çocuğu sürekli uyararak arsızlaştırmamalılar. Arsız çocuk üzerinde anne-babasının sözünün tesiri kalmaz. Anne, çocuğunun kafi miktarda babasından korkmasını sağlamalıdır.

  1. Çocuğun, anne-babasının sahip olduğu bir şeyle, giydiği elbise, yediği yemek veya başka bir şeyle arkadaşlarına karşı övünmesine engel olunmalıdır. Çocuk, görüştüğü kişilere karşı mütevazı, saygılı olma ve abartısız şekilde iltifat etmek gibi güzel sözlü, tatlı dilli olmaya alıştırılmalıdır.

DEVAM EDECEK