Değerli okuyucular; ben bu ve sonraki bölümde "Sigarayı Bırakmanın İpuçlarını" vermeye çalıştım. O ipi yakalamanızı ve o dipsiz kuyudan çıkmanızı diliyorum.
Meclisimiz 4207 sayılı kanunda değişiklik yaparak, kapalı alanlarda sigara tüketimini yasakladı.
3.1.2008 tarihinde kabul edilen 5727 sayılı "Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" un 2. Maddesi ile 
"Tütün ürünleri; 
Kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında,
Koridorları dahil olmak üzere her türlü eğitim, sağlık, üretim, ticaret, sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı özel hukuk kişilerine dair olan ve birden çok kişinin girebileceği (ikamete mahsus konutlar hariç ) binaların kapalı alanlarında,
a)    Hususi araçların sürücü koltukları ile taksi hizmeti verenler dahil olmak üzere karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu toplu taşıma araçlarında,
b)    Okul öncesi eğitim kurumlarının, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğretim kurumlarının, kültür ve sosyal hizmet binalarının kapalı ve açık alanlarında,
c)    Özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafetarya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde,
d)    Açık havada yapılan her türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerler ile bunların seyir yerlerinde tüketilemez." hükmü konuldu. Bu madde ile ilgili uygulama 19 Mayıs 2008 tarihinde yürürlüğe girdi. 
Ben bu yasanın hazırlanmasında ve çıkarılmasında emeği geçenleri candan kutluyor, gönülden destekliyorum. Bu yasanın, bırakmak isteyenler için de bir vesile olmasını diliyorum. Bağımlılık yapıcı bir maddeden kurtulmak zordur. Ancak imkânsız değildir. Kararlılıkla ve azimle başarılır.
NİÇİN SİGARAYI BIRAKMAKTA 
ZORLANIYORSUNUZ?
Sigaradaki nikotin, çok zehirli olmasının yanı sıra güçlü bir bağımlılık yapıcı maddedir. Kokain, eroin ve alkol ile karşılaştırıldığında, tesadüfen denemiş kişilerde bile sigaranın bağımlılık yapma olasılığı daha fazladır. İlk defa sigara içmeyi deneyen 4 kişiden 3'ünün bağımlı hale geldiği bilinmektedir.
Nikotin, sigara içerken her soluktan sonra 7 saniyede beyine ulaşır. İçicinin kendisini iyi hissetmesini sağlar ve daha çok nikotin istemesine neden olur.
Sigara içenlerde el ve ağız alışkanlığı vardır. Günde içilen sigara sayısı ne kadar fazlaysa bu alışkanlık o kadar güçlüdür.
Sigaranın sağlıkla ilgili zararları uzun sürede ortaya çıkar. Bu nedenle sigara içen kişiler, tehlikenin bilincinde olmadan içmeye devam ederler.
Sigara, kullanıcıların günlük yaşantılarının bir parçası haline geldiğinden, gün içinde pek çok şey içme dürtüsü uyandırır.
Özetin Özeti:  Özellikle alt gelir gruplarında sigara tiryakisi olanların acilen bırakmasını arzu ediyorum. Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi ne olur çoluğun çocuğun rızkını dumana vermeyin.  Eğitimine verin… Sağlığına verin… Rızkına rızık katmaya verin…  
Ne dersiniz efendim? Tamam mı yoksa  ''kellim kellim la yenfa - konuşuyorum konuşuyorum boşuna'' türü devam mı?