M.BURAK YALÇIN Amasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal Polat, Nevruz’un Selçuklulardan Osmanlılara, Osmanlılardan Cumhuriyet’e aktarılmış ortak bir değer olduğunu söyledi. Kamu-Sen İl Temsilciliği tarafından “Türkistan’da Nevruz Kutlamaları” konulu konferans gerçekleştirildi. Geçtiğimiz Cuma akşamı Turgut Özal Konferans Salonu’nda gerçekleşen programa MHP İl Başkanı Mehmet Akif Aras, Merkez İlçe Başkanı Ertuğrul Onan, Kamu-Sen İl Temsilcisi Selim Aydın, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı İl Başkanı Muhammed Yavuz Ünlü, Kamu-Sen’e bağlı sendika başkanları ve sendika üyeleri katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programın açış konuşmasını Kamu-Sen İl Temsilcisi Selim Aydın yaptı. “Bahar deyince bizim aklımıza Türkiye Kamu Sen’imizin yola revan olarak başladığı o tomurcuk dönemleri de akla gelir.” diyen Selim Aydın, Türkiye Kamu Sen’in mücadelesini bahar ile özdeş duruma getirecek çok misalin olduğunu, Kamu-Sen’in birçok zemheriler atlatarak sonunda baharına kavuştuğunu söyledi. AYDIN: NEVRUZ, TÜRK’ÜN BAHARA SELAM DURMASIDIR Nevruzun, Türk insanını birbirine kenetleyen, Ergenekon’da demir dağları eriterek dirilen atalarının ruhlarını yaşatan ve güzel günleri müjdeleyen bir ateş olduğunu da ifade eden Aydın, “Büyük bir kültürün ürünü olan bu ateş, binlerce yıldır bütün ihtişamıyla yanmaktadır; bundan sonra da yanacak ve yine güzellikleri müjdeleyecektir. Tüm Türk dünyasında, beraber; aynı çığlığı, aynı feryadı, aynı türküyü, aynı ağıtı velhasıl aynı yüreklerden çıkan aynı kelamı haykırmanın adı olan Nevruz, Türk’ün bahara selam durmasıdır. Güney Azerbaycan’daki Tebrizli Türk çocuğu da; Balkanlardaki Üsküplü Türk çocuğu da, Kuzey Kafkasya’daki Gagavuzlu Türk çocuğu da; Afganistan’daki Özbek Türk çocuğu da, Doğu Türkistan’daki Uygur Türk çocuğu da, Türkiye deki Anadolu Türk ü çocukta nevruzu bilir ve bir bozkurt edasıyla idrakini kuvvetlendirir.” diye konuştu. POLAT: NEVRUZ TÜRKLERE İRANLILARDAN GEÇMEMİŞTİR Programa konuşmacı olarak katılan Amasya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal Polat’ta Nevruz’un ilkbaharın gelişini yansıtan bir bayram olduğunu belirterek, “Orta Asya’da yaşayan Türkler, Anadolu Türkleri ve İranlıların yılbaşı olarak kabul ettikleri güne Nevruz adı verilir. Nevruz Türklere İranlılardan geçmemiştir. Nevruz kelimesinin Farsça olması, bir takım bilim adamlarının bu geleneğin Türklere, İranlılardan geçtiğini iddia etmelerine sebep olmuştur.” dedi. Nevruzda yakılan ateşlerin İran kaynaklı ateşperestlik zerdüştlük ile ilgili olmadığını da aktaran Prof. Dr. Polat, “Bu dinlerde ateş, tapınmanın objesidir ve kutsaldır. Türk kültüründe ise ateş, kötü ruhlardan arınma, temizlenme aracıdır. Nevruz Bayramı İran’da Farsların çoğunlukta olduğu güney bölgelerde Türklerdeki gibi coşkulu ve ihtişamlı bir şekilde kutlanmaz” şeklinde konuştu. ‘TÜRKLERİN EN ESKİ BAYRAMLARINDAN BİRİDİR’ Nevruzun Türk kültür tarihinin hem İslam öncesi hem İslam sonrası kutlanan önemli ve en eski bayramlardan biri olduğunu da vurgulayan Polat, konuşmasına şu ifadelere yer verdi: “Nevruz, Selçuklulardan Osmanlılara, Osmanlılardan Cumhuriyet’e aktarılmış ortak bir değerdir. Nevruz, Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra işgal günlerinde bile kutlanmıştır. Milli Mücadele döneminde Nevruz, sadece milli bir bayram olarak kutlanmamıştır. Ayrıca dönemin yazar ve aydınları tarafından milli mücadele ile özdeşleştirilmiştir. Nevruz Türklerin en eski bayramlarından biridir. Nevruz Türk kültüründe doğanın dirilişidir. Tabiatla barışılan gündür. İslam öncesinde günahlardan arınıldığına inanılan ateş üstünden atlama geleneğinin bugün hala devam ediyor olması Nevruz’un Türk kültüründeki derinliğini açıkça göstermektedir.