* Rabbimiz bu ayette yardım istenen kişinin kudretinden bahsetmektedir. Alemlerin Rabbidir, yardım istenen kudret, yani aciz olmayan ve asla aciz olmayacak olan güçtür. Dünyayı kâinatı, toprağın altını üstünü, gökyüzünü altını ve üstünü tek başına idare eden güçtür yardım istenen kudret. Siz yeter ki Rabbinize teslim olun siz aciz, her şeyi sınırlı varlıklardan yardım istemeyeceksiniz, size biz yardım edeceğiz diye bizi uyarıyor. Yani Cenabı ALLAH siz kulluğunuza ve ibadetlerinize gereken özeni gösterin size BİZ sınırsız gücümüz ve kudretimizle size yardım edelim buyuruyor.
* Yardım istemek ise özelden genel anlama doğru açıklanabilir. Allah tan ibadetlerini, kulluk görevlerini tam olarak yerine getirme konusunda yardım istemektir. İbadetleri yapmada, kulluk görevlerini yerine getirmede şeytanın vesveselerine karşı yardım istemektir. ALLAH ım senden bizi ibadet ve kulluk için var ettiğinden dolayı senden bizi ne için var etmişsen onun için yaşatmanı ve bu konuda yardım etmeni niyaz ediyorum, diye Allah tan yardım dilemektir. Allah ı hamd etmede ve övmede yine Allah yardım istemektir. Allah tan kendisine karşı razı olmayacağı davranışları işlememe konusunda Allahtan yardım istemektir. Allah tan günah işlememe konusunda yardım istemektir. ALLAHın yardımı olmadan kul günahlardan uzak duramaz. Sapkın söz ve davranışlara düşmemek ve azaba düşmemek için yardım istemektir.  
* Allah tan gücümüzün üstünde olan işler için yardım istemektir. Dünya ve ahirette karşılaşacağımız her şey için yardım istemektir. Her daim Allah ım senin yardımına muhtacım bana her zaman yardım et diye, niyaz etmektir. Allahın yardımı olmadan başarıya ulaşamayacağımızı gene Allah a arz etmektir. En iyi yardım edenin Allah olduğunu kabul etmektir. 
* ALLAH’ın bu ayetlerde çoğul ifade kullanması imanın ve imanın gereklerinin tekil olarak değil, çoğul olarak makbul olduğunu göstermektedir. Bu ayet şirki yıkan Rahmani delildir. İnsanlar İslam'a koştukça toplanır kazanır. İslam'dan uzaklaştıkça kaybeder hor hakir olur. Allah bu ayette ibadetlerin cemaatle yapılmasının kıymetli olduğunu anlatmaktadır. Bu ayet aynı zamanda İslam ın evrensel bir din olduğunu da göstermektedir. Allah tekil bir iman yaşantısı değil herkesin Allah ve peygamber sevgisi ile yaşaması ve emredilen ilahi hükümlerle Rabbine yol bulmasıdır. Cemaatte rahmet vardır denmesinin önemli sebeplerinden biride budur. İslam ve İman beni değil bizi emreder.
* BİZİ DOĞRU YOLA İLET: İbadetten sonra bize dua etmeyi öğretiyordu. Bu ayette Allah tan hidayet üzere olmak istenmektir. Hidayet Allah ın kullarının gitmesini ve devamlı kalmasını istediği yoldur. Hidayet ise "takva" yoludur. Hidayet Allah ın istemediklerinden uzaklaşıp; istediklerine ve razı olduklarına ulaşmaktır. Hidayete götüren her yol doğrudur. Hz. Ali efendimiz bu ayette şöyle dua ederiz. "Allah ım hidayetinle beni dosdoğru yola ilet." Doğru yol nedir onu Allah kendisi açıklıyor. ALLAH sizin Rabbinizdir, ona ibadet ve kulluk edin. İşte doğru yol budur. Sen vahiy ile gönderilen (K.Kerimin) emirlere sımsıkı sarıl, işte dosdoğru yol budur.  (zuhruf suresi)  Peygamber efendimizde dosdoğru yol benim sünnetimin yoludur. Allah’tan bizi kendisine ibadet ve kullukta kendi yoluna kavuşturmasını istiyoruz. Dosdoğru yolun Allah a ibadet ve kulluk olduğunu Kerim kitabımızda belirtilmiştir. Efendimizin getirdiği ilahi nizamlar bizi doğru yola iletecek nurlu yoldur. 
* Bu ayette rabbimize şöyle niyaz ediyoruz. Rabbim kulluk ve ibadet görevlerimi senin razı ve makbul eylediğin gibi yapmayı nasip eyle. Rabbim beni nefsimin, menfaatimin, şehvetimin arzularına göre rastgele hareket edenlerden değil; razı olduğun şekilde kulluğumu ve ibadetlerimi yerine layığı ile yerine getirmem konusunda yardım eyle. Sen doğru yola eriştirirsen kimse bizi saptıramaz, senden senin razı olduğun yola devam etmeyi niyaz ediyorum.
* Namaz kılan insan doğru yoldadır. Doğru bir iş yapmaktadır, ama gene de Allah azze ve celle "Bizi doğru yola ilet" diye dua etmemizi emretmektedir. Namaz kılan insanın namaz kılmadığı zamanlarda da ALLAH u Teâlâ doğru iyi bir insan olmasını istemektedir. Kul nasıl namaz kılarak Rabbine karşı görevini yerine getiriyorsa; namaz dışındaki hayatında da Rabbine karşı görev sorumluluklarını yani kulluk görevlerini de yerine getirecektir. Bu sebepten dolayı namazını eda eden Müslüman doğru güzel bir iş yapmasına rağmen Rabbinden hayatının bütün safhaları için doğru yolda olmayı istemekte ve böyle niyaz etmektedir. Namaz kılmadığım zamanlarda da "Rabbim Senin rızanı gözetiyorum" hayatımın her alanında namazda olduğum gibi Rabbim Senin emir ve yasaklarına uymak için gayret ediyorum veya gayret edeceğim diye yalvarmaktır.

Cafer KARA
Hafız-Din Görevlisi
[email protected]