Hobi bahçeciliğini amacı dışına çıkarmak, mülkiyet hakkına konu da olsa "bireysel kazancı" öne alan bir anlayışla tasarrufta bulunmak, kamu yararı kapsamında pek çok bakımdan sakınca doğurmaktadır. 

Öyle ki  Anayasa'nın 35. Maddesinde yer alan Mülkiyet Hakkı başlığı altında: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir." denilmektedir ancak devamında "Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." ifadesi yer almaktadır. 

Görüldüğü gibi Anayasa mülkiyet hakkının kullanımının "kamu yararına aykırı olamayacağını ve mülkiyet hakkının toplum yararı çerçevesinde yasayla sınırlandırılabileceğini" kayıt altına almıştır.
 Dolayısıyla hobi bahçeleri de dahil olmak üzere toplum yararına aykırı uygulamalara müsamaha göstermek mümkün değildir.  
Son söz olarak; "mutlak" kamu yararının söz konusu olduğu tarım toprakları üzerinde,  amaç dışı kullanıma neden olacak girişimlerin hoş karşılanması ve tarım topraklarını tehdit eden tasarruflara izin verilmesi mümkün değildir. 

Bu çerçevede hobi bahçeleri konusunda kamu faydasını esas alan mevzuatla birlikte, insan ve toplum sağlığına yönelik etkileri de gözeten "dengeli ve kalıcı sürdürülebilir çözümler" üreten stratejilere ihtiyaç bulunuyor.