ÇORUM İLİNİN SOSYO-KÜLTÜREL EĞİTİM VE İDARİ AÇIDAN İNCELENMESİ
Mahalleler; küçük grupların bir arada yaşadıkları, sosyal ilişki ve sosyal münasebetlerin kurulduğu, insanların birbirlerini kısa mesafede tanıma imkânı bulduğu, birarada yaşamayı düzenleyen mekânlardır.

Mahalleleri şehrin sosyo-kültürel ve ekonomik açıdan iyileştirmelerin yapılacağı karar merkezleri olarak görmeliyiz. İyi, güzel ve doğru olanın yerleşmesinde şehir için arıtma istasyonu görevini üstlenen yönetim birimleri olarak görmeliyiz.

Şehrin yönetimi; mahalle idarecisi durumunda olan Muhtarlar (seçilmişler)in vasıfları, kişilik ve kültür yapılarıyla çok bağlantılıdır. Zira şehiri oluşturan insanların oturdukları alanlar, mahalle (yer-mekân) olarak kuşatılmış, mensubiyetleri sağlanmış menfaat birlikleridir.

Menfaat birliği insanlar tarafından, insanların arzu ve iradeleri ile kurulup geliştirilir. Böylece menfaat birliği insanların gayelerini gerçekleştirmek için kurmuş oldukları bir teşkilât tipidir.
Toplumdaki iş bölümü gereklidir. Böyle olması ihsanların benzer ihtiyaçları dolayısıyla birbirine benzemeyen fonksiyonlar ifasında bir işletme kurmaya, yani iş ortaklığına sevkeder. Sevgi ve yuvayı paylaşmaya duyulan müşterek arzu, ekseriya ailelerin kurulmasının esas saikidir. İnsanların ihtiyaçlarının yerine getirilmesi disiplini de bir sistem içinde organizasyonların önemini hissettirir. Bunun için de kendisini idare edecek kurumların teşkilini ortaya çıkarır.

Sosyal Hayatta İşbirliği ve Mücadelelerinin Birleşmesi
İşbirliği ve mücadele beşeri hayatta genel olan unsurlardır. Bunlar geniş bir faaliyetler dizisinde birlikte ortaya çıkarlar. Toplumda insanların ve grupların ilişkilerinde ortaya çıkan, bir kooperasyon (birlikte işleyiş) ve mücadele birleşimi vardır. İnsanlar işbirliği yaptıkları zaman menfaatleri bir noktaya kadar ahenklidir. En dostane münasebetlerde bile, menfaatlerin ayrıldığı veya tutumların ayarlı olmadığı bir nokta her zaman olabilir. Şunu unutmamalıyız ki, başkalarıyla olan münasebetlerimizde karşılıklı yardım ve dayanışma unsuru kadar bir mücadele de devamlı mevcut olmalıdır.
"Senin istediğin benim istediğimdir" cümlesi; Menfaatin müşterek veya umumî olduğu yerde kooperasyonu, fakat menfaatin ferdî veya eşitsizliği söz konusu olunca, ihtilafı ifade eder. İnsanların sahip olmak ve faydalanmak hususundaki rekabet halinde bulunan isteklerine nazaran tat olan bir meta, sevilen bir şahıs, bir şeref, bir iktidar mevkii gibi herhangi birşey bir mücadele şartıdır.
Fertler arası ilişkilerde "benzerlikler" ve "farklılıklar' sosyal ilişkilerin normal olarak devamını temine yarayan özelliklerdir. Fertlerin bazı bakımlardan birbirlerinden farklı durumda oluşları (Mesela meslek açısından) işbirliğine imkân verecek cemiyet hayatının devamını sağlar. Fakat bu farklılıklara rağmen fertler hiç olmazsa asgarî ölçüde müşterek bazı vasıflara sahip değillerse cemiyet hayatı devam edemez.

İşte mahallelerin nüfusunu oluşturanlar şahsiyetli ve ferdiyet kudretine sahip ise, o mahallenin sosyal bakımdan gelişmişliğini belgeler. Çünkü sosyal gelişme, sosyal ve kültürel seviye ile yakından ilgilidir. Ferdin ve sosyal grupların sosyal ve kültürel seviyesinin yükselmesi sosyal bakımdan gelişmişlik anlamı taşır.

Sosyal gelişmenin en belirli ve mükemmel hali, fert ve toplum çıkarlarının birbirine zıt olmadığının anlaşılmasıdır. Bu düşüncenin hakim olması Muhtarların, o mahalle için uygulayabileceği bir kültür, eğitim, çevre ve modernleşme ile ilgili politikalarının olmasıyladır.

Mahalleler, şehrin yol haritası durumundadırlar. Eğer, mahalle halkı sosyal gelişmesini tamamlayamamışsa, şehrin görüntüsüne menfi olarak yansıması kaçınılmazdır. Bu gelişmenin (sosyal gelişme) bulunup bulunmadığı, sosyal normlar (rasyonel düşünebilmek, diğer gamlık, sempati ve empati) ele alınarak anlaşılır. İktisadî refah, maddî şartlarla ortaya çıktığı gibi, sosyal gelişme de bir toplumdaki sosyal ve kültürel seviyesi ile oluşur.

Yaptığımız araştırmada hali hazırdaki Mahalle Muhtarları'nın gelişim ve değişimden yana ciddî ve kapsamlı düşüncelerinin olduğunu göremedik. 21. yüzyıla girdiğimiz şu aşamada muhtarların, yüksek tahsilli olmaları tercih sebebi olmalıdır. Kültür faktörü, sosyal değişmeyi yönlendiren bir faktördür. (Sürecek)