ORUÇ İBADETİNDE O KADAR ÇOK HİKMETLER VAR Kİ, BUNLAR SAYMAKLA BİTMEZ.
* Nefislerin zindanı, kalplerin gülistanı ve gönüllerin neşesi olan orucun hikmetlerinden bazılarını kısaca şu şekilde izah edebiliriz
* Oruç, ibadeti nefsani ve şehevi isteklerimizi kontrol altına almalıdır. Müslüman oruçlu iken istek ve arzularına dikkat edecek Rabbinin rızasına uymayanları hemen yok sayacak, asla elde etme düşüncesinde olmayacaktır.
* Oruç, kendi nefsimize hoş gelse bile, nefsimiz çok büyük arzu ile istese dahi; helal olmasına rağmen Rabbimiz razı olsun diye meşru isteklerimizden ibadet aşkıyla vazgeçebilmektir. 
* Oruç Müslümanın tüm hayatını Rabbinin rızasına göre şekillendiren ve kontrol altına alandır. Rasulullah Efendimiz (sav) "Allah rızâsı için bir gün oruç tutan kimseyi Allah Teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar." (Buhârî, Cihâd 36; Müslim, Sıyâm 167-168.)
* Rasulullah Efendimiz (sav) Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe onu cehennemden koruyan bir bir kalkandır. (Nesâî; Sıyâm, 43) Bu güzel sözü söyledikten sonra sahabe efendilerimiz Rasulullah Efendimize (sav) Orucu zedeleyen şeyler nelerdir diye sormuş? Rasulullah Efendimiz (sav) "yalan, gıybet ve bunun gibi haram olan günahlardır" diye cevap vermiştir.
* Oruç mevsimi Rasulullah Efendimize (sav) peygamberlik görevinin verildiği mübarek bir zaman dilimidir. Bu sebeple Ramazan ayında Rasulullah Efendimize (sav) gereği gibi itaat etmeye çalışan, Rasulullah Efendimizin (sav) güzel ahlak ilkelerini öğrenip yaşamaya çalışanlar, Rasulullah Efendimizin (sav) öğrettiği iman ve ibadet ilkelerini yerine getirmeye çalışanlar Cenabı Allah’ın ve Rasulullah Efendimizin (sav) sevgisine, rızasına kavuşacaktır. Ramazan ayını gereği gibi değerlendirmenin en iyi ve etkili yolu Rasulullah Efendimize (sav) itaat etmektir.
* Oruçlu Müslüman konuşmasıyla, hal ve hareketleriyle ibadet halinde olduğunu hatırda tutup takvaya uygun davranandır. Rasulullah Efendimiz (sav) Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhârî, Îmân 28, Savm 6) Bu hadisi şerifte faziletlerden ve peşinden gelecek olan mükafattan bahsedilmektedir. Fazileti kazanamayanların mükafatı alamayacakları da aşikardır. Öyleyse bizler oruç ibadetinden gerekli faziletleri elde edebilmek için bu ibadeti hakkıyla yerine getirmeye çalışmalıyız. Sonunda günahlardan arınmak ve büyük mükafat olduğuna göre bu oruç ibadetini en doğru ve en güzel şekilde eda etmeye çalışmak büyük bir kurtuluş ve saadettir. Müslüman oruçlu halini hep Rabbimizin rızasına uygun bir hayat tarzı ile süslerse bütün günahlarından arınmış olacak, takvaya erişecek ve cennet ehli olacaktır. Faziletine inanarak diyen Efendimiz (sav) bu faziletleri kazanacağınıza inanın ve o faziletleri kazanmak için oruç ibadetini bütün faziletleri bir arada kazanmaya gayret ederek eda ediniz. Bu faziletler oruç ibadetinin hakkı verildiğinde bize zaten Rabbimiz tarafından verilecektir. Efendimiz (sav) bu faziletlerin kazanılması gerektiğini özellikle vurgulamaktır. Oruç tutan bir Müslüman, başka bir farzı terk ediyorsa namaz gibi, bu faziletleri ne kadar kazabilir? Oruç tutan Müslüman haramla meşgul olup pek çok günaha giriyorsa bu faziletleri nasıl ve ne kadar kazanabilir? Oruçlu bir Müslüman oruçlu iken yani ibadet halinde iken merhametsizce kalp kırabiliyorsa bu faziletleri kazanabilir mi? Oruçlu Müslüman zamanını heba, israf ediyorsa bu faziletlere ulaşabilecek mi? Oruçlu Müslüman orucu bahane edip işinden kaytarıp kazancına haram karıştırıyorsa bu faziletlere mi ulaşır yoksa cehenneme mi ulaşır?  Oruç ibadetini eda eden Müslüman bu ibadeti bir yük, zorluk, eziyet olarak algılıyorsa, bu ibadeti Rabbimizin bir lütuf ve ihsanı olarak hissedemiyorsa faziletlere ulaşabilecek mi? Bu sorulara cevap aramamız gerektiğini iyi anlamalıyız.

Cafer KARA
Hafız-Din Görevlisi