* Ramazan Müslümanlar için cennet kapıların sonuna kadar açma, cehennem kapılarını sonuna kadar kapatma mevsimidir. Ramazan aynı zamanda Müslümanların cehenneme girmeleri için bütün gücüyle gayret eden, hiç bıkmadan usanmadan bizleri isyana, haramlara ve pek çok günahlara sürükleyen şeytanın sıkıca bağlandığı bir mübarek zamandır.  Bun bize Rasulullah Efendimiz (sav) müjdeliyor. Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır. (Buhari savm
* Şunu unutmayalım ki her Müslüman ramazan ayında cennetin kapıların kendi açacak, cehennemin kapılarını kendi kapatacak, şeytanını kendisi bağlayacaktır. Şeytanlar bizim zannettiğimiz gibi bizim adımıza bağlansaydı bütün insanlar günah işlemezdi. "Kanın vücutta dolaştığı gibi şeytanda sizin içinizde dolaşır. Oruç tutarak şeytanın yolunu daraltınız." (Buhari) Müslüman oruç tutarken şeytanı değil, Rabbini razı edecek söz ve davranışlarla meşgul olacaktır. Oruçla şeytanın yolunu daraltın diyen Rasulullah Efendimiz (sav) oruç ibadetini eda ederken şeytanın sizin faziletleri kaybetmenize sebep olacak fitnelerinden sakının, bu hususta azami dikkatli olun buyurmaktadır. Oruç ibadetini eda eden Müslüman aynı zamanda namazı terk ediyorsa şeytanı kendisinden pek uzaklaştıramamıştır. Şeytanın ramazan ayında bağlanması bizim Rabbimize olan bağlılığımıza, itaat ve ibadetlerimize bağlıdır. 
* Cennetin kapısı bizim adımıza açılmış olsaydı Ramazan ayında herkes cenneti kazanırdı, Ramazan ayında ölen kesinlikle cennetlik olurdu. Cehennemin kapıları Ramazan ayında bizim adımıza kapansaydı, Ramazan ayında her Müslüman cehennemden kurtulurdu. Ramazan ayında ölen asla cehenneme girmezdi. Rasulullah Efendimiz (sav) Oruç sizi ateşten koruyan bir kalkandır." (Buhari) oruç ibadeti Rabbimizin emrettiği ve Rasulullah Efendimizin (sav) öğrettiği gibi eda edilirse elbette cehennem ateşine karşı koruyucu olacaktır.
* Oruç Müslümanı şeytanın ve nefsin şerrinden korumalıdır. Bir Müslümanın oruçtan manevi hazzı ve şevki alabilmesi ve günahlarının bağışlanması için sadece midesine değil bütün organlarına oruç tutturmasına bağlıdır. Mü'min eline, diline, kalbine, düşüncesine bütün azalarına oruç tutturmalıdır. Nefsinin günah olan isteklerine dur diyebilmeli, şeytana karşı uyanık olmalıdır. Orucun iki hususiyeti vardır. Birisi orucun hakikatidir. Yüce Allah ın benim içindir dediği oruç Müslümanı Yüce Allah a yaklaştırmaktadır. Müslümanın günahlarının af olmasına sebeptir. Müslüman oruç tutmaya devam ettikçe Yüce ALLAH ın rızasına uygun iş yaptığı için ALLAH u Teâlâ ondan memnun ve razı olmaya devam edecektir. Diğeri şeytanın rahatsız olmasıdır. Şeytan ramazan ayında Müslümanların yaptığı ibadetlerini fak ettikçe, günahlarının af olduğunu hissettikçe bu durumdan rahatsız ve huzursuz olur. Ramazan'da tutulan oruçlarla şeytanın ve nefsin etkisi iyice azalır. Zira orucun hakikati nefsin ve şeytanın arzularına engel olmaktır. Yalnız yeme içmeyi ve cinsel ilişkiyi bırakmakla tutulan oruç ruhsuz ve şekilcilikten oluşan bir oruçtur.
* Bizler akıllı ve iman sahibi Müslümanlar olarak takvamızla, ibadetlerimizle, iyiliklerimizle, sadakalarımızla, güzel sözlerimizle, komşu ve akraba haklarına riayet etmekle, iyi niyetle, hoşgörülü olmakla, öfkemize sahip olarak, yüce kelam Kur'an-ı Kerimle, Efendimizin güzel ahlakına tabi olarak vb… bizler önce başımıza bela olan şeytanı sıkıca bağlamış ve cehennem kapılarını kapatmış olacağız ki, sonra cennetin kapılarını sonuna kadar açalım. Kimse bizim için şeytanları bağlayacak, cehennemin kapılarını kapatacak ve cennetin kapıların açacak değildir. Bu sayılan faziletleri yerine getirmeyenler için şeytan yanı başından hiç eksik olmayacaktır. Onun içinde cennet kapısının açılacağını beklemekte beyhude bir bekleyiş olacaktır. Eğer şeytanlar bizim adımıza bağlanmış olsaydı oruç tutan Müslüman namazı terk edemezdi. Oruç tutan Müslüman yalan konuşamazdı, zekâttan, fitreden, sadakadan, iyiliklerden kaçmak için bahaneler aramazdı.