HABER-YORUM / EROL TAŞKAN Siyasetin her geçen gün ısındığı, fitne fesadın harman olup fırtınaya dönüştüğü şu günlerde, çok kıymetli bir misafirimiz geldi. İsmi Abdullah Koçak, 45 yaşında. Giyinmiş kuşanmış, Başkanlık için aday olduğunu açıklamaya gelmiş. Aslına bakarsanız Abdullah'ın fotoğrafını yayınlamak yeterlidir, adını yazmaya, özgeçmişini tanıtmaya hiç gerek yok. O'nun kariyeri, kişiliği tanınmaya yeter de artar bile. Nâmı isminin önünde gidiyor. Takım elbise, kravat tam tekmil Maşallah. Çıkıp geldi, hürmet edip ilgi göstermezsek yakışık almaz. Ayrıca bizim hukukumuz çok farklı, kendisi benim dayım olur. Bu dayı yeğen bağı kan bağıyla olmasa da, gönül bağıyla bağladı bizi. Yeğen olarak dayımıza pozitif ayrımcılık yapıyor olmamız nedeniyle de kamuoyunun engin hoşgörüsüne sığınıyoruz. Her seçim döneminde Abdullah'ın başkanlık duyguları depreşir, giyinip kuşanıp çıkar meydanlara. Buna kendisi de inanır mı inanmaz mı tam da bilemiyoruz aslında. Ya gerçekten inanıyor kendisinin başkan olacak kapasitede olduğuna ya da bize vermek istediği ince bir mesaj var. Ciddi ciddi sordum Abdullah'a, "başkan olursan ne yapacaksın?" diye. "Garibana yardım edeceğim." diyerek cevapladı bizim üstten tutma sözümüzü. Durup düşünmek gerek bence bu cevap üzerine. Diyeceksiniz ki, tilkinin bildiği kırk türkü vardır o da tavukla kümes üzerinedir. Bu pencereden bakınca, Abdullah'ın en belirgin özelliği olan ve dibine kadar vurduğu gabiranlığından başka nesi olacaktı ki diyebiliriz. Ya da, Abdullah'ın gözünde gariban bizizdir. Tüm insanlıktır. Belki de; kim neyin yoksunu ise o meselenin garibanıdır demek istiyordur. Yani diyordur ki; Ben başkan olursam, bu memlekete ne lazımsa onu yapacağım. Garibanı merkeze alarak ne yapacağını açıklayan bir insanın ölçüsü, haktır, hukuktur, adalettir, edeptir, hayâdır. Belki de tüm bu değerlerin çerçevesini çiziyordur. Aklında olup ta anlatamadığı her ne varsa, tüm düşündüklerinin de en az saf ve tertemiz bakışları kadar, kayda değer olduğuna yürekten inanıyorum. Terazinin en hassas kefesine garip gurabanın halini koyup tartı yapan birisinin ölçüsünden, izansızlık ta çıkmaz haksızlık ta çıkmaz. Madem öyle bildik öyle inandık, bizim oyumuz da desteğimiz de Abdullah dayımıza olacak.