Çocukluğum köyde geçmişti. Zaman zaman şehre geliyor, ablamın yanında bir hafta kadar kaldığım oluyordu. Yazı Çarşı'dan Ulu Cami'ye giderken zikzaklı yollardan geçiyorduk. İki at arabası ya da iki kağnı yan yana zor sığıyordu. Yollar, böylesine dar ve dolambaçlıydı.
1960 yılında Çorum'a bir vali gelmişti. Varinli diyorlardı. İhtilal döneminin kudretli valisi ve belediye başkanı Mehmet Varinli, tam bir icraat adamıymış. Valilik makamında mesai başlamadan çok önce kalkıp şehri dolaşırmış. Hangi camide ezan sesi yoksa oraya gidip imam ve müezzini sorgularmış. Camiler, tuvaletleri ve avlusu tertemiz tutuluyormuş. Çöpçüler, sabah erkenden sokakları temizlerlermiş. Sokak çeşmelerinde çul-çuval, halı, kilim, yün yıkamayı yasaklamış.
Bir gün tebdil-i kıyafetle sokakları dolaşırken bakmış ki Mavral Çeşmesi'nde kadının birisi yün yıkıyor. Vali Varinli;
-Teyze, izin verirsen bir su içeyim, demiş.
Kadın da heyecanla:
-Çocuk, yavrum, acele et. Şimdi Vali köpeği gelirse bana yün de yıkatmaz, demiş.
Varinli de ceketinin önünü açarak:
-Vali köpeği benim, deyince kadıncağız oracıkta bayılmış.
Varinli'nin korkusundan kimse dükkanının önünü mülkü gibi kullanamamış, oralara ticari mallarını yığamamış. Pazar yerinde temizliğe ve teraziye önem gösterilir olmuş.
Dairede kimse geç kalmamaya gayret ediyormuş. Tek hükümet binasının penceresinden daire müdürlerini ve memurları takip ediyormuş. Geç kalanın başına ne geleceğini bilen amir ve memurlar, ona göre hareket ediyormuş. Zira valinin mesaisi, gün doğumuyla başlayıp gün batımına kadar sürüyormuş.
Meşhur Recep Yazıcıoğlu Alaca'da kaymakamken bir gün sabah erkenden kapısı çalınıyor. Kapıyı açınca Vali Mehmet Varinli ile karşılaşıyor. Kusura bakma Kaymakam Bey, seni erkenden uyarttık, diyecek sanıyor. Ama Varinli:
-Kaymakam, kaymakam, bu vakte kadar uyunur mu? Memleket bizden hizmet bekliyor. Haydi, yapılacak çok işimiz var, diyerek fırça çekiyor.
Vali Recep Yazıcıoğlu, bir özel sohbetinde bana, idareciliği Mehmet Varinli'den öğrendiğini söylemişti.
Yine Vali Varinli, bir gün Kargı kaymakamına telefon etmiş ve bölgesindeki orman arazisinin çevresinin dikenli telle çevrileceğini hatırlatarak üç gün sonra bu telle çevirme işlemi için geleceğini söylemiş. Kaymakam da ödenek olmadığını, kazıp ve tel almaya imkanlarının olmadığını söylemiş. Valinin emri kesin:
-Üç gün sonra geleceğim. Orayı dikenli tellerle çevireceksin. Ben, açılışa iştirak edeceğim. Mazeret istemem. İhtiyaçlarını mahalli imkanlardan temin et:
Kaymakam, ilçenin ileri gelenlerini toplamış. Kimisine dikenli tel aldırmış, kimisine tel kazıklarını ısmarlamış. Vali gelmeden sorunu çözmüş. Vali de dediği günün sabahında güneş doğarken ilçeye varmış.
Şehirde gece hastahane baskınları da hep anlatılır. Doktorlar ve personel, hep teyakkuzdaymış.
Ünü sadece şehirlere değil, köylere de ulaşmış. Kimse hayvan gübrelerini açıkta bırakmasın emrine harfiyyen uyulmuş, derhal gübreliklerin üstü bir çatıyla örtülmüş. Ayrıca binaların yol üstündeki cepheleri, acı kireçle badana edilmiş.
Varinli, vali olduğu kadar da belediye başkanıydı. Onun döneminde Saat Kulesi meydanındaki ahşap dükkanlar kaldırılmış, Hürriyet Meydanı denilen yer ortaya çıkmış. Osmancık Caddesi, Sarılık'tan başlanarak Ulu Cami ve Saat Kulesi'ne kadar 25 m. Genişliğinde açılmaya başlanmış. Abdi Bey Cami'ne yaklaşıldığında Yazı Çarşı'nın en zengini kendi evlerine sıra gelmeden caminin yeniden yapımına başlamış. Halk da bunu sırf hayırseverliğinden dolayı yaptırıyor sanmışlar ama işin rengi başkaymış. Ulu Cami civarındaki zenginler de başkentte etkili olup Vali'nin tayinini çıkartarak Çorum'dan uzaklaştırmışlardır. Sarılık'tan Abdi Bey Camii'ne kadar yolun genişliği 25 m. İken Varinli'den sonra yol, 15 m'ye indirilerek devam ettiriliyor.
Fatih Caddesi'nin olduğu yerden geçen sel çayının şimdiki yerine aktarılması da onun döneminde olmuş. Hem de devletten bir kuruş ödenek istenmeden… Çiftçi Mallarını Koruma Derneği'nin imkanlarıyla…
Böylece Yazı Çarşı'yı bölüp Namazgah'a doğru giden sel çayı, ileriye taşınmıştır. Yazı Çarşı'nın ötesine "Çay Geçe" denilmesi de zamanla unutulmuştur.
Üç ay gibi kısa sürede şehirde bu kadar imar gerçekleştirilen Vali Varinli'nin kıymeti takdir edenler, onu Sivas'tan tekrar Çorum'a getirmekte kararlıdırlar. Bunun için hazırlanan heyetin içinde bulunan Noter İhsan Sabuncuoğlu şöyle diyor: "Sivas'ı dört saat gezdik. Kale Parkı'ndan etrafa bakılırken; caddeyi Varinli açtı, şu meydanı Varinli genişletti. O binayı Varinli yaptırdı, şurayı Varinli onardı gibi, rehberimizin tarih ve işaretleriyle sanki Sivas'ın her tarafını gördük.
Varinli'nin döneminde Sivas'ta okullardaki çift tedrisat kalkmış 103 okul yaptırmak için gönderilen tahsisatla tam 260 okul yaptırmış. Her birisi Albayrak İlkokulu büyüklüğünde."
Vali Mehmet Varinli'yi tekrar Çorum'a getirtmek için Ankara'ya gitmişler. Ama netice alamamışlar. Aradan dört yıl geçtikten sonra 1964 yılında tekrar vali olarak Çorum'a gelmiş. Ama devrin Belediye Başkanı Kemal Demirer, valinin belediye işlerine karışmasına fırsat vermemiş. Bir yıl kadar da valilik görevini sürdürdükten sonra Çorum'dan ayrılmıştır.
Ama onun namı, hala sürmektedir. Adı da Varinli Caddesi'nde yaşatılmaktadır.