Diyabetik ayak tedavisinde hizmet veren önemli merkezlerden Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Diyabetik Ayak Merkezi, açıldığı 2016 yılından bu yana 49 ilden gelen hastalara sağlık hizmeti sundu. Sağlık Bakanlığınca açılan ve geçen yıl ek binanın da hizmete girmesiyle yatak kapasitesi 30'a yükseltilen diyabetik ayak merkezi, bölge illeri başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanından hastalara şifa oluyor. Hastaneye başvuran hastanın durumu tespit edildikten sora başlanan tedavi sürecinde öncelikle hastaya iyileşeceğine dair psikolojik destek veriliyor. Diyabetik ayak tedavisinde uzman sertifikalı hemşirelerin de katkılarıyla yürütülen tedavi sürecinde, hastalığın durumuna göre tıkanan damarların açılmasından yaraların iyileştirilip deri nakledilmesine kadar birçok cerrahi yöntem uygulanıyor. 6 aya kadar uzayan yataklı tedavi sürecinde hastaların büyük çoğunluğu iyileşiyor ve taburcu ediliyor. Hastane Başhekimi Prof. Dr. Mesut Sezikli, gazetecilere, diyabetik ayak servisinde genel cerrahi ve kardiyolojinin yanı sıra fizik tedavi, enfeksiyon hastalıkları, ortopedi ve psikoloji branşlarından hekimlerin desteğiyle çok yönlü tedavi uygulandığını söyledi. Serviste sağlık hizmetini yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde de sürdürdüklerini belirten Sezikli, "Kuruluşta 17 yatakla başlayan serviste şu an 30 yatak kapasitesiyle ülkemizin dört bir yanından hastalara hizmet veriyoruz. Klinikte kuruluşundan bu yana binden fazla hasta yatışı oldu." dedi. Merkezin sorumlusu Doç. Dr. Murat Kendirci de diyabetik ayak hastalığının diyabetin çok ciddi ve göz ardı edilen belirtilerinden olduğunu vurguladı. Ayakta oluşan yaralara bağlı akıntı ve koku nedeniyle hasta ile yakınlarının zorlu sürece girdiklerini dile getiren Kendirci, buna bağlı olarak tedavinin de uzun ve zorlu süreci kapsadığını aktardı. Türkiye'de diyabet oranının yüzde 15 civarında olduğunu, her 4 hastadan birinde de diyabetik ayak rahatsızlığının görülebildiğini anlatan Kendirci, "Rakamları alt alta topladığımızda yaklaşık 750 bin kişinin bir şekilde bacaklarını sırf bu yüzden kaybedebileceğini, yaklaşık yarısının da 5 yıl içinde hayatını kaybedeceğini öngörürsek ne kadar üzerine eğilmemiz gerektiği ortaya çıkıyor." ifadesini kullandı. Kendirci, Türkiye'de diyabetik ayak kliniği sayısının artması gerektiğini belirterek şunları kaydetti: "Bugüne kadar 49 şehirden hasta kabul ettik. Ayakta tedavinin haricinde binin üzerinde hastaya yataklı tedavi hizmeti verdik. Edirne, İstanbul, Ankara, Mersin, Diyarbakır, Antalya, Giresun'dan, Türkiye'nin dört bir yanından hastalarımız geldi. Burada hastalarımızı uzun süre yatırıp tedavi edebiliyoruz. Ampütasyon oranımız çok düşük. Dünyada ortalama yüzde 25 olan ampütasyon oranı bizde yüzde 4 civarında. Ampütasyona giden hastalarımız da oluyor ancak başarı, öncelikle hastanın hayatını, sonrasında uzvu kurtarmak." - Hastalar verilen hizmetten memnun Tedavi için Antalya'dan gelen Erdoğan Aktoprak ise hastaneden ve sağlık ekibinden son derece memnun kaldığını vurgulayarak, "Daha önce burada tedavi olan birinden öğrenip geldim ve sağlığıma kavuştum. Doktorumuz artık Türkiye'de biliniyor. Zaten işinde iyi olmasa Türkiye'nin her yerinden gelen olmaz. Allah razı olsun." diye konuştu. Amasya'dan tavsiye üzerine geldiği Diyabetik Ayak Merkezi'nde 6 aydır yatarak tedavi gören ve iyileştikten sonra deri nakli yapılan Muhittin Yavuz ise taburcu edilmeye hazırlanıyor.