CHP Çorum İl Başkanı Hasan Eray Tüfekçi, gazeteci Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümü nedeniyle basın açıklaması yaptı. Türkiye'de son 100 yıl içinde 62 gazetecinin siyasi cinayetler sonucu öldürüldüğünü ve Uğur Mumcu'nun ise bunlar arasında ilk akla gelen olduğunu kaydeden Hasan Eray Tüfekçi, "24 Ocak 1993 tarihinde karanlık eller tarafından arabasına konulan bir bombanın patlaması sonucunda yaşamını yitiren Araştırmacı Gazeteci Yazar Uğur Mumcu, ülkemizin yetiştirdiği sayılı ve yeri hiçbir zaman doldurulamayacak büyük bir şahsiyetti. Aydın kimliği ve başarılı meslek hayatıyla gazeteci olmasının ötesinde ömrünü Türkiye'nin çağdaşlaşma ve gelişme mücadelesine adayan ve kendisini "Kalpaksız Kuvayı Milliye" neferi olarak nitelendiren Araştırmacı Gazeteci Yazar Uğur Mumcu, yazıları ve eserleriyle kalemin kılıçtan keskin olduğunu ortaya koymuştur. İnsanlara fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi olmalarını öğütleyen Uğur Mumcu araştıran, sorgulayan ve korkusuzca mesleğini icra eden bir gazeteciydi" dedi. Ölümü faili meçhul kalan aydın ve gazetecilerden Uğur Mumcu'nun, yüreği ülke sevdasıyla dolu, dürüstlüğün, doğruluğun ve aydınlığın en önde gelen isimleri arasında yer aldığını kaydeden Tüfekçi, "Uğur Mumcu, araştıran, sorgulayan, okurlarına her daim hayata ve dünyaya farklı bir pencereden bakmayı öğreten aydın bir gazeteciydi. Gazeteciyi, "haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan" olarak tanımlayan Uğur Mumcu'nun cesur ve eğilmez kaleminden çıkan analiz ve tespitlerinin doğruluğu, içinde bulunduğumuz dönemde çok daha iyi görülmekte ve anlaşılmaktadır. Ülkemizin ve Türk basınının kaybettiği en büyük değerlerden biri olan gazeteci Uğur Mumcu, somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleriyle karanlık olayları aydınlatmıştır. Katledilmesinin ardından geçen yıllar bir kez daha göstermiştir ki, ülkemizin aydınlık geleceğine ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak isteyenler, Uğur Mumcu'nun yazılarını, kitaplarını bir kez daha okumalı, demokrasi mücadelesini o kitapların ışığında vermelidir. Uğur Mumcu'nun Cumhuriyete ve aydınlık bir Türkiye'ye olan bağlılığını ve ülke sevgisini gelecek kuşaklara aktarmak en büyük görevimizden biri olmalıdır. Bunları yaparsak ona karşı olan vefa borcumuzu bir nebze de olsa ödemiş olacağız. Özgürlüğü ve hukukun üstünlüğünü savunan cesur kalem Uğur Mumcu'yu saygı ve özlemle anıyoruz" diyerek açıklamasını tamamladı.