Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, "Şeker yükleme testi, çok aşikar olmayan şekeri ortaya çıkarıp, bebeğin ve annenin zarar görmesini önlemektedir." dedi. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, şeker yükleme testinin, çok aşikar olmayan şekeri ortaya çıkarıp, bebeğin ve annenin zarar görmesini önlediğini belirterek, "Bu test, gözden kaçacak şekeri ortaya çıkarır, gebelik hormonları şeker metabolizmasını olumsuz etkiliyor ve ortaya koymanın yolu budur. Aksi takdirde fark etmediğiniz bir şeker hastalığı rahim içerisindeki bebek ölümlerinin en önemli nedenlerinden biridir." dedi. Buyru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gebelikte şekerin her yaşta görülebileceğine vurgu yaptı. Gebelik öncesinden mevcut olan insülin direnci ve ilaç kullanımı gerektiren diyabet gibi durumların çok aşikar risk faktörü olduğunu aktaran Buyru, "Gebelikte salgılanan birtakım hormonlar, şeker metabolizmasını olumsuz etkiliyor. Olumsuz etkiler daha çok gebeliğin 24’ncü haftasından sonra ortaya çıkıyor." diye konuştu. Buyru, anne adayın risk faktörlerine dikkat etmesi gerektiğini anlatarak, 24'üncü hafta beklenmeden şeker taraması yapılması uyarısında bulundu. Risk faktörü olsun ya da olmasın tüm gebelerin 24-28 hafta arasında şeker tarama testi yaptırması gerektiğini vurgulayan Buyru, şeker yüklemesi yaptırmayan bir gebeye yurt dışında herhangi bir kurumun doğum yaptırmadığını söyledi. Prof. Dr. Faruk Buyru, annede tespit edilmemiş gizli şekerin olmasının, hem bebek hem de anne açısından ciddi riskleri beraberinde getirdiğini belirterek, "Bu riskler, annede damarları ve görmeyi etkiliyor, bebeği besleyen damarları etkiliyor, iri bebek oluşumuna, bebeğin suyun artmasına neden oluyor, buna bağlı olarak doğum travmaları fazla oluyor, bir kısım gebede daha ilerlemiş şeker hastalığı, damarları bozup, bebeğin yeterince beslenmemesine neden oluyor." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Buyru, şeker yükleme testinin çok aşikar olmayan şekeri ortaya çıkarıp, bebeğin ve annenin zarar görmesini önlediğini söyledi. Diğer testlerin bunu çıkarmaya yeterli olmadığını ifade eden Buyru, şunları kaydetti: "Bu testin yapılmasını istememizin nedeni bebeği ve anneyi korumak. Test gözden kaçacak şekeri ortaya çıkarır, gebelik hormonları şeker metabolizmasını olumsuz etkiliyor ve ortaya koymanın yolu budur. Aksi takdirde fark etmediğiniz bir şeker hastalığı, rahim içerisindeki bebek ölümlerinin en önemli nedenlerinden biridir. Nedensiz gibi görülen anne karnındaki bebek ölümlerinin araştırılması esnasında, annede şeker varmış bebek olumsuz etkilenmiş ve kaybedilmiş denebiliyor. Gebelikte şeker yüklemesinin bir zararı olduğuna dair bilimsel bir kanıt yoktur." "24 ve 28'nci haftadan sonra tansiyon yükselebilir" Prof. Dr. Faruk Buyru, gebelikte tansiyon yüksekliğinin ve buna bağlı oluşan gebelik zehirlenmesinin (preeklampsi) hem anne, hem de bebeğin ölümüyle sonuçlanabileceğini söyledi. Gebelik takiplerinin iyi yapılması neticesinde son zamanlarda preeklampsiye giderek daha az rastlandığını anlatan Buyru, "Neden ortaya çıkıyor, gebelikten önce anne adayının tansiyonu olabilir ve bu alevlenebilir ya da gebeliğin belirli haftasında özellikle 24-28'nci haftadan sonra tansiyon yükselebilir. Tansiyona bağlı olarak belirli haftadan sonra bebeğin suyu azalırsa, bebeğin rahim içerisindeki büyümesi duraklar veya yavaşlarsa bebeğin içeride kalması bebek ve anne sağlığı açısından sorun oluşturabilir, bu durumda gebeliği sonlandırmak, erken bile olsa doğumu gerçekleştirmek gerekir." diye konuştu. Buyru, tansiyon için önceden önlem almak gerektiğini ifade ederek, ilaç kullanan anne adaylarının bunu gebelik esnasında kullanabileceği ve bebeğe zarar vermeyen ilaçlarla değiştirmesinin önemine işaret etti. "Tansiyon yüksekliğinde bebeğin gelişimi yavaşlar" Kontroller esnasında mutlaka gebenin tansiyonuna bakılması gerektiğini anlatan Buyru, "Ani kilo artışları, görme bozuklukları ortaya çıkan anlamsız baş ağrıları, vücutta su toplaması, yüzün, ellerin şişmesi preeklampsinin, tansiyon yüksekliğinin belirtisi olabilir." dedi. Buyru, erken gebelik ultrasonografisi ve doppler incelemesi ile anne adayında tansiyon yükselme riskinin tespit edilebildiğini vurgulayarak, tansiyon yüksekliğinde bebeğin gelişiminin yavaşladığını veya durabildiğini kaydetti. Daha ileri durumlarda bebeğin büyümesinin da durabildiğini dile getiren Buyru, ultrasonografide suyun azaldığının görülmesinin tansiyon yüksekliğinin belirtisi olabildiğini anlattı.