Polis Akademisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şahin, 15 Temmuz darbe girişimini milli iradenin gaspı olarak nitelendirerek, “40 yıldır inşa ettikleri büyük projeyi Anadolu’nun kavruk çocukları 4 saatte bitirdi” dedi. Hitit Üniversite tarafından düzenlenen “15 Temmuz Hain Darbe Girişimi ve Bir Milletin Dirilişi” konulu panelde konuşan Prof. Dr. Mehmet Şahin, 15 Temmuz’u sadece 40 yıllık bir örgütün yaptığını iddia etmenin büyük fotoğrafın görülmesini engelleyeceğine dikkat çekti. Soğuk savaş döneminde yaşanan bazı gelişmelerin hem Türk dış politikasını hem de iç ve toplumsal yapıyı şekillendirdiğine dikkat çeken Şahin, “Biz bunu fark etmedik. Komünizmle mücadele adı altında bazı dernekler bazı yapılar Anadolu’ya nüfuz etti. Buda onlardan bir tanesi. Bundan kastım proje yapılar sonra proje örgütlere dönüştü. 40 yıl ilmek ilmek ördüler” diye konuştu. Darbecileri “tipi bizden çipi bizden olmayanlar” diye niteleyen Şahin, “Tipi bize benziyor bunların ama bunların yazılımı değiştirilmiş. Anadolu halkının, bu milletin gönlünü kazanacak şekilde dış görünüşü. Soğuk savaş bittiğinde Orta Asya’ya gittiklerinde bunlar Türkçülük yaptılar. Daha sonra İslam coğrafyasının gittiklerinde Müslüman gibi görünerek İslamiyeti yaymak için buradayız dediler. Amerika ve Avrupa’ya gittiklerinde biz sizin bildiğiniz Müslümanlardan değil, biz ılımlı Müslümanlardanız dediler. Her coğrafyaya her ülke karşı paket program ürettiler” ifadelerini kullandı. FETÖ’nün bir istihbarat örgütünün Türkiye’deki aparatı olduğunu kaydeden Şahin, bu aparatı aynı zamanda Türkiye’nin yakın çevresinde faaliyet yürütür hale geldiğinin altını çizdi. Bu yapının Anadolu’da bu milletin en iyi evlatlarını seçtiğine vurgu yapan Şahin, Türkiye’nin kullanması gereken bu insan kaynağını başkaları tarafından bu ülkeye karşı nasıl kullanıldığını 15 Temmuz’da gördüklerini belirtti. Bu yapı giderek büyüdüğünü anımsatan Şahin, bir ülkenin istihbarat biriminin sıfır maliyetle başka bir ülkenin hem insan hem ekonomik kaynağını kullandığına dikkat çekti. FETÖ’nün 15 Temmuz’dan önce PKK’yı devreye soktuğunu açıklayan Şahin, “İlk kanlı girişimi 15 Temmuz olarak görüyoruz ama o değil. Bir yıl önce PKK’yı devreye soktular. Haziran ayında KCK eşbaşkanı PKK ve kendileriyle birlikte hareket edenlerle devrimci halk savaşı adı altında kalkışma sürecini başlattılar. PKK, PYD ve YPG’nin sonuç alsalardı mevcut siyasi iktidarı götürmek, kendi kontrollerinde siyasi iktidar gelmesini sağlamaktı. Onların istediği şu Türkiye’de seçim olsun onlar idare etsin biz yönetelim diyorlardı. Sonuç öyle olmayınca kendileri devreye girdi. Kimse kanlı darbe girişiminde bulunacaklarını tahmin etmiyordu. Onlar kanlı darbe girişiminde bulunurken bazı kanı bozuklarda dua ediyorlardı başarılı olsunlar diye" şeklinde konuştu Darbelere Ortadoğu merkezli bakılmasını isteyen Şahin, şunları kaydetti: “Bizde o coğrafyanın parçasıyız. Bu bölgelerdeki halklardan kendi iradesini kullanmasınlar. Milli irade derinleşmesin. İkincisi bu bölgenin halkları kendi kaynaklarını kullanmasınlar. İradesini kullanırsa yoldan çıkar, kaynaklarını kullanırsa nüfuz edemezsiniz. Ne zaman Ortadoğu’da Türkiye’de dâhil insanlar kendi kaynaklarını kullanmaya çalıştıklarında, millileştirmeye kalktığında darbe olmuştur. Mavi Marmara’dan bu yana Türkiye’nin ekseni kayıyor diyorlardı. Bu eksen kayması falan değil soğuk savaş döneminde alıştıkları NATO ve Amerika’nın bölgedeki operasyonlarını yapacak bir askeri güce sahip devlet yapısı istiyorlardı. Bağımsız bir Türkiye cumhuriyeti değil. Bizimkiler buna hayır dedi. 40 yıldır inşa ettikleri büyük projeyi Anadolu’nun kavruk çocukları 4 saatte bitirdiler. O gün birisi bir pankart açmıştı. Pankart’ta şu yazıyordu “ev kira ama vatan bizim”. Külliye’nin orada bir kişi üşümüş belli demokrasi nöbetinde üzerine bayrak örtmüş uyuyor. Sadece bir kişi değil tüm bölgenin altında rahat uyuyabileceği tek bayrak Türk bayrağıdır. Ortadoğu’ya baktığımızda bayrağını kendi yapan tek millettir, diğerleri kırmızısını alta koyalım, üstüne şunu koyalım. Kendi bayrağını anlamlı coğrafyanın anlamlı tek bayrağıdır. Evi olanlar değil evi olmayıp da vatanı dışında başkası olmayanlar bir sorun karşılaştığında vatanını terk etmek istemediği ‘ya ölürüm ya kalırım’ diyen insanlar sadece bu topraklarda. Darbe girişimi olduğunda sokağa çıkanları görünce öyle tipler öyle insanlar tankların önüne geçti ki Allah Allah dediğim bu da mı dediğim oldu. Para, iman ve vatan sevgisinin kimde olduğu belli olmaz kimseyi küçümsemeyin.” (İHA)