Haber Yorum-Erol Taşkan Başarıyı sahiplenmek kolaydır elbette, hiç bir zaman başarı yetim kalmaz. Ancak başarısızlığın kaderi odur ki, bir Allah'ın kulu bu meseleye sahip çıkmaz, öksüzlük ve yetimlik her daim başarısızlığın kaderidir. AK Parti Çorum'da oy kaybederek kazandı. Bunu görmek için uzman olmaya gerek yok, önceki seçim rakamlarıyla, 24 Haziran'ın rakamlarını yanyana görüp, hangi sayının hangisinden büyük olduğunu bilecek kadar da matematik tecrübesi olan herkes bu tanıyı koyar. İş o ki, bunun hesabını üstlenecek babayiğit kim? Lafı hiç eğip bükmeden söylüyorum ki, bunun hesabı da vebali de teşkilatların üzerindedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 1. Devlet Başkanı olarak adını bir kez daha tarihe yazdıran Recep Tayyip Erdoğan, balkon konuşmasından açık olarak ifade etti; "Mesajı aldık, gereği yapılacak." dedi. Milletin Recep Tayyip Erdoğan'ı gerçekten sevdiği ve desteklediği gün gibi aşikâr, bunu kimse inkâr edemez. Peki nasıl oluyor da, Recep Tayyip Erdoğan'ın aldığı oya, partisi yetişemiyor? Demek ki partide, onun yerel uzantılarında bir problem var. Milletin Tayyip Erdoğan sevgisi öyle büyük ki, yıllardır bu sevgiyi birilerinin çar çur edip, sömürmesine rağmen bitmedi tükenmedi. Fakat yeter demenin zamanı çoktan geldi de geçiyor bile. Milletin vatan millet deyip yola düştüğü, Recep Tayyip Erdoğan'ı ölümüne desteklediği bu zamanda, bu kaba pisleyenler tek tek ayıklanmalı. Sureti Hak'tan gözüküp, menfaatinden ve siyasi ikbalinden başka bir şey görmeyip, milletin tüm değerlerini ayaklar altına alarak yol yürüyenlere dur denilmeli. Bedeni sarmış kanser uru gibi olan bu müptezeller, cerrahi operasyon yapar gibi bünyeden temizlenmeli, sökülüp atılmalı. Millete de yazık be kardeşim. Tüm enerjisini ortaya seren bir millet var. Enerjinin yukarı taşınması için kanalların sağlam, hatların kaçaksız olması gerekir. Testinin altı delikse, enerji hatlarına dadanmış yamyamlar varsa, bu enerji yukarı nasıl taşınsın? 15 Temmuz'da ülkeyi de koruyan, Reis'i de koruyan bizatihi milletin kendisidir. O'nu Devlet Başkanı yapan da millettir. Hepsini ve herkesi bir tutmamak adına iyileri ve samimileri ayırarak diyorum ki, bence Reis (burada Başkan demem gerekirdi ancak kendimizi yeni yeni alıştırdığımız için dilimiz Reis demeye devam ediyor) teşkilatları kapatsın anahtarı millete versin, bakın o zaman işler nasıl da düzeliyor. Bir kez daha demiştim, Reis'i yıkarsa, AK Parti içine kümelenmiş AKP'liler yıkar diye. Bir gün olur da Reis, 15 Temmuz'daki gibi milleti yardıma çağırırsa, işte o zaman millet top yekun teşkilatları basar ve kaleleri zaptedip işi ele alır. Tankın önüne baş koyan bu millet, bu konuda sözünü de ortaya koymaktan çekinmediği gün, bu işlerin düzeleceğine inanıyorum. Yalan, dolan ve iftiraların kol gezdiği teşkilatlar kendi küçük menfaatleri için ülkenin geleceğini es geçiyor olsa da, Reis'in "mesaj alındı" sözünden hareketle cesaret kazanan bu millet, bundan sonra lafını da çekmeyecektir.