İslam'da Allah'a isyan etmekten kaçınıp Allah'a yönelmek, ona doğru koşmak, onun emirlerine itaat etmek şarttır. Yani gafletten hidayete, şeytandan Allah'a, günahtan itaata sığınmak gerekir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de "(Habibim! Kullarına de ki:) "O halde (İslam'a sarılarak, ilahi azaptan) Allah'ın (mükafaatı)na doğru kaçın." (Zariyat-50) buyrulmaktadır.
Müfessirler bu ayette Allah'tan başka şeylerden yani seni Allah'tan uzaklaştıran şeylerden uzaklaşmak ve Allah'a ve ona itaata yönelten şeylere doğru koşmak anlatılmaktadır. Peygamber (sav)in duası da bu doğrultudadır:
"Ey Allahım, kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana yönelttim. Sırtımı sana dayadım. İşimi sana ısmarladım. Allahım, senden başka sığınılarak, barınılacak, kaçacak bir yer yoktur. Ben, senin gönderdiğin peygambere de, indirdiğin kitaba da iman ettim.
"Kur'an-ı Kerim'de de "Allah'tan başka bir sığınak bulamazsın" (Kehf-27) buyruluyor.
İbni Abbas; Allah'tan Allah'a kaçın demek, O'na taatle ibadet edin demektir, diyor. Sehl b. Abdullah da masivadan (Allah'tan başka her şeyden) yine Allah'a kaçın demektir, diyor. Medarik'te ise "Şirkten kurtulup bir olan Allah'a, şeytana uymaktan ayrılıp Yüce Allah'a itaata dönün" diye tefsir edilmiştir. Celaleyn ve Beydavi tefsirlerinde de "Ona itaat etmek, isyan etmemek suretiyle sevap işlemeye dönün, tevhide (Allah'ı birlemeye) gelin" denilmektedir.
Hz. Aişe'den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav), şöyle dua ediyor: "Ya Rabbi, gazabından rızana, azabından affına, senden sana sığınırım. Seni sena ederim. Fakat her vasfını sena edecek kudretim yok."
Mevlana Celalettin Rumi de bunu şöyle terennüm ediyor:
"Ben, kul oldum, kul oldum. Ben zayıf ve aciz kul, kulluğumu layıkıyla yapamadığım için utandım ve başımı öne eğdim. Herkes kulluktan, kölelikten kurtulunca sevinir. İlahi, ben ise kul olduğum için seviniyorum."
Zariyat Suresinin 50. Ayetini Ebül-Ala el-Mevdudi, Tefhimü'l. Kur'an adlı eserinde şöyle anlatoyor:
"Allahü Teala, Hz. Peygamber (sav)in diliyle "Allah tarafına koşun. Zira ben size onun tarafından haber getiriyorum" demektir."
Safvetü't-Tefasir sahibi Muhammed Ali es Sabuni de şöyle tefsir ediyor:
"Allah'a sığının ve O'nu birlemeye ve O'na itaate koşun demektir. Ebu Hayyan şöyle der: "Allah'a kaçın" emri, imana ve itaata girmeye emirdir. Yüce Allah, insanların önünde azap ve cezanın olduğuna dikkat çekmek için firar (kaçma) lafzı ile anlatmıştır. Bu lafız, hem sakınma hem de teşvik ifade eder. Hz. Peygamber de "Senden kaçış ve kurtuluş yoktur. Kaçış ve kurtuluş, ancak sanadır" buyurmuştur. İbnü'l-Cevzi de şöyle der: Yani azalan sebep olan inkar ve isyandan, sevabı gerektiren iman ve itaata kaçış."
Öyleyse bizler de günah işlemekten, gazaba uğramaktan kaçacağız ve yine yaratıcımıza, Rabbimize döneceğiz. Zira sonuçta ondan başka sığınağımız yoktur.