İslam; iman, ibadet ve ahlak temelleri üzerine kurulmuştur. Bunlar et ve tırnak gibi olup birbirlerinin tamamlayıcılarıdırlar. Üçü bir bütünlük arz ettiği zaman bir anlam ve mana ifade ederler. İtikat inanmayı, imanda güzel amelleri gerekli kılar. Güzel ahlak ise iman ve ibadetin meyvesidir.
Yüce Rabbimiz Kur'an ın birçok yerinde ey akıl sahipleri siz hiç düşünmez misiniz? İdrak etmez misiniz? Çevrenize dikkatle bakmaz mısınız? Araştırmaz mısınız? Gibi sorularla bizleri düşünmeye ve araştırmaya sevk etmektedir. Sebebi ise düşünen ve araştıran bir insan, hiçbir şeyin tesadüfi olmadığını, Allah'ın varlığını, birliğini, azametini, kudretini ve sonsuz ilmini fark eder. Bu da imanı artırır. İman artınca ibadetleri beraberinde getirir. İmanla ibadet birleşince de güzel ahlaki davranışlar ortaya çıkar. İşte o zaman insan yaratılış amaç ve gayesini kavramış, ona göre yaşamış olur ki, dünya ve ahiret mutluluğunu yakalamış olur. 
Kur'an da "Ant olsun ki Resulullahın hayatında, Allah'a ve ahiret gününe iman edenler ve Allah'ı çok ananlar için çok güzel örnekler vardır." (Ahzap 21) "(Ey Muhammed) Muhakkak ki sen büyük bir ahlak üzeresin." (Kalem 4) Buyrulur. Hz. Aişe validemize peygamberimizin ahlakı nasıldı diye sorulduğunda "Siz hiç Kur'an okumuyor musunuz? O'nun ahlakı Kuran'dan ibaretti. Kur'an neyi emrediyorsa onu yapıyor. Nedende men etti ise ondan da uzak duruyordu." Demiştir. " Kur'an da "Onun bildirdikleri vahiyden başkası değildir. O heva ve heveslerine göre konuşmaz." (Necm 14) "Eğer (peygamber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı, elbette onu kıskıvrak yakalar, sonra onun şah damarını koparırdık." (Hâkka 44-46) buyrulur.
Peygamberimiz emir ve yasak bakımından Kur'an-ın temsilcisi ve simgesiydi. Allah'ın yaratılıştan ona lütfettiği yüce ahlak, edep, hayâ, kerem, şecaat ve her türlü güzel huy onun tabiatında yer etmişti. Enes ibn Malik "Uzun süre Resulullah'ın yanında hizmetinde bulundum, bir defa bile kızdığını görmedim, öf bile demedi. O insanların ahlakça en güzeli idi."  Ahmet ibn Sait ise "Resulullah insanlar arasında yüzü ve ahlakı en güzel olandı." Peygamberimiz :"Kıyamet gününde mizana konulan en ağır şey Allah korkusu ve güzel ahlaktır." Adamın birisi Peygamberimizin karşısından gelerek din nedir diye sordu. Peygamberimiz güzel ahlaktır. Adam sağından gelerek aynı soruyu sordu, aynı cevabı aldı. Tekrar sol tarafından gelip aynı soruyu sorunca peygamberimiz "öfkelenmemektir." Buyurdu. Peygamberimize kötülük nedir ey Allah'ın resulü denildiğinde: "Kötü huydur." Bana tavsiyede bulunur musun? Deyince de "Nasıl olursan ol, Allah'tan kork." Adam daha başka deyince de "İnsanlar arasında iyi ahlakınla tanın. Allah imanı yarattığında beni takviye et Allah'ım dedi. Allah'ta onu iyi huy ve cömertlikle takviye etti. Allah küftü yarattığında o da beni takviye et deyince, Allah onu cimrilik ve kötü huy ile takviye etti. Kıyamet gününde mizana ilk konan şey, güzel ahlak ve cömertliktir. Allah'ım hilkatimi (yaratılışımı) güzelleştirdiğin gibi ahlakımı da güzelleştir. Beni huyların en güzeline erdir. Çünkü ona senden başkası erdiremez. Kötü ahlaklarımı sil, çünkü onu da senden başkası silemez." Diye dua ederdi. Yine Peygamberimiz "Müminin kerimliği dini, şerefi ahlakı, mürüvveti ise aklı iledir. Kıyamet gününde bana en sevimli ve en yakın olanınız güzel ahlaklı olanınızdır. Üç şeyden birisi veya ikisi kimde bulunmazsa amellerini var saymasın: Allah'a isyandan kendisini alıkoyacak takva, sefaletten alıkoyacak ilim, insanlar arasında iyi geçinecek güzel ahlak." 
Lokman hekimin oğlu babasına: İnsan için hangi özellik iyidir? Lokman hekim; din dedi. Oğlu şayet iki tane olsa, din ve mal. Üç tane olsa, din, mal ve hayâ. Dört tane olsa, din, mal, hayâ ve güzel ahlak dedi. Oğlu: şayet beş tane olsa deyince de o; din, mal, hayâ, güzel ahlak ve cömertlik dedi. Oğlu şayet altı tane olsa deyince, Lokman hekim: Oğlum kim bu beş hasleti elde ederse o Allah'ın dostu olur. Şeytandan da korunmuş olur. Cüneyt el Bağdadi "Dört şey kulu en yüksek derecelere çıkarır. İlim, tevazu, cömertlik, güzel ahlak. Güzel ahlak imanın kemalidir" Sehl et Tüsteri'ye İyi ahlak nedir? Diye sorulduğunda: "İyi ahlakın en aşağı derecesi herkesi hoş karşılamak, zalimlere merhamet ve hürmet etmeyip, onlar için Allah'tan hidayet dilemektir. Rızık, mal ve mülk için hakkı inkâr etmemektir. Söz verince sadâkat göstermek, Allah rızası için çalışmaktır."
Peygamberimiz "Bir kimse kendisi için istediğini iman kardeşi içinde isteyendir. Allah'a ve ahiret gününe inananlar komşusuna ikram etsin, Allah'a ve ahiret gününe inanan ya hayır konuşsun veyahut ta sussun. Siz bir mümini susan, vakarlı bir halde görürseniz; o kimseye yaklaşınız, onunla sohbet ediniz. Zira ondan hikmet sudur eder." Buyurmuştur. İslam âlim ve mutasavvıflarına göre güzel ahlak: çok hayâ, güzel dil, az öz söz, çok çalışmak, ameli salih olmak, herkese iyi muamele, vakar, musibetlere sabır, nimetlere şükür.  Allah'tan gelene rıza, yumuşak mizaçlı olmak, iffetli olmak, garip ve kimsesizlere şefkat etmek, küfretmemek, lanet okumamak, gıybet etmemek, aceleci olmamak, kin tutup, haset ve cimrilik etmemek, güler yüzlü temiz sözlü olmak, Allah için sevip, Allah için buğz etmek, Allah için rıza gösterip, Allah için gazaplanmak vb. Yusuf İbn Esbât iyi ahlakın alametleri şunlardır: "Yalan söylememek, yaratılanlara karşı merhametli davranmak, başkalarının zarar görmesini istememek, özrü kabul etmek, nefsin kötülüklerini terk etmek, kendi şahsi kusurlarını görüp başkalarının ayıplarını araştırmamak, insanlara karşı güzel sözler söylemektir." Peygamberimiz de olaylara hep güzel tarafından bakar ve güzel görürdü.
Nefisleriyle problemlerini halleden müminler, yüce ahlakın ve hikmetin en yüksek mertebelerine ulaşarak, kalplerini her türlü kötülükten arındırmak suretiyle, güzel ahlakın filizlerini gönüllerinde yeşertip, Allah'ın rızasını kazanmışlardır. Rabbimiz bizlere ve ehlimize, vahyin ışığı doğrultusunda, peygamberimizin ahlakı ile ahlaklanarak yaşamayı ve rızasını kazanan kullardan olmayı lütfeylesin.