Geçtiğimiz Cuma sabahı tüm Türkiye'de olduğu gibi Çorum'da da Kudüs için Ulu Cami'de sabah namazının müteakip ‘Umut Cuması’ programı vardı.
Ulu Camii Başimamı Mustafa Gökmen hoca, zamm-ı sure olarak 1. rek'atta Enfal 34-40. ayetleri sanırım bilinçli olarak okudu. Eğer programdan haberi varsa günün anlam ve önemine binaen, haberi yoksa tevafuken okumuş oldu. Namaz bitimi salavat ve ezkar ile İ. Azam'ın tesbihatını o hoş nâmesiyle dillendirmesi hârikaydı. Tebrik ediyoruz.
Bu arada haber verilmeme ihtimalini zayıf görüyoruz. Zira bir caminin içinde veya dışında etkinlik yapacaksınız ve o caminin görevlilerine haber vermeyeceksiniz. Böyle bir şey, akla ziyan bir durum.
Zamm-ı sure ayetlerinden bazılarının meali:
"Onlar, hizmet ve yönetimine ehil olmadıkları halde Mescid-i Harâm'a müminleri sokmazken Allah onlara niye azap etmesin? Mescidin hizmet ve yönetimine ehil olanlar gönüllerinde Allah korkusu taşıyanlardır, fakat onların çoğu bunu bilmezler." (Enfal, 34)
Beytullah'ın yanında onların namazı ıslık çalmak ve el çırpmaktan ibarettir. Madem öyle, küfrünüze karşılık azabı tadın! (Enfal, 35)
İnkâr edenlere söyle, eğer yaptıklarına son verirlerse geçmiş günahları bağışlanacaktır. Yaptıklarına devam ederlerse, daha öncekilere geçmişte ne yapıldığı bellidir. (Enfal, 38)
Fitne ortadan kalkıncaya ve dinin tamamı Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. Vazgeçerlerse kuşkusuz Allah yaptıklarını görmektedir. (Enfal, 39)
Yüz çevirirlerse bilin ki Allah sizin Mevlânızdır, O ne güzel mevlâdır, ne eşi bulunmaz yardımcıdır! (Enfal, 39)
2.rek'atta da Al-i İmran 23-27.ayetleri okudu.
"Kendilerine kitaptan bir pay verilmiş olanlara baksana, aralarında hakem olması için Allah'ın kitabına çağrılıyorlar da, içlerinden bir grup yüz çevirip gerisin geri gidiyor. (Al-i İmran 23)
Tefsir bilginleri arasında bu ayette söz konusu edilenlerin, Yahudiler olduğu kanaati yaygındır.
De ki: "Ey mülkün gerçek sahibi olan Allahım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen her şeye k?dirsin." (Al-i İmran 26)
Açıkçası M. Gökmen hoca, zamm-ı sureyi 27. ayette bırakınca keşke "mü'minleri bırakıp kâfirleri dost edinmeyin" mealindeki 28.ayeti de okusaydı diye geçirdim içimden namazda.
Orada şöyle buyrulur:
"Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa artık Allah'la olan bağını koparmış demektir. Ancak onlardan gelebilecek bir tehlikeden korunmanız başkadır. Allah kendisi hakkında sizi uyarıyor. Sonunda dönüş Allah'adır." (Al-i İmran 28)
Bu ayetin iniş sebebi olarak tefsirlerde, bazı Müslümanların Yahudilerle ve müşriklerle kendi varlıklarını bile tehlikeye sokabilecek dostluklar kurmalarına ilişkin olaylar nakledilir.
Meraklılar tefsir kitaplarına ayrıntılar için bakabilirler.
Burada uygun görülmeyen, Müslümanın ne sebeple olursa olsun kendi inançlarından taviz vererek gayr-ı müslime yakınlık duyması, onları bu anlamda dost edinmesidir ki imanı tehlikeye sokan bir durumdur.
Söz açılmışken değinmeden de geçemeyeceğim.
Hangi dosttan söz edeceğiz?
Suriye, Libya, Irak, İran, Mısır, S.Arabistan, BAE vs. ülkelerde olup bitenler bize gösteriyor ki, bu ülkelerin yöneticileri, ne kendi vatandaşlarına ne de diğer dindaş ülkelere dost değiller, kâfirlerden farkları yok. Bu ülkelerin liderleri ya da önde gelenleri(komutanlar gibi) halkına zulmediyor, bu yetmiyor kâfir dostlarını çağırarak beraber zulmediyorlar; yakıp yıkıyor, evlerinden barklarından kovuyorlar, dövüyorlar, sövüyorlar, öldürüyorlar.
**
Müslüman ülkeler ve Müslümanlar her şeye rağmen asgari müştereklerde bir araya gelmek zorundalar.
Kudüs  İslam ülkelerinin ortak paydası.
Müslümanlar olarak son yıllarda rehavete kapıldık,  misyonumuzu birilerinin sırtına yükledik; yan gelip yatıyoruz, uyuştuk, devran hep böyle döner zannı üzerindeyiz.
Doğu Türkistan'da, Miyanmar'da, yanı başımızda Gazze'de yaşananları kanıksadık.
Irak ve Suriye dramı, mülteciler; yaptığımız tek şey yardım kampanyaları…
**
Evet, biz başa dönelim.
İsrail adım  adım sinsi planlarını uyguluyor
Sivil toplum kuruluşları, Mescid-i Aksa İmam Hatibi ve Kudüs Yüksek İslam Heyeti Başkanı Şeyh İkrime Sabri'ye Mescid-i Aksa'dan bir hafta uzaklaştırma cezası veren İsrail'i protesto etmek için tüm Türkiye'de sabah namazında bir araya geldi.
Çorum'da da STK temsilcileri ve Kudüs sevdalıları Ulu Cami'de toplandılar.
Sabah namazı sonrası Cami avlusunda bir kardeşimiz(Çorum Genç İHH Başkanı Fatih Çelik) Mescid-i Aksa içindeki Rahmet Kapısı'nın neden önemli olduğunu anlattı.
Program, Hacı Ömer Bayram'ın yaptığı nefis dua ile sona erdi.
Dua çok güzeldi, etkileyici, örnekleyici, motive ve teselli edici idi. Gerçekten Hacı Ömer Bayram'ı tebrik ediyoruz.
Kudüs kırmızı çizgimiz, Siyonist İsrail'in her saldırısı bizi canlandırıyor, uyuşukluğumuz geçiyor, sıçrıyoruz. Yazık bize, biz Müslümanlara, bir avuç İsrail'e gücümüz yetmiyor diye öz eleştiri yapıyoruz.
İyi ki Kudüs davamız var.
Söz de bile olsa.
Özde de neden olmasın?
NOT: Manisa'dan sonra Elazığ merkezli Malatya ve civarında meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremle sarsıldık. Can ve mal kayıpları oldu. Cenab-ı Hak, vefat edenlere rahmet, yaralılara acil şifalar versin, daha beterlerinden korusun.