Çorum Eczacı Odası Başkanı Erol Afacan, Kızılay Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, “Kızılay’ın tarihi yalnızca yardımların değil, bilimin, vicdanın ve eczacılığın da tarihidir” dedi.
“Her yıl 29 Ekim – 4 Kasım tarihleri arasında kutlanan Kızılay Haftasının, insanlığa hizmeti, dayanışmayı ve merhameti hatırladığımız özel bir haftadır. Bu anlamlı hafta vesilesiyle, ülkemizin en köklü insani yardım kuruluşu olan Türk Kızılay’ının tarihine ve eczacılık mesleğinin bu tarih içindeki iz bırakan rollerine bir kez daha dikkat çekiyoruz” diyerek açıklamasına başlayan Erol Afacan, “Türk Kızılay’ı, 11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adıyla kurulmuş, zaman içinde “Hilal-i Ahmer Cemiyeti” ve sonrasında bugünkü adını almıştır. Savaşlardan doğal afetlere, salgınlardan toplumsal krizlere kadar her dönemde insan onurunu koruma ilkesini rehber edinen Kızılay, 150 yılı aşkın süredir iyiliğin kurumsallaşmış hali olmuştur” ifadelerini kullandı.
Kızılay’ın tarihinin aynı zamanda eczacılık mesleğinin toplumsal sorumluluk tarihi olduğunu kaydeden Afacan, “Cumhuriyet’in ilk yıllarından günümüze kadar birçok eczacı, gerek cephede gerek afet bölgelerinde gerekse sivil toplum sahasında Kızılay’ın iyileştirici gücüne katkı sunmuştur. I. ve II. Dünya Savaşları dönemlerinde Kızılay sahra hastanelerinde görev yapan eczacılar, ilaç temini, antiseptik üretimi ve serum hazırlığı gibi hayati görevler üstlenmiştir. 1918 İspanyol Gribi salgınında, Hilal-i Ahmer bünyesindeki eczacılar karantina bölgelerinde eczane düzeni ve ilaç dağıtım sistemini kuran ilk sağlık profesyonelleri olmuştur. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kızılay laboratuvarlarında görev alan eczacılar, yerli ilaç üretimi ve dezenfektan formülasyonları geliştirerek hem halk sağlığına hem de milli üretime katkı sağlamıştır. 1999 Marmara Depremi ve 2023 Kahramanmaraş Depremi gibi afetlerde, Kızılay gönüllüsü eczacılar mobil eczane ve ilaç temin hizmetleriyle afetzedelerin tedavi sürekliliğini sağlamıştır. Kızılay’ın kırmızı hilali ile eczacının beyaz önlüğü, aynı değerin iki sembolüdür: İyileştirmek, korumak ve insana hizmet etmek. Eczacılar yalnızca ilaç sunan değil; gerektiğinde Kızılay’ın gönüllüsü, afetin ilk yardım eli, toplumun vicdanıdır. Bu nedenle Kızılay tarihinin her döneminde, eczacıların izine rastlamak mümkündür — kimi antiseptik hazırlarken, kimi bir çocuğa pansuman yaparken, kimi bir afetzedeye şifa ulaştırırken. Bugün, Kızılay’ın “iyiliği çoğaltmak” anlayışı ile eczacılığın “insana dokunmak” görevi aynı çizgide buluşmaktadır. Bizler, Çorum Eczacı Odası olarak bu ortak tarihi gururla sahipleniyor ve geleceğe taşımayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Kızılay’ın tarihi yalnızca yardımların değil; bilimin, vicdanın ve eczacılığın da tarihidir. Her beyaz önlük, bir Kızılay gönüllüsünün sessiz fedakârlığını taşır. Biz eczacılar, Kızılay’ın iyiliği çoğaltan mirasını yaşatmaya; her dönemde bilimle, vicdanla ve gönüllülükle insanlığa hizmet etmeye devam edeceğiz.
Kızılay’ın tarihi, yalnızca yardımların değil; bilimin, vicdanın ve eczacılığın tarihidir.
Her beyaz önlük, bir Kızılay gönüllüsünün sessiz fedakârlığını taşır” şeklinde belirtti.
(Haber Merkezi)