Mili Mücadeledeki tavrı:
Çerkez Şeyhi Hacı Ömer Lütfi Efendi, Milli Mücadele günlerinde İstanbul’a değil, Ankara’ya destek vermiştir. Müritlerinden nakledilen bilgilere göre Mustafa Kemal Paşa, bir albay göndererek desteğini istemiş ve mümkünse savaşa bizzat katılmasını teklif etmiş. O da “Zamanı gelince gerekeni yapacağımızdan emin olabilirsiniz.”cevabını vererek albayı yolcu etmiş. Gerçekten de savaş başladığında halkı cihada teşvik etmiş, kendisi de savaşlara manen katılmıştır. Hatta Yunan ordusunun Sakarya’yı geçip ilerlemeye başlaması üzerine bir gece aniden ayağa kalkarak Salih Kazancı hafıza seslenmiş:
-Git, Hıdırlık’takilere haber ver. Hepsi kalksınlar ve göreve hazır olsunlar.
Kazancı Hafız, Hıdırlık’a gidip görevi yerine getirir. Suheyb-i Rumi’nin kabrinin başında bulunan sancağ-ı şerifi alıp oradakilerin ruhaniyetleriyle beraber yola çıkar. Derinçay mevkiine vardıklarında, Salih Hafız’a:
-Senin görevin buraya kadardı. Geri dön, der.
Salih Hafız, bundan sonrasını bilmez. Aradan bir süre geçer. Ama Şeyh Efendi’nin yorgun ve bitkin halinden bir şeyler olduğu fark eder.
Tekkede Şeyh Efendi’nin hizmetinde bulunmakta olan Haşim Efendi, bir gece atın yemini suyunu verdikten sonra odasına çıkar. İçinde bir tuhaflık vardır, uyku tutmaz. Ahıra inip hayvanları kontrol etmek ister. Bakar ki at, ter içindedir. Uzun yoldan gelmiş gibi ağzından köpükler saçılmaktadır. Heyecanlanır, biraz da korkar. Atın terini iyice kuruladıktan sonra odasına döner. Ama bu hal günlerce sürer. Bu günlerde atın terinin yerleri ıslattığını görür. Dayanamayıp durumu Şeyh Efendi’ye bildirir. “Oğlum, bu gece düşmanı Sakarya’da bozguna uğrattık.” cevabını alır. Zafer haberi, Çorum’a daha sonra ulaşır.
Sakarya Meydan Muharebesiyle ilgili menkıbeyi torunu Nevzat Aksu Bey de, şöyle nakleder:
Sakarya Meydan Muharebesinin devam etiği günlerden bir gün, Çerkez Şeyhi, bazı talebeleriyle sohbet ederken birden ayağa kalkıp, kıbleye dönerek ezan okumaya başlar. Meclistekilerin hepsi ayağa kalkarak, şaşkın vaziyette bir birlerine bakarlar. Ezanı bitiren Çerkez Şeyhi, mütebessim bir çehre ile “Çok şükür, müjdeler olsun, Yunan kafiri Sakarya’da bozguna uğradı, kaçıyor. Fakat çok da şehidimiz var.”der.
Çerkez Şeyhi’nin Kurtuluş Savaşı’na manen katılışıyla ilgili pek çok rivayet vardır. Biz, bu ikisiyle yetinmek istiyoruz.
Ancak burada yaygın olan bir rivayeti daha nakletmekte yarar var.
Kurtuluş Savaşı sırasında ve sonrasında Milli Mücadele’ye karşı Anadolu’da bazı isyanlar çıktığı bilinmektedir. Bunlardan biri de Yozgat’ta başlayan ve Çorum çevresini de etkileyen Çapanoğlu isyanıdır. Müritlerinden nakledilen bilgilere göre Çapanoğlu’un da Çerkez olması nedeniyle Gazi Mustafa Kemal Paşa, telefonla Çerkez Şeyhini arayarak Çapanoğlu üzerinde nüfuzu kullanmasını ve bu isyanın bastırılması konusunda Milli Mücadele’ye destek olmasını istemiştir. Çerkez Şeyhi de “Onlara söz kar etmiyor. Bu işe gücüm yetmez.”diye cevap vermiştir.