EROL TAŞKAN Anne babasını küçük yaşta kaybettikten sonra halasının şefkat kanatları altına sığınan engelli Murat Memiş, “Bu dünyada cennetlik görmek isteyen halama baksın.” dedi. Yıllardır gözü gibi baktığı yeğenine adeta ömrünü vakfaden 71 yaşındaki Pakize Memiş, yeğeni Murat’ın bir dediğini iki etmiyor. Bir annenin kendi öz evladına göstereceği şefkatten daha fazlasını yeğeni için ortaya seren Pakize Memiş ve yeğeni arasında sarsılmaz bir sevgi bağı var. İnsanlık örneğinin en yücesinin yaşandığı bu hanede, gönülden gönüle açılan pencereden cennet esintileri yol buluyor. Yeğenine daha rahat kol kanat gerip onu yalnız bırakmamak adına, kendi kuracağı yuvadan vazgeçip hiç evlenmemiş olan Pakize Memiş’in bir ömür boyu süren ve asla uf bile demediği fedakarlığını anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor. RABBİM BANA GÜÇ VERİYOR Yaşı ve kilosu bakımından çok da güçlü gözükmeyen Pakize Memiş, Murat’ı tek başına kaldırıp taşıyor. Fiziken güç yetirememesi gereken bu yükü, bedeninin gücünden çok yüreğinin gücüyle taşıyan Pakize Memiş, “Rabbim bana güç veriyor. Aslında Murat benden ağır fakat Allah’ın izniyle güç yetirebiliyorum.” diyor. MURAT YÜK DEĞİL BANA ALLAH’IN HEDİYESİ Murat’ı asla yük olarak görmediğini, kendi gözünde Murat’ın sağlıklı bir insandan farkı olmadığını anlatan Pakize Memiş, “Murat benim gözümde yürüyen bir çocuk. Bana hiç yük değil. Yük olarak görmüyorum. Benim gözümde engelli değil, yürüyebilen, işini görebilen bir kişi gibi.” dedi. MURAT’TAN ANLAMLI MESAJ‘MUTLU OLMAK İÇİN KALBİNİZİ AÇIN YETER’ Omzuna yüklenen engellilik kaderine rıza gösteren ve tüm olumsuzluklara rağmen gülümsemeyi başaran engelli genç, hayatın kendisi için anlamını derin manalar içeren cümlelerle özetliyor; “Mutlu olmak için çok büyük şeyler aramayın, siz kalbinizi açın yeter, mutluluk rüzgar gibi kalbinize dolar. İnsan bazen kalabalıklar içinde kayboluyor. Elini tutacağınız bir yakınınız varsa sıkı sıkı tutun ve o eli bırakmayın.” ‘MURAT YEĞENİMDEN ÖTE EVLADIM GİBİ’ Murat’ı yeğeni olarak değil, oğlu gibi gördüğünü dile getiren Pakize hala, kimi insanların kendi sağlıklı çocuklarına bakmaktan bile yüksündüğünü üzüntüyle dile getiriyor; “ Ben Murat’ı yeğenim olarak değil, oğlum olarak görüyorum. Küçük yaştan beri ben büyüttükten sonra niye yeğenim olsun. Oğlum olarak görüyorum. Ağabeyimin çocuğu ama ben emek verdim. Rabbim bana öyle bir güç kuvvet veriyor ki, ben zaten Rabbim’den başka kimseye güvenmiyorum . Rabbim her zaman benim yanımda. Bunu kaldırıp indirirken her zaman Rabbim bana güç kuvvet veriyor. Tam tatlı uykumdayken tuvaleti geliyor. Uykumdan kalkıyorum. Gecenin kaçı olursa kalkıyorum, uyku denilen bir şey yok. Bana güç kuvvet vermesi için Allah’a sığınıyorum. “ ‘SEVE SEVE BAKIYORUM’ Ben seve seve bakıyorum. Hastalanacak diye gözünün içine bakıyorum. Ben seviyorum, seve seve de buna bakıyorum. Ben azarlamam, mesela bir şey istese, hala benim canım şunu istiyor derse hemen mantomu giyiyorum çıkıyorum. Almazsam yüreğime dert olur. Gidiyorum alıp geliyorum. Almazsam o gün uyku uyuyamıyorum. Bu çocuk istediğine göre, demekki canı istedi. Akşam ezanı bile olsa gidip alıyorum. ANNELERE ÖZEL MESAJ Kimi annelerin evlatlarına bile bakmaktan yüksündüklerini anlatan Pakize hala, bu konuyla ilgili görüşlerini de şu sözlerle dile getirdi; “İyi çocuğa herkes bakar. Elinden tutup götürecek çocuklara bile bakmıyorlar. O da zorlama oluyor. Arkamdan gelme, evde otur gibi. Kalmış ki böyleye… Gittiğim yerde beni rahatsız ediyorsun, huysuzluk ediyorsun diye çocuğu eve koyuyor, ya da bir komşuya bırakıyor, bırakıp gidiyor. Halbu ki bu çocuk koşan yürüyen bir çocuk.” ‘BU BİR ŞİMŞİR KAŞIK, HERKESİ AĞZINA SIĞMAZ’ “Bu bir şimşir kaşık, her adamın ağıza sığmaz. Çünkü bu zor ama bana kolay bir iş. Başkalarına zormuş, yükmüş ama bana Rabbim çok yardım ediyor, ben O’na sığınıyorum. Ben O’nun yolunda yürüyorum. Buna baktıkça da Rabbim bana güç kuvvet veriyor.” ‘ÖMRÜNCE MURAT’IMIN YANINDAYIM’ Ömrüm oldukça sonuna kadar bakacağıma söz veriyorum. Allah bana Murat’ımın acısını göstermesin. Ömrüm oldukça hiç ah vah etmem, yüksünmem. Seve seve bakıyorum, elimden geldiği kadar da bakacağım. SIKI BİR FENERBAHÇE TARAFTARI Hayatın kendisine çevrelediği dört duvar arasında yaşamak sorunda kalsa da, yaşam enerjisi ve hobileriyle hayatına ışık saçan pencereler açan Murat’ın en büyük tutkusu Fenerbahçe. Fenerbahçe’nin hiçbir maçını kaçırmadığı gibi, Fenerbahçe’ye ait tüm detayları da bilen Murat büyük bir heyecanla maçları takip ediyor.