Bugün CHP'de genel başkan değişikliğiyle sonuçlanan 38. Olağan Kurultay'a ilişkin mutlak butlan tartışmaları sürerken, gözler Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın yeni duruşmasındaydı. Dava saat 10.04'te başladı.
Duruşmada mutlak butlan talep edildi. Mahkeme heyeti 'butlan' kararı vermedi duruşmayı 8 Eylül 2025 tarihine erteledi.
Duruşmada neler oldu?
Kemal Kılıçdaroğlu kurultay davasının olduğu gün Ankara dışına çıkmayı tercih ederken, davayı açan Lütfü Savaş da duruşmaya katılmadı. Davanın saat 10.04'te başlayan duruşmasında CHP Parti Meclisi Üyeleri davaya katılma talebinde bulundu.
CHP avukatının mutlak butlan savunması
Mutlak Butlan talebinin ardından Cumhuriyet Halk Partisi'nin avukatı Çağlar Çağlayan, duruşmada söz alarak şunları söyledi:
-Mutlak butlan iddiasının ileri sürülebilmesi için dürüstlük kuralına uymayı gerektirir. 38. Olağan Kurultay’da bir sonuç çıkmış ve parti ona göre yönetilmiştir. Davacılardan biri de (Lütfü Savaş) bu yönetim tarafından belediye başkanı adayı olmuştur.
-Bu kişinin sonradan ‘ben bazı şeyleri biliyordum’ demesi dürüstlük kuralına aykırıdır. Bu yüzden mahkemece dinlenmez durumdadır.
-Davacıların iddiası, delegelerin iradelerinin fesata uğratıldığına yöneliktir. Hiç bir delegenin isteği dışında yanlış genel başkana oy verdiğine dair delil, tespit hatta iddia dahi bulunmamaktadır.
-İrade fesatının olması için tehdit ve hata olması gerekmektedir. Bunların hiçbiri bulunmamaktadır.
Flaş gelişme mutlak butlan talebi
Davayı açan Lütfü Savaş'ın avukatı Onur Yusuf Üregen 'mutlak butlan' kararı verilmesini talep etti şunları söyledi:
"Bu davaya konu usulsüzlükler milli güvenlik sorunudur. Mutlak butlan ile Kemal Kılıçdaroğlu göreve çağrılmalıdır"
-CHP yönetimi Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmelidir. 38’inci olağan kurultayında organize şekilde suç işlenerek delege iradeleri sakatlanmıştır. Kurultay mutlak butlanla sabittir.
-6 Nisan seçimli kurultay yetkisiz genel başkan tarafından verilmiştir. Kurultay kanuna karşı hileye başvurularak yapılmıştır.
-Bu kurultay da sakattır. Gayri meşru genel başkan kendini kurtarmak için bir mizansen düzenlemiştir. Seçilmeyen bir kişinin genel başkan olması kabul edilemez.
-Özgür Özel’in görevden el çektirilmesi ve partinin o dönemdeki genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yönetilmesi gerekmektedir. Kemal Kılıçdaroğlu göreve çağrılmalıdır.