Türk Deniz Kuvvetleri'nin şu anki haliyle diğer donanmalardan eksiği olmadığını belirten Cihat Yaycı, yeni projelerin hem savunma hem de taarruz için önemine vurgu yaptı. Türkiye'nin artık savunma sanayiinde dışarıya muhtaç olmadığını da söyleyen Yaycı, "Geriye uçak gemisi kaldı. O da yapılırsa dünyanın sayılı ülkeleri arasına gireriz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yalova'daki Sefine Tersanesi'nde 'Mavi Vatan'da Güç: Yeni Deniz Platformları Teslimat Töreni' gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle TCG Derya, TCG İstanbul, TCG Üsteğmen Arif Ekmekçi ve Marlin SİDA Türk Donanması'na teslim edildi. Törende açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu projelerin donanmanın caydırıcılığını daha da artıracağını vurguladı.

"Mavi Vatan" doktrininin babası Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Türk Donanması'nın 4 yeni gücüyle ilgili TGRT Haber'de dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Savunma sanayiinde atağa kalkan Türkiye'nin artık başka ülkelere muhtaç olmadığını ve kendi ihtiyaçlarını karşılayabildiğini kaydeden Cihat Yaycı, mevcut projelerin devamının geleceğini hatta seri üretime de geçilebileceğini dile getirdi.

Cihat Yaycı'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

"YUNANİSTAN DIŞARIDAN ALIYOR, BİZ KENDİMİZ YAPIYORUZ"

"Bugün Türk Deniz Kuvvetleri için önemli günlerden bir tanesi. Ancak bu sanki sıradanlaşmış gibi hissettiğimiz konu aslında başka devletlerle kıyasladığımızda son derece başarılı bir duruma dönüşmüş halde. Başkaları için çok anormal olan bu durum bizim için son derece normal. Bugün donanmaya 3 tane gemi, 1 tane de silahlı insansız deniz aracı teslim edildi. Mesela Yunanistan'ın bir başka devletten fırkateyn almasının bile o kadar reklamı yapılırken biz kendi fırkateynimizi kendimiz yapıyoruz. Türk Deniz Kuvvetleri ve Türk Savunma Sanayiinin eriştiği gücün önemli bir göstergesi. 

"DEVAMI GELECEK, SERİ ÜRETİME GEÇİLEBİLİR"

Bu fırkateyn 3 bin tonu aşan bir deplasmana sahip. Üzerinde yerli dikey atıcıların, yerli füzelerin, yerli hava savunma sistemlerinin kullanıldığı çok önemli bir platform.

Bir tane gemi inşa edilip teslim edildi. Bunun devamı da gelecek. Bunların dizaynı bile 4-5 sene alıyor. Tasarım aşaması bittiği için herhangi bir tersanede birkaç yıl içinde seri üretim haline geçerek TSK'nın ihtiyaçlarını karşılayabilir.

"TGC DERYA DÜNYANIN HER YERİNE DESTEK GÖTÜREBİLİR"

İkincisi TCG Derya, Anadolu Gemisi'nden sonra Türkiye'nin en büyük su üstü platformu. Bu vurucu unsurları lojistik destek sağlayabilecek ve deniz aşırı harekatları sağlayabilecek, hem bakım onarım parçaları hem teknolojik desteği vermenin yanı sıra akaryakıtsal, yiyecek ve tıbbi malzeme ve insani tahliye harekatlarında kullanılabilecek bir 'anne gemi'den bahsediyoruz. Dünyanın her tarafında donanmamıza lojistik destek götürebilecek bir gemiden bahsediyoruz.

Diğer gemimiz Arif Ekmekçi gemisi de lojistik destek gemisi, o vurucu unsurlara çok büyük imkanlar sağlayacak. Mavi Vatan'da vurucu unsurlarımızın her türlü ikmalini yapabilecek, TCG Derya'ya göre daha sığ sularda harekat yapabilecek bir gemiden bahsediyoruz. 

Bahçeli'den Eurovision tepkisi: Erkekle kadın arasında 3. türün tedavüle çıkması ibret levhası olmuştur Bahçeli'den Eurovision tepkisi: Erkekle kadın arasında 3. türün tedavüle çıkması ibret levhası olmuştur

"MARLİN SİDA HEM SAVUNMA HEM TAARRUZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

Marlin SİDA ise yeni bir konsept. Bu yeni konsept Türk deniz kuvvelerinde kullanılacak. Bunun sayesinde su üstü harbinin yanı sıra denizaltı harbi de yapılabilecek. Denizaltı savunma harbine destek sağlanabilecek. Torpido atma kabiliyeti, havaya füze atma kabiliyeti, su üstü füze atma kabiliyeti var. İnsansız ve her yerde, özellikle adalar denizi harekat alanında son derece kullanışlı, hem üslerimiz ve limanlarımızın savunması için hem de taarruzi kabiliyetlerimiz için son derece önemli. Onun için bunların dizaynında emeği geçen Türk deniz kuvvetlerinin mümtaz subay mühendislerine, personeline, Savunma Sanayii Başkanlığımıza, bunların bütçesini veren ve yapılmasını sağlayan devlet yöneticilerimize şükran ve minnetlerimi sunuyorum.

"DİĞER DONANMALARDAN FAZLASI VAR EKSİĞİ YOK"

Diğer devletlerin fırkateynleriyle karşılaştırdığımızda bizim İstanbul fırkateyninin fazlası var eksiği yok. Yakın hava savunma sistemlerinden dikey atıcılara kadar. Ve üzerine her şey monte edilebilecek şekilde modüler sistemler oluşturulmuş vaziyette. Dizaynı bize ait, içinde her türlü modüller konularak da değiştirilebilir. Yani başkasına muhtaç değiliz. Kaynak kodları bize ait, silahları da bize ait. O yüzden programlarında her türlü değişikliği, güncellemeyi yapabiliriz.

"ARTIK DIŞARIYA MUHTAÇ DEĞİLİZ"

Modernizasyon programlarında maalesef dışarıya muhtaç durumdayken artık değiliz. Ve çok büyük paralar vermemize de gerek yok. Şu anda bu çok önemli bir husus. Ekonomik olmasa da bunları yapmak lazım. Dışarıya bağımlı olmak çok kötü. Harp edemezsiniz, ülkenizi savunamazsınız. Ama çok şükür şu anda bunları yapabilecek seviyedeyiz. Fiyat kıyaslaması yapmak doğru değil ama yapacak olursak da zaten daha düşük. Eşit olsa bile, biraz pahalı bile olsa kendi kendimize yapabilmemiz çok önemli. Cumhuriyet tarihi bunun kötü örnekleriyle dolu. Fiyatı daha uygun diye dışarıdan alınmış ve yerli savunma sanayi firmalarımız, fabrikalarımız kapatılmıştı. Allah bir daha o günleri göstermesin.

"YAPILIRSA DÜNYANIN SAYILI ÜLKELERİ ARASINA GİRERİZ"

Dosta güven, düşmana korku veren bir donanmamız oldu. İnşallah bunun darısı uçak gemisine. Daha önce sayın Cumhurbaşkanımızın uçak gemisi yapımıyla ilgili ifadesini de çok değerli buluyorum. Türkiye o zaman dünyanın sayılı devletleri arasına girebilecek, dünyanın her tarafına güç aktarımı yapabilecek, mağdurun ve mazlumun yanında yer alabilecek bir devlet olacaktır. Vatanımıza milletimize hayırlı uğurlu olsun."