Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı gazetemiz yazarı Tonguç Erbaş, bu haftaki yazısında halka arzları kalemine aldı.

Halka arzların sermaye piyasası gelişimine etkisini anlatan Erbaş, yazısında şu ifadelere yer verdi;

Çorum-Amasya yolunda Tır devrildi Çorum-Amasya yolunda Tır devrildi

"Son dönemde hem halka arzlar hemde yatırımcı sayısı ile birlikte sermaye piyasasına firmaların ve potansiyel yatırımcıların ilgisinin arttığını görüyoruz. Hem paylarını halka arz eden firma sahiplerini hem de bu alana yeni giriş yapan “taze kan” olarak bakabileceğimiz yatırımcılar için bunun birçok farklı nedeni ve şüphesiz sermaye piyasası için birçok farklı sonucu var. Fakat bunlara değinmeden önce “halka arz” kısaca nedir ve bir şirket nasıl halka arz edilir buna değinmek istiyorum.

Halka arz; bir şirketin paylarının Borsa İstanbul’da işlem görebilmesi için yatırımcılara çağrı ve ilan yoluyla bu payların satışa sunulmasıdır.  Halka arz işlemi için değerlendirilebilecek birden fazla yöntem bulunmaktadır. Şirket ortakları ellerinde bulunan mevcut payların bir kısmını Borsa ya da Borsa dışında halka arz edebileceği gibi ki bu; “mevcut payların satışı yöntemi” olarak ifade edilir ya da sermaye artırımına giderek yeni pay ihraç edebilir ve finansman kaynağı sağlayabilir. Bir diğer seçenek ise bu iki yöntemin bir arada kullanılmasıdır. Böylece mevcut payların satışı ile birlikte ortaklar gelir elde ederken, sermaye artırımı ile birlikte şirket ek finansman kaynağı sağlamış olur. Temelde şirketler, finansman kaynağı, likidite, kurumsallaşma, tanıtım ve itibar sağlamak amacıyla halka açılırken, yatırımcılar tarafında ise; fiyat avantajı, yatırım çeşitliliği ve özellikle son dönemde gördüğümüz halka arzlarda üst üste tavan fiyatlamalar değerlendirilmektedir. Sermaye Piyasası Kurul tarafından 30.03.2023 Tarihli bildiri ile birlikte halka arzların oransal dağıtım yolu ile değil de eşit dağıtım yolu ile halka arz edilmesinin de etkisiyle tabana yayılma hedeflenmiş ve bu karar sonrası yüksek enflasyonist ortamında desteklemesiyle birlikte halka arzlara katılım ve yatırımcı sayısında gözle görülür şekilde artış yaşanmaktadır. 2023 Eylül sonu itibarıyla pay piyasasındaki yatırımcı sayısı 7,8 milyona yükselmiş durumda. Son açıklanan rakamlar sermaye piyasasına yeni dâhil olan yatırımcıların 10.000TL altında “küçük yatırımcı” olarak nitelendirebileceğimiz yatırımcılar olduğunu gösteriyor. Bu yatırımcıların halka arzlardan günlük masraflarını, haftalık mutfak masrafları gibi daha uzun vadede yatırım yapma eğilimi değil de daha küçük sermaye ile küçük kazançlar elde etme isteklerini gösteriyor.

Verilere baktığımızda; 2022 yılında 19,2 milyar TL halka arz büyüklüğü ile toplam 40 şirket halka arz olurken, 2023 yılının Eylül sonu itibarıyla 37 şirket arzının gerçekleştiğini ve bu şirketlerin piyasadan temin ettiği tutarın 47 milyar lirayı aştığını biliyoruz. Dünya geneline baktığımızda ise bu rakamlar 2021 yılı için 2.436 şirketin halka arz edildiğini, 2022 yılı içinse bu rakamın 1.333 şirketin halka arz işleminin gerçekleştiğini gösteriyor. Özellikle pandemi süreci sonrasında hem globalde hem de yurtiçinde değişen piyasa şartları, artan enflasyon ve buna bağlı faizlerde yaşanan yükselişin getirdiği baskı şirketlerin halka arza yönelmesine ve buradan bir finansman sağlamasına neden oluyor. Bunun yanı sıra yükselen bir Borsa grafiği, benzer şirketlerin piyasa değerinde yaşanan artış şirketlerin değerlenmesine ve halka arzdan gelecek finansmanın yükselmesine de neden olunca mevcut durumda halka arzların en uygun finansman yolu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Halka arz olmak isteyen firmaların halka arz ortamı uygunluğunu korudukça gerçekleşmeye devam edecek gibi dururken, yatırımcılar da mevcut piyasa ortamında bu arzlara yüksek talep göstermeye devam ediyor. Halka açılan her şirketin sermaye piyasaları için bir değer olduğunu unutmamak gerekiyor. Burada çeşitliliğin ve seçeneklerin artması yatırımcılara farklı dönemlerde orta uzun vadede bu şirketlere ortak olma fırsatı sunuyor.

Sermaye piyasalarının gelişmesi için; sermaye(yerli ve yabancı yatırımcı olmak üzere), ürün çeşitliliği, faaliyet gösteren şirket sayısı, sektörde istihdamın artması ve teknolojik gelişmelerde şüphesiz global merkezlere eş değer hizmet verilebilirlik öne çıkıyor. Bu açıdan bakıldığında halka arz ve borsada işlem gören şirket sayısındaki artışlar bu kriterlerin yalnızca bir bacağı olarak görülüyor. Bununla beraber şirket ve yatırımcı sayısındaki artışa paralel ürünlerdeki derinlik ve hacim artışları da sektördeki şirketlerin gelişmesine ve yeni alternatifler yaratmasına imkân tanıyor. İşlem yapılması ve belirli beklentilerle pozisyon alınması durumunda pazarlardaki ürünlerin likiditesi ve derinliği sermaye piyasalarındaki gelişim için önem arz ediyor.

Son yayımlanan 05.10.2023 tarihli Sermaye Piyasası Kurulu Bülteni’nde ise MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.’nin, Borlease Otomotiv A.Ş.’nin ve Dofer Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin halka arzına onay geldi. Yılın geri kalanında halka arz olmayı bekleyen Uslu Çsm Demir Çelik A.Ş., Zorlu Yenilenebilir Enerji A.Ş., 1000 Yatırımlar Holding A.Ş., Mogan Enerji Yatırım Holding A.Ş. gibi bir çok firmanın da halka arz onayı beklediğini biliyoruz. SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül’ün de gazetecilere verdiği son röportajında belirttiği üzere,  potansiyeli olan 80 civarında şirketin halka arz için beklediğini ve bunların içerisinde 6-7 milyar liralık halka arz büyüklüğüne ulaşabilecek şirketlerin olduğunu biliyoruz. Görünen o ki; halka arzlar bir süre daha ana finansman ihtiyacı olarak başvurulan yöntemlerin başında yer alacak. Ekonomik görünümde stabilizasyona ulaşılması halinde ve enflasyonist ortamın şiddetini azaltarak aşağı yönlü bir grafik sergilemesi halinde ülke risk priminde iyileşmelerinde destekleyeceği ortamda şirketler buna ek olarak tahvil ve bono ihracına başlayabilirler.  

Belki de “halka arz çılgınlığı” olarak nitelendirilebilecek bir dönemi yaşarken yatırımcılara bazı tavsiyeler vermenin de gerekliği olduğunu düşünüyorum. Öncelikle bir şirket halka arz edilirken yatırımcıların kısa vadeli ve küçük sermayelerle kar elde etme içgüdülerini bir kenara bırakarak orta ve uzun vadeli yatırım yapmalarını ve bu süreçte şirketleri iyi tanımaları, varsa hikâyelerine hâkim olmaları ve finansal tabloları ile birlikte beklentilerini incelemeleri gerektiklerini düşünüyorum. Yeni halka arz edilen şirketlerin ise onaylı izahnamelerini ve burada yer alan güncel bilgiler ve gelecek döneme yönelik yatırım planlarını incelemeleri gerekiyor. Şirketlerin mevcut durumları, yatırım kararları, beklentileri kısaca geçmişi, bugünü ve gelecek projeksiyonları, tasarruf sahibinin risk algısından geçirip bir karar vermesi için önemli bir tablo sergiliyor."