Yaş­lı­lık dö­nü­şü ol­ma­yan bir yol­dur. Bu yo­la gi­ril­di­ğin­de bir­çok sı­kın­tı­lar be­ra­be­rin­de ge­lir. Gün geç­tik­çe tek ba­şı­na bu sı­kın­tı­la­rın üs­tün­den ge­lin­me­si zor­la­şır. Git­mek is­ter­sin ayak var­maz, uzan­mak is­ter­sin alın­maz, yat­mak is­ter­sin uyun­maz, ye­mek is­ter­sin mi­den al­maz he­sa­bı gö­nül is­ter­ken be­den mü­sa­ade et­mez. Bu­nun üze­ri­ne bir­de eşi­ni kay­be­der­sen, ka­lan ömür er­kek­ler için çe­kil­mez olur. Ca­mi şa­dır­van­la­rın­da, park­lar­da, çay ocak­la­rın­da ''keş­ke genç­li­ğim ge­ri gel­se de, ih­ti­yar­lı­ğın ba­şı­ma ne­ler ge­tir­di­ği­ni bir şikâyet et­sem'' di­ye­rek ömür ser­ma­ye­si­ni anı­la­rın göl­ge­sin­de tü­ket­me­ye ça­lı­şır.
Köy­ler­den şe­hir­le­re gö­çün baş­la­ma­sıy­la be­ra­ber gur­bet el­ler­de bu­lu­nan DU­YAR­LI EV­LAT­LAR için köy­ler­de­ki, il­çe­ler­de­ki yaş­lı­lar sı­kın­tı ol­ma­ya baş­lar. Çün­kü yaş­lı an­ne - ba­ba­sı­nı ve özel­lik­le bi­ri­si rah­met­li ol­muş­sa di­ğe­ri­ni ya­nın­da, sof­ra­sın­da gör­mek is­ter. Ken­di et­li süt­lü yer­ken, ka­lo­ri­fer­li da­ire­de ra­hat­ça ısı­nır­ken ai­le bü­yü­ğü­nün köy­ler­de bu imkânlar­dan yok­sun ol­du­ğu­nu, so­ba­sı­nı doğ­ru dü­rüst ya­ka­ma­dı­ğı­nı dü­şü­nün­ce lok­ma­lar bo­ğa­zı­na dü­ğüm­le­nir. Ken­di ye­me­ği mi yer, yok­sa ye­mek ken­di­ni mi yer bi­lin­mez. İki de bir, ''An­ne - ba­ba gel hiç ol­maz­sa bu ra­ma­za­nı, bu kı­şı bu­ra­da ge­çi­re­lim'' der ya­nı­na zo­ra­ki ge­ti­rir ama üç gün son­ra yaş­lı­lar bi­raz­da ak­si olur. ''Evim, Evim'' di­ye tut­tu­rur. Li­sa­ni ha­liy­le 'apart­man­da bal­kon­la­ra mahkûm ol­mak­tan­sa, köy­de ya­rı aç ya­şa­ma­yı ter­cih ede­rim yav­rum' der. Ha­ni laf ara­mız­da hak­sız­da sa­yıl­maz. Çün­kü ek­se­ri­ya; oğul­lar da­mat­lar maç­la, ge­lin­ler kız­lar di­zi­ler­le, to­run­lar in­ter­net­le meş­gul, yaş­lı­lar­da bir kö­şe­de elin­de teş­bih otu­rur. Keş­ke apart­man­la­rı­mız ve özel­lik­le da­ire­le­ri­miz yaş­lı­la­rı­mı­zın ra­hat ya­şa­ya­bi­le­ce­ği şe­kil­de di­zayn edi­le­bil­se. Apart­man bah­çe­le­rin­de stan­dart­lar oluş­tu­ru­lur­sa ama na­fi­le. Gö­nül is­ti­yor ama ma­ale­sef ka­der gü­lü­yor. 
Bu du­rum­lar, du­yar­sız ev­lat­lar için pek prob­lem ol­maz. Çün­kü var­lı­ğı ile yok­lu­ğu pek an­lam ta­şı­maz. Ara­maz sor­maz ve­ya bay­ram­dan bay­ra­ma bir mi­sa­fir gi­bi ge­lip gi­der… 
De­ğer­li oku­yu­cu­la­rım, dert, dert edi­nen­ler için­dir. Köy­ler­de gö­rev yap­mış, yaş­lı­la­rın ha­yat hikâye­le­ri ile hem­hal ol­muş, duy­duk­la­rı­nı unut­ma­mak bir kö­şe­ye yaz­mış bi­ri ola­rak yö­re­sel dil­le ka­le­me al­dı­ğım aşa­ğı­da­ki şi­iri­mi pay­la­şı­yo­rum. Ümit ede­rim okur­ken hem zevk alır hem de dü­şü­nü­rüz. Da­ha da ol­ma­dı yaş­lı an­ne­ni­ze oku­yu­ve­rir­si­niz de, adam doğ­ru yaz­mış de­yip, bir dua da gı­ya­ben bi­ze gön­de­rir­ler.
''Ya git te bi­lem kıy­me­ti, ya öl de bi­lem kıy­me­ti' ye­ri­ne, gö­nül is­ter ki an­ne-ba­ba­la­rı­mı­zın sağ­lık­la­rın­da bi­le­lim kad­ri kıy­met­le­ri­ni ve al­ma­ya ça­lı­şa­lım % 100 ka­bul ola­cak ha­yır du­ala­rı­nı. Ne der­si­niz efen­dim, hak­lı­lık pa­yı var mı? Ben ken­di adı­ma an­ne­ci­ği­mi gün­lük ara­ma­ya ça­lı­şı­rım ara­yıp ula­şa­ma­yın­ca bi­le va­zi­fe­mi yap­tım di­ye psi­ko­lo­jik ola­rak ra­hat olu­rum.
*
gel di­ye ıs­rar et­me
ben evim­de ıra­tım oğul
si­zin ev­ler sos­ye­ti ge­li­yo
ben kö­yüm­de ıra­tım oğul

he­la­nız ka­ru­şuk mu­ru­şuk
ben onu bi­le­mi­yom oğul
ka­rın şöy­le ya­pı­can di­yo ama
ben ak­lım­da du­ta­mı­yom oğul
elim­de tes­bih zi­kir çe­ki­yom
bu sı­ra kom­şu­la­ra ek­mek idi­yom
zor­da ka­lın­ca abı­lan­gi­le gi­di­yom
şim­di­lik ca­nım ırat oğul

si­zin eve ge­lin­ce tez­den osa­nı­yom
bi­bek­le­ri­ni hep te­le­fon ba­şın­da gö­rü­yom
o şiy­le (asan­sör) de inip çık­ma­yı bi­le­mi­yom
şim­di­lik ıra­tım iyi oğul

gün di­ye bi­şiy ya­pı­yo­la, ba­na uy­mu­yo
kö­yün de­di­ko­du­su ol­ma­yın­ca sar­mı­yo
evi­min da­dı­nı hiç bi­iii­ir ver­mi­yo
şim­di­lik ıra­tım iyi oğul

ye­me­ği yağ­lı ya­pı­yo­nuz dı­kıl­mı­yo
so­ba­yı gör­me­yin­ce sır­tım ısın­mı­yo
eş­ya­la­rın bi­çok ra­hat­ça ya­tıl­mı­yo
ben evim­de ıra­tım oğul

Al­lah her­ke­se se­nin gi­bi ev­lat vi­sin oğul
şim­di­lik iyi kö­tü du­ru­yom, sa­ol
aşı­mı, ek­me­ği­mi de ya­pı­yom sen ra­hat ol
ben evim­de ıra­tım oğul

el­den ayak­tan dü­şün­ce
ken­dim­den umu­du ke­sin­ce
sen­de ana il­la gel di­yin­ce
o za­man bel­ki ge­li­rim oğul
se­nin uğ­ru­na ölü­rüm oğul.