EHDEBÜ'L ESFÂR
(Uzun Kirpiklere Na't)

69.    Ki delmek çün dil-i uşşâk-ı nâgâh
Ne tîr-endâz idi kirpikleri ah

70.    Tîğ-ı müjgânı anın nass-ı kâtı'
Anın çün sayd iderdi nûr-ı sâtı'

71.    Bir hançer desem şayeste her dem
Diler doğrardı bağrın herkesin hem

72.    Bakan mecrûh olurdu tâ ciğerden
Geçerdi mal ile cân ü serden

CİHANIN ŞAH DAMARI 
UZUN KİRPİKLER
Âşıkların gönlünü ansızın elde etmek için Muhammed Mustafâ (sav)'nın kirpikleri öyle oklar atardı ki ah!
    Kur'ân-ı Kerîm'de "Göklerin ve yerin bütün orduları (güçleri) Allah (cc)'a aittir ve Allah (cc) kudret sahibidir, hikmet sahibidir. Gerçek şu ki: "Ey Muhammed (sav)! Biz seni bir şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ve siz Ey insanlar! Allah (cc)'a ve elçisi Hz. Muhammed (sav)'e gönül bağı ile bağlanasınız onun yüceliğini anlayasınız, ona saygı gösteresiniz ve sabahtan akşama O'nun şanını yüceltesiniz."89 buyrulmaktadır. Peygamberimiz Muhammed Mustafâ (sav)'nın kirpiklerinden atılan oklar âyette belirtildiği gibi Allah (cc) ve Resûlüne gönülden bağlanmayı, bu bağlılığın sonucu gönül huzuruna ulaşmayı, gece gündüz Allah'ı anarak ruhlarında ilâhî azameti hissederek erilecek mutluluğa ulaşmayı anlatır. Bu anlatım, gönüller fethinin sanatkârane bir ifadesidir...
69.    Muhammed Mustafâ (sav)'nın kirpik okları âyetle sabittir ki avladığı (etkisi altına aldığı) gönülleri yüceltirdi.
    Hz. Muhammed Mustafâ (sav)'nın bakışlarına muhatap olmuş bulunan gönüllerin durumları Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle anlatılır: "Muhammed Allah (cc)'ın elçisidir. Ve sadâkatle onun yanında olanlar bütün hakikat inkârlarına karşı kararlı ve tavizsiz ama birbirlerine karşı muhabbet doludurlar. Onların namazda eğilerek ve yere kapanarak Allah (cc)'ın lutuf ve rızasını aradıklarını görürsün. Onların işareti yüzlerindeki secde izleridir."90 Âyette Allah Resûlü (sav)'nün etkilediği müminlerin bu etkileşimden meydana gelen çeşitli halleri anlatılıyor. Bunların başında gönülden bağlanma vardır. İkincisi, kâfirlere karşı dik duruşları onlar için bir onurdur. Egoizmden, heveskârlıktan kurtulmuş kendilerini Allah'a bağlamışlardır. Allah (cc)'ın kendilerine ikram edişi hal ve durumlarını seçiş tarzından bellidir. Çünkü rükû ve sücûd hali müminlerin ruhunda yer eden en köklü bir haldir. Üçüncü hal; ruhların derinliklerini, iç dünyalarının enginliklerini yakalayarak Allah'tan (cc) lütuf ve rıza istemeleridir. Dördüncü hal ise; onların yüzlerindeki secde izinden tanınmalarıdır. Secde izi ibadetin huşû ve huzû halinin en mükemmel şeklini ifade eder. Onların yüzünde görülen riyakârlığı böbürlenmeyi, şımarıklığı atıp onun yerine fazilet tevazu ve sâfiyet dolu parlaklığı, sükûnet dolu aydınlığı anlatır. Bu haller İncil ve Tevrat'ta da yazılı olduğuna göre kader levhasında tespit edilmiş hallerdir.
70.    Muhammed Mustafâ (sav)'nın kirpikleri herkesin bağrını delen ciğerini doğrayan bir hançerdi desem doğrudur
71.     Muhammed Mustafa'nın kirpikleri herkesin bağrını delen, ciğerini doğrayan bir hançerdi desem doğrudur.
72.    Muhammed Mustafâ (sav)'ya bakanlar maldan mülkten, baştan ve candan geçer tâ ciğerden yaralandığını hissederdi.
 ............................................................................
(88) Kur'ân-ı Kerîm, Necm Sûresi, 53/9.
(89) Kur'ân-ı Kerîm, Fetih Sûresi, 48/7,8,9.
(90) Kur'ân-ı Kerîm, Fetih Sûresi, 48/29.