GÜNCEL

Gayrimenkulde 2026’nın şifresi: Sabır, analiz, doğru okuma

Mova City Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Şehir Plancısı Hasan Kiraz, gayrimenkul sektörünün, yalnızca bugünü değil, geleceği doğru okumayı da zorunlu kılan stratejik bir alan olduğunu belirtti.

Bir şehir plancısı ve Mova City Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı olarak, 2026 yılına yaklaşırken sektörün daha temkinli, daha seçici ve daha rasyonel bir yapıya evrildiğini net biçimde gördüğünü dile getiren Hasan Kiraz, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Son yıllarda yüksek enflasyon, artan inşaat maliyetleri ve finansmana erişimde yaşanan zorluklar, gayrimenkulü “her koşulda kazandıran” bir yatırım aracı olmaktan çıkarıp, doğru lokasyon, doğru proje ve doğru zamanlama gerektiren bir alan hâline getirdi.

‘NİTELİKLİ PROJELERİN ÖNE ÇIKACAĞI BİR DÖNEME GİRİLDİ’

2026 yılına dair beklentiler, ani yükselişlerden ziyade denge ve konsolidasyon sürecine işaret ediyor. Talep hâlâ var; ancak artık alıcılar daha bilinçli, daha sorgulayıcı. Sadece fiyat odaklı değil; yaşam kalitesi, ulaşım, sosyal alanlar ve uzun vadeli değer artışı ön plana çıkıyor. Bu tabloyu bir durgunluk olarak okumak doğru olmaz. Aksine, sektörün sağlıklı bir zemine oturduğunu ve nitelikli projelerin öne çıkacağı bir döneme girdiğimizi gösteriyor.

‘KREDİYE ERİŞİM SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMALI’

Konut kredilerinde faiz oranlarının düşmesi, piyasada mutlaka bir hareketlilik yaratır. Ancak 2026’da kredilerin tek başına fiyatları yukarı çekeceği bir dönem beklemek gerçekçi değil. Olası faiz düşüşleri, daha çok ertelenmiş talebin kontrollü şekilde devreye girmesini sağlayacaktır. Burada asıl kritik nokta; krediye erişimin sürdürülebilir ve öngörülebilir olmasıdır. Geçici kampanyalar yerine, uzun vadeli finansman modelleri hem üretici hem de tüketici açısından güven ortamı oluşturur.

HANGİ GAYRİMENKULLER DEĞERİNİ KORUR VE ARTIRIR?

2026 için sıkça sorulan “fiyatlar ne olur?” sorusunun yerine, şu soruyu sormak gerekir: Hangi gayrimenkuller değerini korur ve artırır? Lokasyonu güçlü, şehirle bütünleşmiş, altyapısı tamamlanmış, sosyal donatıları doğru planlanmış, gerçek yaşam senaryolarına uygun projeler yoluna devam ederken; plansız, sadece metrekare üzerinden üretilmiş yapılar zorlanacaktır. Bazı bölgelerde nominal artışlar görülse de, reel anlamda yatay seyir şaşırtıcı olmayacaktır.

‘2026 VE SONRASI, ŞEHİRLE UYUMLU PROJELERİN YILI OLACAK’

Bir şehir plancısı olarak özellikle vurgulamak isterim ki; 2026 ve sonrası, şehirle uyumlu projelerin yılı olacak. Ulaşım aksları, yeşil alanlar, sosyal yaşam ve çevresel sürdürülebilirlik artık bir tercih değil, zorunluluk. Bu kriterleri karşılamayan projeler, fiyat avantajına sahip olsa bile uzun vadede yatırımcıyı tatmin etmeyecektir.

SABIRLI OLAN KAZANACAK

2026 yılı, acele edenin değil; okuyan, analiz eden ve sabırlı olanın kazandığı bir yıl olacak. Gayrimenkul sektörü hâlâ güçlü ve potansiyel barındırıyor. Ancak bu potansiyel, plansız büyümede değil, doğru projelerde ve doğru şehircilik anlayışında saklı. Gayrimenkul artık bir refleks değil, strateji işidir.”