FATİH BATTAR
Danıştay 8.Dairesi’nin, ilk ve ortaokullarda öğrenciler tarafından okunan "Öğrenci Andı"nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmesinin ardından Türk Eğitim Sen, Öğrenci Andı’nın yeniden okullarda okutulması için and eylemi yaptı.

Dün Hürriyet Meydanı PTT binası önünde toplanan Türk Eğitim Sen üyeleri, ‘Ne Mutlu Türk Diyene’, Türkiye Türk’tür Türk Kalacak’ şeklinde sloganlar atarak, ‘Öğrenci Andı’ okudu. 
Konu ile ilgili bir basın açıklaması yapan Kamu Sen İl Temsilcisi Türk Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Selim Aydın, Danıştay 8. Dairesi’nin ‘Öğrenci Andı’nı kaldıran işlemi hukuka aykırı bulmasının ardından birilerinin Türk milli kimliğine karşı saldırıya geçtiğini söyledi. 

Öğrenci Andı’nın ayrıştırıcı değil bilakis Türk milli kimliği oluşturulması açısından birleştirici bir unsur olduğunu ifade eden Aydın; “Devlette devamlılığın bir gereği olarak Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2009’daki görüşlerine uygun davranmasını, itirazından vazgeçerek okullarda Öğrenci Andı’nın yeniden okutulması için gerekli düzenlemeyi yapmasını beklemekte ve istemekteyiz.” diye konuştu
 Bazı sendikaların “Türk’üm demekle Türk olunmaz.” Sözlerine cevap veren Aydın; “Doğrudur Türk’üm demekle Türk olunmaz, ancak bilmiyorlar ki, Türk’üm demeyi engelleyerek de Türk milleti yok olmaz.” İfadelerini kullandı.

‘Demokrasi adına, bu topraklardan Türk kimliğini kazımaya çalışanların, bir milliyeti olmayan ABD’de, 1892 yılından beri okullarda okutulan bağlılık yemininden haberleri yok mudur?’ diyen Aydın, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; “O yeminde, bölünmez vatana, tek millete, bayrağa ve devlete bağlılık yer almaktadır.   Türk milletini öz yurdunda garip bırakma, öz vatanında parya yapma gafletine düşen ve Türk milli kimliğini yok edebileceğini sanan, 81 ilde Andımıza karşı eylem yapan bu sendika ve bu anlayış, çok kısa zamanda bu milletin Ergenekon’dan çıkarcasına Türklüğe koştuğuna, Türk kimliğine sarıldığına da şahit olacaktır. Anayasamızın 66. maddesi, “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” der.  Öyle ise Türklük, bu ülkede yaşayanların üst kimliği, birliğinin adı ve anahtarıdır. Almanya’da yaşayana Alman, Fransa’da yaşayana Fransız, İtalya’da yaşayana İtalyan deniyorsa, herkes bilsin ve kabul etsin ki, bu topraklarda yaşayana da Türk denir. Türk denecektir! Son yıllarda herkesin diline pelesenk olmuş; “Tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet” diyorlar. Biz de soruyoruz, o tek milletin adı yok mu? Neden adını koymuyorsunuz? Kimden çekiniyor, neden gocunuyorsunuz? Ne yazık ki, Türklüğün etnik bir unsur olduğunu iddia edenler, Öğrenci Andı ile Milli Marşımızı karşı karşıya getirerek tehlikeli bir ayrımcılığa girişmektedir. Bilinsin ki Mete Han da bizim, Oğuz Kağan da bizim; Alparslan da bizim, Kılınçarslan da bizim; Abdülhamit de bizim, Atatürk de bizim; Hira Dağı da bizim, Tanrı Dağı da bizim; Milli Marş da bizim, Andımız da bizimdir. Bizi bizle sınamaya, bizi bizle çatıştırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.   Bilinsin ki biz, milliyetinden gocunmayan, Türk olmaktan gurur duyan, Türkoğlu Türkleriz.  Gerekirse her sabah önce şehadet getirir, sonra çocuklarımıza Andımızı biz okuturuz. Ruhunu İslâm’dan, mücadele gücünü damarlarındaki asil kandan alarak, milli ve manevi değerlerimizden bir an olsun kopmadan, Türklük şuurundan en ufak bir sapma göstermeyen Türk milletinin hafızasından, andımızı söküp çıkaramayacaksınız.”
Basın açıklamasının ardından ilkokul öğrencisi Zeynep Öztaş eşliğinde hep birlikte Öğrenci Andı okundu.