Çantada keklik, elde edilmesi gayet kolay ve mümkün olan bir şeyin elde edilmiş varsayılması anlamına gelen bir deyimdir. O zaten her şeyiyle hazırdır ve sizden yanadır anlamında da kullanılır. Size yakın olan, size bağlı olan kişileri ifade etmek için de kullanırız.
Ligde takım olarak büyük başarılar elde etmiştik ancak çantada keklik gördüğümüz bir takıma yenildik ifadesini de sık kullanırız günlük hayatımızda.
Ya da bu benim içim çantada keklik deriz karşımızdakini küçümseyerek. Bu ifadeler kendimize rakip olarak kullandığımız ifadelerdir.
İlk görev yerim olan Batman'ın bir köyünde, köylüler arasında keklik avcılığı çok yaygındı. İlginç ve bir o kadar da farklı bir avcılık olarak gelmişti bana. Hemen herkesin sırtında bir çanta ve içerisinde insanı bile cezbeden harika ötüşüyle bir keklik bulunurdu. Çantada keklik denilince hep bu keklikler aklıma gelir.
Kekliklerin yaşadığı alana gidilir, çantadaki kekliği çıkarırlar, bir ayağında atkuyruğunun kılından yaptıkları bir ipi de kekliğin bir ayağına bağlayıp uzatarak kendilerine bağladıkları halde uygun bir yere kekliği bırakırlardı. Bu kekliğin çevresinde yine atkuyruğu kılından oluşan tuzaklar olurdu.
Çantadaki keklik, ayağında kıl bağlı olduğu halde sanki serbest kalmış bağımsızlığını ilan edercesine ötmeye başlardı. Öyle bir öterdi ki bu sesi duyan çevredeki keklikler, sesin cazibesine kapılarak onun etrafında toplanmaya başlarlardı.
Sesin cazibesi ve kekliğin etrafına serpilmiş olan yemler de diğer kekliklerin buraya gelmesini cazip hale getiriyordu.
Güzel ses ve yem, aslında doğada özgürce uçan kuşların celladı olacağından habersiz bir şekilde toplanmasına sebep oluyordu. O sese ve yeme yaklaştıkları her adım kendilerini de çantada keklik ya da sofralara yiyecek olmalarını sağlayacaktı (!) Nihayetinde kaçınılmaz son.
Kekliğin cezbeden sesinin kalitesi oranında gelen kekliklerin her biri gözle görülemeyecek kadar ince olan atkuyruklarından yapılmış olan tuzaklara yakalanmış oluyordu. Artık hepsi çantada keklik. Ya da maalesef her biri ya başka birisinin çantasında keklik olacak ya da sofralara yiyecek olarak gelecektir.
Günlük hayatta çantada keklik ifadesi tam olarak bu şekilde olmasa da aralarında bağ olduğunu düşünüyorum. Birileri sizin hep yanınızda olmanızı ister çantadaki keklik misali. Siz de her şartlarda o kişinin yanınızdasınızdır. Yanında olmanızı istemelerinin sebebi sizin kalitenizdir. Hiç kimse kalitesiz birisiyle yan yana görünmek istemez. Bu gibi kişiler hakkında en ufak olumsuz cümleler kurulmamıştır. Hiçbir zaman rekabet içerisinde de olmazlar.
Bu yüzden sizin o kişi açısından çok da fazla önceliğiniz yoktur. Sizin temel ihtiyaçlarınızı karşılamış olmasını yeterli görür. Zaten siz çantada kekliksinizdir onun için.
Hayatın her alanında buna benzer olaylarla karşılaşmamız da mümkündür. Amelelik işler olacağı zaman, yüksek makamlı birilerine sizin aracılığınızla ulaşmak istedikleri zaman, kendi işlerinin görülmesi adına siz hep çantada kekliksinizdir. En önemli özelliğiniz itaatkâr ve vefalı olmanızdır.
Tıpkı kafesteki kuş gibisiniz.  Ayağınızı atkuyruğundan yapılmış kıl ile bağlamamışlardır ama itaatkârlığınız ve vefalı oluşunuz sizi zaten bağlamıştır. Etrafınızdaki yakın dostlarınız sizi böyle bilir ve bu durum olağan bir durumdur onlar için. Onlar daha fazla kuş elde etmek adına kafesteki keklik misali sizi kullanırlar.
Oysa bunların bilmedikleri ya da bilmek istemedikleri bir şey vardır.
"Eldeki kuş, daldaki kuşdan yeğdir."
Daldaki kuş uçmaya her zaman hazırdır ve elde etmek zordur. Hırsa kapılıp daha fazla kekliğe sahip olmak isterken bir süre sonra çantadaki kekliğin de mevcut duruma itiraz edeceğini hesaplamak gerekir.
İşte çantadaki kuşu da kaçırdığı zaman ne daldaki kuş ne de çantadaki kuş kalacaktır. Velev ki daldaki kuşu yakaladı. Bilinmelidir ki o daldaki kuş yabani bir kuştur ve ilk fırsatta kaçmanın yolunu arayacaktır. Çünkü vefanın bir karşılığı yoktur onun için.
Yola çıktıklarını yolda bulduklarını tercih edenler yolunu da kaybederler, çantadaki kekliklerini de kaybederler. Zaten yolda buldukları da çantadaki keklik gibi samimi de olamazlar, cazibe merkezi de olamazlar, güzel de ötemezler. İlk fırsatta başka ötüşlere, başka dostluklara, başka yolları denemeye çoktan yelken açmışlardır.
Dost dediğiniz sizi ne çantadaki keklik zannedip ona göre davranır ne de sizi başka kekliklere değişir. Atın çantanızı, çantanızdaki keklikleri hür bırakın. Emin olun ki onlar sizi terk etmeyeceklerdir. Zor zamanlarda yanınızda olanları hiç unutmayın. Onlar çantadaki keklik oldukları için değil vefalı oldukları için hep sizin yanınızda idiler.
Adına ister vefa deyin ister samimiyet deyin. Vazgeçmeyeceğimiz kavramlarınız bunlar olsun.
Sevgide kalmak için sevgiyle kalın…