HABER-YORUM/EROL TAŞKAN
Yol boyu dinlenme tesislerinde görev yapan yıkamacılar maaş almadan sadece bahşiş için çalışıyor.

Pek çok dinlenme tesisinde sizler çayınızı içip kısa dinlenme molaları verirken, yaz-kış demeksizin birileri aracınızı yıkayıp, sizin daha keyifli bir yolculuk yapmanıza yardımcı oluyor. 
Pek çoğumuz, tesislerin bu ücretsiz yıkama hizmetinden memnun kalırız ama bu çarkın nasıl döndüğünün farkına varmayız. 

Maalesef sandığımızın aksine, bu yıkama işini yapan insanların herhangi bir maaşı yoktur. Kim ne verirse onunla evini geçindirebilmenin çabasındadırlar. 
Olur da yolunuz bir tesise düşerse, aracınızı yıkayan görevliyi boş geçmeyin. Hatta aracınız çok da kirli değilse bile, O’ndan aracınıza su tutmasını, camları falan silmesini rica edin. 100 TL çıkarıp vermeyin ama o insanın eline de bir iki lira sıkıştırmayı cömertlik saymayın. Elinize sağlık diyerek teşekkür edeceğiniz o insana vereceğiniz 10 TL sizi fakir etmez.

Bir de maliyeci gibi davranıp “Sabahtan akşama kadar şu kadar araç yıkasa, şu kadar paradan bu kadar miktar eder” mantığıyla O’nun ömründe kazanamadığı bir parayı onun kazancı varsaymayın. 
Kaldırım kenarında simit satan çocuğu, bir kenarda 3-5 parça yeşillik satan teyzeyi, tartı yapan öğrenciyi, tesislerde yıkama yapan insanları boş geçmeyin. 

Geçimini sağlamak için ahlaklı ve helal yol çizmiş insanları görünce, onların bu zor hayatına katkı için alışveriş yapın, hizmet üretiyorsa hizmetini satın alın. Bunu da yaparken O’na tarla bağışlar gibi değil de teşekkür eder gibi yapın. 
Mutluluk kimi zaman küçük ayrıntılarda gizlenmiş olarak bize “ceee” demeyi bekliyor.