HURŞİT BOZKURT

Zafer Partisi İl Başkanı Bedii Onan, emeklilerin büyük bölümünün temel insani ihtiyaçlarını dahi karşılayamadan, yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşadığını belirterek, “Çalışanlar ile emekliler arasındaki ücret uçurumu giderilmelidir. Çalışanlara yapılan ücret artışları emeklilere de aynen yansıtılmalıdır” dedi.

MHP Uğurludağ'da ısrarlı MHP Uğurludağ'da ısrarlı

Maaş zamlarıyla ilgili gündeme dair yazılı açıklama yapan Zafer Partisi İl Başkanı Bedii Onan, seçim öncesi en düşük memur maaşının Temmuz ayında 22 bin liraya yükseltileceğine dair sözlere uygun olarak memur maaşlarına seyyanen 8077 lira zam yapılması kararı ile kamu çalışanlarının nispeten rahatladığını ifade ederek, “Tabir uygunsa yerinde bir hamle yapılmıştır. Maaşlarına hatırı sayılır bir zam bekleyen emeklilerin sonradan revize edilen oranla % 25’lik bir zam ile yetinmek zorunda bırakılmasının izahı yoktur” açıklamasında bulundu.

Hayat pahalılığının ve artan enflasyonun özellikle emeklilerinin satın alma gücünü düşürdüğünü vurgulayan Bedii Onan, yaptığıı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Geçinmekte zorlanan emekli vatandaşın yaşamını devam ettirmesine yeterli olmayan maaş zammının gerçekçi olmaması bu kesimde büyük memnuniyetsizlik oluşturmuştur.

Temel ihtiyaç ürünlerine gelen zamlar karşısında maaşları tamamen eriyen emekliler mevcut maaşları ile nasıl geçinecektir? Emekli vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunun aldığı maaş karın doyurmaktan çok uzaktır. Bu durumun bilinmesine rağmen tüm emeklilerin bu zam dışında bırakılmasının izahı da yoktur. 7500 lira da eşitlenen emekli maaşının emekli için ihtiyaçlarını karşılaması ve borçsuz bir sonraki aya taşıması mümkün değildir. Kamu çalışanları için bulunan kaynak emekliler için yok mudur? Yoksa neden yoktur?

Bir kesimin gelirine hatırı sayılır artış sağlanması, diğer kesimlerin daha düşük zamlar ile hariçte bırakılması çalışanlar ile emeklilerin gelirleri arasındaki farkı açmakta ve gelir adaletsizliği oluşturmaktadır. Emeklilerin büyük bölümü temel insani ihtiyaçlarını dahi karşılayamadan, yoksulluk, hatta açlık sınırının altında yaşamaktadır.

Enflasyon sebebiyle her türlü üründe etiketler günlük değişmektedir. Dar ve düşük gelirli vatandaşların aldıkları düşük emekli maaşları vatandaşın temel ihtiyaçlarını satın almasına yeterli değildir. Bu öngörülen aylıklarla emekli nasıl yaşamını sürdürebilir? TÜİK tarafından hesaplanan genel enflasyonun emekli maaş artışlarında referans alınması ile emekli enflasyona ve hayat pahalılığına ezdirilmiştir. Enflasyona ezdirilmeyeceğine dair sözler ile müjdeler verilirken pratikte emekli fakirleştirilmiştir.

Çalışanlar ile emekliler arasındaki ücret uçurumu giderilmelidir. Çalışanlara yapılan ücret artışları emeklilere de aynen yansıtılmalıdır. Emekli olan vatandaşlar geçim sorunu sebebiyle emeklilikte çalışmak zorunda kalmamalıdır. Tam bir keşmekeş halini alan ve büyük haksızlıklara neden olan sosyal güvenlik sistemi temelden yeniden kurgulanmalıdır. Kamuda bütçe açıklarına sebebiyet veren uygulamaların önüne geçilmeli, israfa sebep olan faaliyetlere son verilmelidir.

Çıkarılacak bir kanunla emeklilerin sendika kurabilmelerine imkân tanınmalı, emeklilerin kendileri ile ilgili konularda söz sahibi olmalarına ortam sağlanmalıdır. Emeklilerden muayene ve ilaç katılım payları, fark ücreti vb. alınması uygulamasına son verilmelidir. Emekliler çalışma hayatının sonunda diğer gelişmiş ülke emeklileri gibi rahat bir yaşam sürdürebilmelidir.”