Sungurlu MYO’da bağımlılıkla mücadele çalıştayı Sungurlu MYO’da bağımlılıkla mücadele çalıştayı

MURAT KARASU
Okulların açılmasıyla beraber eğitim sürecinde çözüm bekleyen sorunların, başta veliler ve öğrenciler olmak üzere tüm paydaşların gündemine geri döndüğünü belirten Bedii Onan, “Okula başlama maliyeti olarak adlandırılan harcamalar geçen yıla göre katlanırken, vatandaşlarımızın gelirlerindeki yetersizlik velileri sıkıntı içerisinde bırakıyor. İhtiyaçları tam anlamıyla karşılanamayan öğrencilerin memnuniyetsizliği çözüm bekliyor” dedi.

Her ne kadar devlet tarafından verilen ders kitaplarının ekonomik yükü veli üzerinden alınmış olsa da, hayat pahalılığı sebebiyle okul kıyafeti, servis ücreti, yemek bedeli, kırtasiye giderleri, yardımcı ders kitabı ve kurs harcamaları, dershane masrafları, okul kantinlerinde satılan ürünlerdeki yükselen fiyatlar olmak üzere var olan giderlerin velilerin sırtında yük olmakla beraber, öğrencileri de dolaylı olarak etkilediğini ifade eden Onan, “Bununla beraber eğitim sürecinden beklenen nitelik ve hedeflerde istenilen seviyenin altında kalınması eğitim adına yapılan her türlü harcama ve çalışmayı nafile kılıyor. Eğitim bilgi ve beceri kazandırma, yetiştirme ve geliştirme maksatlıdır. Eğitim okulun işi, öğretmenin görevi, öğrencinin mecburi ödevidir. Süreçte okulun fiziki olarak eğitime hazır olması, fiziki yeterlilik ve eksiklikler, bilgisayar ve teknoloji donanımları, kütüphane, laboratuar, sportif ve kültürel faaliyet alanları, ısıtma ve havalandırma, kantin ve okul bahçesi v.b. gibi unsurların öğrencinin başarısı ve gelişimi açısından önemli bir faktör olduğu ortadadır” diye konuştu.
Son dönemde yaşanan ekonomik sorunların hayat pahalılığı, gelir yetersizliğinden kaynaklı erişim problemleri her türlü okul seviyesindeki öğrenciler açısından, barınma, beslenme, kıyafet, kitap ve diğer eğitim materyallerine erişebilme sorununu daha da artırdığını, özellikle fakir ve dar gelirli aileler ve öğrenciler için eğitim sürecinde ciddi bir engel haline dönüştüğünü vurgulayan Onan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

“Bir kaç çocuğu okula giden aileler açısından eğitim yılı başında ve devamında yapılan ve yapılacak harcamaların maliyeti karşılanacak durumda değildir. Eğitim çağındaki öğrencilerimiz için doğru ve faydalı yöntem ve sistemi yıllardır arayan, bir türlü aradığı eğitim sistemini bulamayan eğitim bakanlığımız, yıllar içinde öğrencilerimizi adeta oyalamakta, her yıl milyonlarca teşekkür ve takdir belgeleri dağıtmakta, üniversitelerimiz özelikle belli meslek dallarında diplomalı işsizler ordusuna yeni mezunların katılmasına vesile olmaktadır.
Meslek sahibi yapamayan, istihdam imkânı oluşturamayan eğitim sürecinin öğrencilerimize bir fayda sağlamadığı ortadadır. Alınan diplomanın iş görmediği, mağazada tezgâhtar, markette kasiyer olmak için üniversite okumanın bir bedeli olmakla beraber hem bireylere, hem de ülkemize bir faydası yoktur. İnsanları iş sahibi yapmak, faydalı ve üretime katılan bireyler olmasını sağlamak için gerçekçi bir eğitim modelinin benimsenmesi, hem ülke kaynaklarının verimli kullanılması, bireylerin iş sahibi ve çalışan olarak üretime katılması, katma değer üretimi, milletin zenginliği için önemlidir.

Sanayide sanatkâr, çırak ve kalfa bulamazken, fabrikalar yetişmiş nitelikli elemanlar ararken, diplomalı işsizlerin sayılarının artması ülkelerin en büyük zenginlik kaynağı olan gençlerin heba olması demektir. Eğitim üretim için yapılmalıdır. Eğitim üretim amaçlı planlanmalı ve icra edilmelidir. Yıllardır kronik olarak yaşadığımız pek çok sosyal ve iktisadi sorunun çözümü ülke ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde okul açmak ve gençleri donanımlı eğitmek nihayetinde çalışma hayatına kazandırmak, üretim ortamının içerisine dâhil etmekten geçmektedir. Ülke kalkınması ve işsiz sayısının azaltılması için eğitime ayrılan kaynak israfı, en önemlisi insan israfı açısından okul çeşitliliği azaltılmalı, temel eğitimden sonra gelişmiş ülkelerdeki eğitim sistemlerinde olduğu gibi ülke ihtiyaçlarını karşılamak için becerilere göre mesleki yönlendirme yapılması insanımız ve ülkemiz için mutlak bir zorunluluktur. Unutmayalım ki; her meslek grubunda yeterli ve donanımlı yetişmiş çalışanlara ihtiyacımız var. En önemlisi olarak ülke olarak üretmeye ihtiyacımız var. Eğitime ihtiyacımız var.”

Editör: Çorum Hakimiyet