M.BURAK YALÇIN

Türk Eğitim-Sen Çorum Şubesi, Öğretmenlik Meslek Kanunu(ÖMK) ile ilgili eylem yaptı. Eylemde konuşma yapan Türk Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Selim Aydın, ÖMK için TBMM’yi göreve davet ettiklerini belirterek, “Başta kariyer düzenlemesinin düzeltilmesi olmak üzere, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içeriğinin adına yakışır şekilde zenginleştirilmesi amacı doğrultusunda adım atmaya davet ediyoruz” dedi.

‘ÖĞRETMENLERİN KARİYER PLANLAMASI SINAVLA OLMAZ’

Dün Milli Eğitim Müdürlüğü önünde sendika üyelerinin katılımıyla gerçekleşen eylemde konuşma yapan Türk Eğitim-Sen Çorum Şubesi Başkanı Selim Aydın, ÖMK’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte ‘Sınavla Kariyer’ uygulamasının başladığını belirterek, “Tecrübelerimiz ve önerilerimiz maalesef göz ardı edilmiştir. Türk Eğitim Sen olarak açıklıkla ifade ediyoruz. Öğretmenlerin kariyer planlaması sınavla olmaz. Çünkü sınav sadece bilgiyi ölçer; oysa ki, öğretmenlik sadece bilme mesleği değil, bildiğini aktarma mesleğidir. Dolayısıyla burada esas alınması gereken tek ölçüt, deneyim, tecrübe olmalıdır. Sendikamız yıllardır bunun mücadelesini yürütmekte ve 10 yılını dolduran öğretmenlerin uzman, 20 yılını dolduran öğretmenlerin de başka herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın başöğretmen olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmektedir” diye konuştu.

“Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları Yönetmeliği” yayınlandıktan sonra meslektaşlarını mağdur edebilecek hususlar için Danıştay’a başvurduklarını aktaran Selim Aydın, “Özellikle sınav yoluyla uzman ve başöğretmenlik düzenlemesinin gereksizliği ve doğurabileceği problemlere dikkat çektik. Oysa ki, öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir. Hatta Öğretmenlik Meslek Kanunu dahi mesleği böyle tanımlamıştır. Hal böyleyken soruyoruz; Öğretmenlik, hem ÖMK’da hem de 1739 sayılı kanunda madem bir ihtisas mesleği olarak tanımlanıyor, o halde neden sınavla uzmanlık unvanı veriyorsunuz? Öğretmenlerin bilgi birikimi, tecrübesi, sınıf içi performansını bir yana bırakarak sınavla kariyer planlamasının eksikliğini göremiyor musunuz?” şeklinde konuştu.

‘ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNDEKİ KARİYER SİSTEMİ KAMUDAKİ DİĞER KARİYER SİSTEMLERİ İLE KARIŞTIRILMAMALI’

Öğretmenlik mesleğindeki kariyer sisteminin kamudaki diğer kariyer sistemleri ile karıştırılmaması gerektiği hususuna da dikkat çeken Aydın, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Çünkü kamunun diğer alanlarındaki bir çalışan uzman olduğunda yaptığı işin niteliği değişmektedir. Ki, zaten bundan dolayı yeni görev tanımına uygun yetkinliği ve yeterliliği sınavla ölçülmektedir. Örneğin pratisyen doktor ile herhangi bir alanda ihtisas yapmış uzman doktorun yaptığın iş aynı değildir. Fakat öğretmenler uzman öğretmen/başöğretmen olduğunda yaptığı işin niteliği değişiyor mu? Elbette hayır! Dolayısıyla işin niteliğinde bir değişim olmadığından, bu unvanların sınavla verilmesini kabul edilebilir bulmuyoruz. Son yıllarda zaten yıpratılmış olan mesleki saygınlığımızın bu vesileyle farklı bir süreçte tartışma konusu yapılmasını asla kabul etmiyoruz. Türk Eğitim-Sen olarak, yeni yasama yılında TBMM’ye, siyasi partilerimize ve milletvekillerimize çağrıda bulunuyor ve başta kariyer düzenlemesinin düzeltilmesi olmak üzere, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içeriğinin adına yakışır şekilde zenginleştirilmesi amacı doğrultusunda adım atmaya davet ediyoruz.”

TALEPLERİNİ SIRALADI

ÖMK’nın içeriğinin adına yakışır şekilde tekrar düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Aydın, taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Kariyer basamaklarında sınav şartı kaldırılmalı, 10 yılını dolduran her öğretmen uzman öğretmen, 20 yılını dolduran her öğretmen başöğretmen olmalıdır. Sözleşmeli atama sonlandırılmalı, Tüm öğretmenler sadece kadrolu olarak istihdam edilmelidir. Liyakat ve ehliyeti esas alan bir yönetici atama sistemi ihdas edilmelidir. Adaylık Değerlendirme Komisyonlarının teşkilinde siyasal ve sendikal saiklerden uzak bir yapı kurgulanmalıdır. Anayasa ve DMK’nın iş güvencesi ile hükümleri kanunda yer almalıdır. Öğretmenlerin her türlü istihdam, özlük, ödeme, disiplin, terfi, izin, atama iş ve işlemleri meslek kanunu içinde olmalıdır. Başarıyı esas alan ve teşvik eden objektif bir ödül sistemi hayata geçirilmelidir. Ek ders ücretleri %100 artırılarak, öğretmelerin rahat bir nefes alması sağlanmalıdır. Bu oran Destekleme ve Yetiştirme Kurs ücretlerine de aynı oranda yansıtılmalıdır. Çalışanların Vergi dilimi %15’e sabitlenmelidir. Performans değerlendirmesi gibi öğretmenlerin çalışma azmini olumsuz etkileyecek bir değerlendirme kesinlikle olmamalıdır. Müdür, Müdür Başyardımcısı ve Müdür Yardımcısı olarak görev yapanların aylık karşılığı ve isteğe bağlı ek ders ücreti karşılığında derse girme zorunluluğu kaldırılmalıdır. Tüm öğretmenlerin maaş karşılığı ders saatleri 15 saate eşitlenmelidir. Şiddet ve tacize yönelik önleyici tedbirler ve caydırıcı müeyyideler hayata geçirilmelidir. Elverişsiz koşulların hakim olduğu bölgede görev yapan öğretmenlere Zorunlu Hizmet Tazminatı ödenmelidir.

1 Mayıs Tertip Komitesi bildiri dağıttı 1 Mayıs Tertip Komitesi bildiri dağıttı

Bu ve benzeri talep ve önerilerle içeriği zenginleştirilmiş bir Öğretmenlik Meslek Kanunu hem meslektaşlarımızın yaşadığı problemleri sonlandıracak hem de ve dolayısıyla daha verimli bir eğitim hizmeti sunulmasına zemin sağlayacaktır.”

‘PROMOSYON SÖZLEŞMELERİ GÜNCELLENMELİ’

Konuşmasında banka promosyon anlaşmalarının güncellenmesi için dilekçe eylemi başlattıklarını da dile getiren aydın, şunları söyledi: “İlçe Milli Eğitim müdürlükleri ile bağlı faaliyet gösteren kuruluşlarda görev yapan eğitim çalışanlarının maaş ve özlük haklarının banka üzerinden ödenmesi için geçmiş tarihlerde ihaleler yapılmıştır. İhaleyi kazanan banka ile kurum yetkilileri 3 veya 5 yıllık sözleşmeler imzalamıştır. O günkü şartlar altında yapılan sözleşmeler günümüz şartlarına göre revize edilerek güncellenmesi zaruridir ve aynı zamanda ahlakidir. Geçtiğimiz haftalarda başlatmış olduğumuz dilekçe eylemimize katılan bütün eğitim çalışanlarına teşekkür ediyorum. Yetkili sendika ve komisyon üyesi olarak vermiş olduğumuz mücadelede, eğitim çalışanlarının menfaatini düşünerek yanımızda yer alan İl Milli Eğitim Müdürümüz Abdullah Kodek’e , Şube Müdürümüz Arslan Arslan’a, Şube Yönetim kuruluma teşekkür ediyorum. Aynı iradeyi ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerimizden de, diğer kurumlarımızdan da bekliyoruz.  Çünkü önceden promosyon anlaşması yapan bankalar avantajlı, çalışanlar ise mağdur durumdadır. Yaşanan mağduriyetin giderilmesi için geçmiş yıllarda kurum ile bankanın yapmış olduğu promosyon sözleşmelerinin güncellenmesi gerekmektedir. Rakamlar her gecen gün yükselmektedir. Basına ve kamuoyuna yansıyan güncel promosyon ücretleri ise herkesin malumudur.”