FATİH BATTAR

ABD’nin İsrail Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını protesto etmek için düzenlenen program Hürriyet Meydanı’nda Çorumlular’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Cumhur İttifakı’nda yeralan AK Parti, MHP, BBP ve İnsani Değerler Platformu üyesi STK’ların da yeraldığı programda Filistin için dualar edilirken, İsrail ve ABD protesto edildi.

Çorum’da Hürriyet Meydanı’nda toplanan yüzlerce kişi, Amerika Birleşik Devletleri’nin Tel Aviv’de bulunan büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını protesto etti.

Türkiye ve Filistin bayraklarıyla alanı dolduran yüzlerce vatandaş ‘Kahrolsun ABD, Kahrolsun İsrail’ sloganlarıyla İsrail ve ABD’yi lanetledi.

Hürriyet Meydanı PTT binası önünde düzenlenen etkinlikte İnsani Değerler Platformu Sözcüsü Zeki Kanbur ve AK Parti Çorum İl Başkanı Mehmet Karadağ bir konuşma yaptı.

Kudüs’ün kurtulması için Müslümanların ayağa kalkması gerektiğini belirten İnsani Değerler Platformu Sözcüsü Zeki Kanbur, Filistin ve Kudüs’ün huzur bulması için Müslümanların elinde olması gerektiğini ifade ederek; “Ramazan ayına girdiğimiz şu günlerde dualarımızı eksik etmeyelim. 15 Temmuz sürecinde Filistin başta olmak üzere bütün mazlum coğrafya sabaha kadar bizim için dua ettiler. Bugün sıra bizde. Bizde onlar için dua etmeliyiz, gözyaşı dökmeliyiz. Filistin ve Kudüs’ün huzur bulması için Müslümanların elinde olması gerekiyor. Adalet ancak böyle tesis edilebilir. Kudüs’ün kurtulması için Müslümanların ayağa kalkması gerekiyor.” dedi

Amerika Birleşik Devletleri'nin Büyükelçiliği’ni Kudüs'e taşımasını, İslam'ın ilk kıblesi, kadim Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma girişimini kabul etmediklerini belirten AK Parti İl Başkanı Mehmet Karadağ ise Müslümanlar olarak, Kudüs'ün namusunu korumak, tarihin yüklediği mukaddes bir sorumluluk olduğunu söyledi.

‘Ümmetin onuru Kudüs'ün, bu tarz oldu-bittilerle işgal girişimine karşı Selahaddin Eyyubi gibi dimdik duracağız.’ diyen Karadağ; “Unutulmamalıdır ki bölgenin huzur ve istikrarı, ancak, Kudüs'ün, çok dinli, çok dilli, çok kültürlü çoğulcu yapısı korunduğu, Kudüs barışa kavuştuğu zaman sağlanabilir. ABD'nin içerisine düştüğü bu akıl tutulması ve izansız yaklaşım, ABD'yi dünya kamuoyunda ve devletler arenasında yalnızlığa mahkûm ederken, işgal ve terör devleti İsrail'in zulmüne ve işlediği suçlara da ortak etmiştir. Binlerce Filistinlinin kanlarının dökülmesinden, İsrail kadar ABD'nin de sorumluluğu vardır. İsrail'in dünyanın gözü önünde gerçekleştirdiği bu katliama sessiz kalmayacağız. Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisi, insanlığın kadim silueti, bağımsız Filistin Devleti'nin başkentidir. Filistin ve Filistinliler asla yalnız değildir. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde mazlumun yanında durmaya, hakkın, adaletin ve vicdanın yılmaz savunucusu olmaya devam edecektir.” şeklinde konuştu

ABD bu girişimiyle BM'yi, BM kararlarını ve uluslararası hukuku açıkça hiçe saydığını gösterdiğini ve bölgedeki ihtilafın çözümünde bir arabulucu değil açıkça bir taraf olduğunu ilan ettiğini belirten Karadağ; “Kudüs'ün, gerek Birleşmiş Milletler kararlarıyla, gerekse uluslararası antlaşmalarla garanti altına alınmış statüsünü değiştirecek her türlü adımdan şiddetle kaçınılması şarttır.BM Genel Kurulu'nun ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Kudüs konusundaki son kararları ortadayken, ABD'nin hayata geçirdiği bu sorumsuz ve hukuksuz girişim, Ortadoğu'da kanı ve gözyaşını artırmaktan, kaosu derinleştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir. Çok güçlü uluslararası meşruiyeti olan bunca karara rağmen hakları ihlal edilen Filistinli kardeşlerimizin, onurlu davalarını savunurken İsrail'in eli kanlı katilleri tarafından şehit edilişini içimiz kan ağlayarak takip ettik. İsrail'in, şu ana kadar 59 Filistinli kardeşimizin şehadeti ve binlerce masum kardeşimizin yaralanmasıyla sonuçlanan eylemlerini şiddetle kınıyoruz. ABD ve İsrail'in, coğrafyamızın gözbebeği ve barışın şehri olan mukaddes Kudüs'ü kana bulamasını, uluslararası hukuku vahşice çiğnemesini en güçlü şekilde lanetliyoruz. İsrail'e, böyle devam etmesi halinde, eninde sonunda akıttığı masum kanlarında boğulacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Uluslararası kuralların ve vicdanın bu derece hoyratça çiğnenmesi, hiç kimsenin kendini güvende hissetmediği bir dünyaya doğru gidildiğinin ifadesidir. Müslümanların, Hristiyanların ve Musevilerin kendi dini ve tarihi hafızalarını muhafaza ettiği Kudüs'te, bu dengenin bozulması çok daha büyük sorunları tetikleme potansiyeline sahiptir. Bu tehlikenin bilincinde olduğunu düşündüğümüz uluslararası arenayı ve Birleşmiş Milletleri zaman kaybetmeksizin bir kez daha harekete geçmeye çağırıyoruz. Türkiye, bu hukuksuzluğa karşı, dönem başkanı olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası platformlarda ve ikili temaslar vesilesiyle mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir.” ifadelerini kullandı.