HABER-YORUM/ENİSE AĞBAL ÜŞÜMÜŞ
Yine büyük bir afetle yüreğimiz yandı.
Cumhuriyet tarihinin en büyük depremlerinden birini yaşadık. Kahramanmaraş merkezli deprem, 10 ilde etkili oldu ama acısı tüm Türkiye'de hissedildi.
Binlerce canı yitirdik, on binlerce yaralımız var. Kaç çocuk yetim, öksüz kaldı? Kaç anne baba, biricik evlatlarını, göz bebeklerini kaybetti? Kim bir daha torununun mis kokusunu içine çekemeyecek? Allah bu acının sabrını versin.
Enkaz altından çıkacak ufacık umutlara tutunduk, elimiz yüreğimizde bekliyoruz. Karanlığın içinden gelecek bir ses, bir nefes, ışık oluyor hepimize.
Hatay’da 29 saat sonra enkazdan çıkarılan ufacık bir bebek nasıl yeşerttiyse yüreğimizi, Allah'ın izniyle daha nicelerini de sağ salim görmeyi umuyoruz.
Bölgede öğlen saatlerinde yaşanan ikinci depremin etkisini Çorum’da da hissettik.
Şükürler olsun can kaybımız olmadı ama korkusu herkesi sokaklara döktü. Valilik, Belediye, insanlarımızın psikolojik sarsıntısına destek amacıyla hemen harekete geçti.
Kalacak yer, yiyecek yemek, hepsi sağlandı. Deprem bölgesine çığ gibi yardım yağdı. Hava koşulları sert, ulaşım zorlu. Yardımlar ne zaman ulaşır bilinmez ama memlekette bu kadar güzel yüreğin varlığını bilmek, insanımızın yardım için pervane oluşunu görmek paha piçilemez.
Umut her zaman var, acının içinde de güzel şeyler görebiliyoruz ama bunların yanında afetlerden daha büyük bir çöküntüyü yaşıyoruz; ahlâki çöküntü!
Daha önce de yaşadık benzerlerini; pandemide yaşadık, ormanlarımız cayır cayır yanarken yaşadık, afetlerde yaşadık. Biz her defasında bu kadarı da olmaz dedik ama o ahlâksızlar, kendi milletine bu kötülüğü yapmaktan vazgeçmediler!
Ortalık yangın yeri, herkes neye ne kadar yardım edebilirim derdindeyken, marketler yağmalanmaya başladı. Acil ihtiyaç malzemelerinde fiyatlar uçuruldu. Kara kışta yaşadık bu felaketi; 100 liralık battaniyeler iki üç katına çıkarıldı, ısıtıcıların fiyatları arttı. Bazı otobüs firmaları biletlere zam yaptı, kira fiyatları anında yükseldi. Para kazanma hırsı, insanlığın önüne geçti!
Aç gözlülükle yapılan bu ahlâksızlıkları geçtik, bu acı üzerinden siyaset yapacak kadar kendini kaybetmişleri de gördük, enkaz altındaki insanlarla dalga geçebilecek kadar ahlâksızlaşanları da... İşte burası, sözün bittiği yer!
