Günümüz mühendisliğinde, devasa barajların bile ortalama 50 ila 100 yıllık bir ömrü olduğu kabul edilir.

Alacahöyük köyünde bulunan antik bir yapı, bu modern bilgiyi adeta yerle bir ediyor.

Hititler tarafından tam 3250 yıl önce inşa edilen bir baraj, bugün hala sapasağlam ayakta duruyor ve tıkır tıkır çalışarak su toplamaya devam ediyor. Bu antik teknoloji, günümüz mühendislerini bile şaşkınlığa uğratıyor.

Anadolu'nun kadim başkenti Hattuşa'ya ev sahipliği yapan Çorum toprakları, sadece tarihin ilk yazılı barış antlaşmasına değil, aynı zamanda zamana meydan okuyan bir mühendislik dehasına da tanıklık ediyor.

Alaca ilçesine bağlı Alacahöyük köyünde bulunan ve M.Ö. 1240 yılına tarihlenen Hitit Barajı, modern bilimin ve teknolojinin sınırlarını zorlayan bir sırrı barındırıyor.

Hitit Kralı IV. Tuthaliya tarafından, kuraklık sorununa çözüm bulmak ve kutsal kabul edilen bir su kaynağını korumak amacıyla inşa ettirilen bu yapı, 21. yüzyılda hala işlevini sürdüren dünyanın en eski barajlarından biridir.

Samsun'daki bu AVM'ye 30 gün süre verildi
Samsun'daki bu AVM'ye 30 gün süre verildi
İçeriği Görüntüle

3250 YILDIR AYAKTA

Günümüzün betonarme devasa barajları, zamanla çatlayıp sızıntı yaparken, Hititlerin bu eseri nasıl oluyor da 3250 yıldır ayakta kalıyor? Cevap, Hititli mühendislerin doğayla uyumlu, dahiyane tasarımında gizli.

Hititler, barajın gövdesinde beton yerine, özel olarak sıkıştırılmış bir kil çekirdek ve taş bloklar kullandı. Bu esnek yapı, binlerce yıl boyunca yaşanan depremlere ve zemin hareketlerine, rijit betonun aksine uyum sağlayarak çatlamadan dayanmasını sağladı.

Barajın en etkileyici özelliği ise su toplama sistemidir. Su, baraj göletine ulaşmadan önce, kaynak odasından geçerek bir çökeltim havuzuna alınır. Bu havuz, suyun taşıdığı kum ve çamurun dibe çökmesini sağlar. Gölete ise temiz ve filtrelenmiş su ulaşır. Bu dahiyane tasarım, barajın binlerce yıl boyunca alüvyonla dolup işlevsiz hale gelmesini engellemiştir.

Barajın inşa edildiği su kaynağının Hititler tarafından kutsal sayılması, yapının nesiller boyunca yerel halk tarafından korunmasını ve bakımının yapılmasını sağlamıştır. Bu da barajın ömrünü uzatan önemli bir kültürel faktördür.

2002 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) ve arkeologların ortak çalışmasıyla çamur altından çıkarılan baraj, yapılan incelemeler sonunda özgün yapısı korunarak restore edildi. Restorasyon sonrası baraj, inşa edilmesinden 3250 yıl sonra, ilk günkü gibi su tutmaya ve bölgeye hayat vermeye başladı. Bu durum, Hititlerin sadece büyük diplomatlar ve savaşçılar değil, aynı zamanda çağlarının çok ötesinde, sürdürülebilir teknolojiler üretebilen usta mühendisler olduğunu da kanıtlıyor.

Muhabir: Haber Merkezi