Çocukların izdivacıyla sonradan meydana gelen akrabalık bağına dünür denir. Bazen akrabalardan, bazen çevreden, bazen de kaderin cilvesiyle hiç akılda fikirde olmayan bir memleketten ve hatta farklı bir ülkeden biriyle akraba oluveririz. Bunun için kesinlikle büyük konuşmamak ve kimseyi hakir görmemek lazımdır. ''Gönül isterken kader gülermiş'' sırrınca veya bazen eski Türk filmlerinde gördüğümüz gibi hiç aklımızın ucundan bile geçirmediğimiz birileriyle yolumuz kesişiverir. (Gelecekte sıkıntı yaşanmaması için, örf ve adetlerin, aile yapılarının benzer olması noktasında da gençlerin dikkatli olması lazımdır) Olmaması için ne kadar ısrar etseniz de deli-kanlı veya deli-kız gönlünü kaptırırsa, geleceği tozpembe görür de yolundan çeviremezsiniz. En sonunda pes edip ''Evlat bizim evlat gönlümüz razı olmasa da içimize kat'' deyip sineye çekersiniz.
Dünürlerin uyumlu olması çocukların huzurlu olması için en önemli etkendir. Uyumsuz dünürler de cicim ayları geçtikten sonra % 90 huzursuzluklar başlar. ''Komşunla dost ol ama sakın aradaki duvarı kaldırma'' misali dünürlerle daima iyi iletişim içerisinde olmak güzeldir. Lakin hiçbir zaman aradaki kırmızıçizgiler silinmemelidir. Bazen ''Aşırı samimiyet tez ayrılık getirir'' hükmünce sıkıntı yaşanabilir. Bunun örneklerini çevremizde zaman zaman görürüz. Biz aile büyükleri dünkü biz olsakta maalesef çocuklarımız dünkü çocuklar değiller. Sinir-stresin zirvede olduğu günümüzde sağlam temele dayanmayan izdivaçlar çoğu zaman pamuk ipliğine bağlıdır. Mahkemelerde en çok yoğunluk bu alanda yaşanmakta ve ekseriya çocuklar mağdur olmaktadır. Dolaysıyla çok büyük sıkıntı olmadığı müddetçe aile büyükleri halk tabiri ile her şeye maydanoz olmamalıdır. En basiti bayramda damadımız ilk önce bize gelmişse ''Evladım, sizin gelmenizden mutluluk duyarız. Ama önce babanın evine uğra. Atandır, olur ya gönülleri kalabilir…'' olgunluğunu gösterebilmelidir. Diğer taraftan damadın annesi babası da ''Evladım, önce bize gelmen güzel ama gelinimizin de bayram gününde ailesiyle beraber olma hakkı var. Onlarda torunlarını özlemiştir. Sakın ola ihmal etme...'' diye uyarabilmelidir. Herkes böyle yaparsa düğünde bayramda ailede huzursuzluk olur mu? Çocuklarımız bayram gelecek diye korkar mı? Elbette hayır. O halde bu hayrı neden şerre çevirelim ki?
Özetin Özeti: Anadolu’da ''İnsan ömrünün ilk yarısını anne-babalar, kalan ikinci yarısını da çocuklar yer. Arada ne kadar yaşayabilirsen yaşa'' diye bir tabir vardır.  Küçük yaşlardan itibaren lise - üniversite sınavları ve akabinde KPSS stresiyle en güzel yılları zehir olan çocuklarımızın izdivaçtan sonra da ''Senin annen - benim annem, sizin memleket bizim memleket'' türü türü ceviz kabuğunu doldurmayan tartışmalarla zehir olmaması için ''Ön tekerleği arka tekerlek takip eder'' sırrınca dünürlerin karşılıklı anlayış içerisinde olması günümüzde çok büyük önem arz etmektedir. Lütfen bunu çocuklarımızdan esirgemeyelim. Dünyaya bir defa geliyorlar. Bırakalım mutlu olsunlar… Ne dersiniz?
TAVSİYE: 50 yılın birikimi olan, muhtevasında 660 adet farklı nasihatin yer aldığı ''Mahirane Söylemler'' kitabımı mutlaka okumanızı ve evlatlarınıza okutmanızı samimi olarak tavsiye ediyorum.  Yukarıdaki telefondan iletişime geçerek (benden imzalı olarak 40 TL)  temin edebilirsiniz.
*
DÜNÜRDEN - DÜNÜRE MEKTUP

Dünür, siz bir şehirden, biz bir şehirden, 
Çocuklar anlaşınca akraba olduk birden 
Kaderde yazılmışsa bir şey gelmiyor elden 
Gelin/damat uyum bekler, biz büyüklerden 
Gelin yardımcı olalım, iki taraf birden! 

Düğünde bayramda hal hatır soralım, 
Çocuklarımızı yönetmeyip örnek olalım 
Ufak tefek kırgınlıkları içimize saralım, 
Gelin/damat uyum bekler, biz büyüklerden 
Gelin yardımcı olalım, iki taraf birden! 

Annen şöyle, baban böyle demiş, demeyelim, 
Uzlaşma varken gerginliği hiç seçmeyelim, 
Önce rüzgâr ekip, sonra fırtına biçmeyelim, 
Gelin/damat uyum bekler, biz büyüklerden 
Gelin yardımcı olalım, iki taraf birden! 

Akıl; 'tecrübe! Tecrübe!' diye bağırır 
Bunu anlayana kadar saçlar ağarır 
Ayrılıkta çocukların dünyası kararır 
Gelin/damat uyum bekler, biz büyüklerden 
Gelin yardımcı olalım, iki taraf birden! 

Üç günlük dünyada gönüller kırılmasın, 
Gençlere müdahale edip, yuva yıkılmasın 
Sonra iş işten geçip de, pişmanlık olmasın 
Gelin/damat uyum bekler, biz büyüklerden 
Gelin yardımcı olalım, iki taraf birden! 

Evlilik, EV-lenmekten çıkıp KAT-lanmak oluyor 
Televizyonlar, gazeteler kötü örneklerle doluyor 
Sabırsız çiftler soluğu hemen mahkemede alıyor 
Gelin/damat uyum bekler, biz büyüklerden 
Gelin yardımcı olalım, iki taraf birden! 

İyi günde, kötü günde diye nikâhta atılır imza 
Birazcık zora gelince, gündemde olur boşanma 
Aman dünür vebal var, biz sebep olmayalım da, 
Gelin/damat uyum bekler, biz büyüklerden 
Gelin yardımcı olalım, iki taraf birden! 

Mahir der, dünürlere var son bir sözüm, 
Ne olur, sahaya inmeden hep dışta gezin, 
Aynı sofraya oturmaya daim olsun yüzün, 
Gelin/damat uyum bekler, biz büyüklerden 
Gelin yardımcı olalım, iki taraf birden!