Çorum Belediye Meclisinin AK Partili Üyesi Av. Semra Akyüz Özdağ, “Gazze'de yaşananlar savaş değildir. Bu soykırımdır. Bu sürgündür, tehcirdir, işgaldir, toplu kıyımdır” dedi.

Çorum Diyanet Afrika ülkesinde su kuyusu açtı
Çorum Diyanet Afrika ülkesinde su kuyusu açtı
İçeriği Görüntüle

Belediye Meclisinin ekim ayı toplantısında konuşan Av. Semra Akyüz Özdağ, dünyanın, İsrail'in vahşetine son iki yılda gözlerini açmış olsa da, Filistin halkının bu zulmü 70 yılı aşkın bir süredir yaşadığını belirterek, “Kendi öz yurtlarında mülteci konumuna düşen milyonlarca Filistinli sürgüne mecbur bırakıldı, hayatını kaybetti ve yaralandı. Unutulmamalıdır ki; Gazze'de yaşananlar savaş değildir. Bu soykırımdır. Bu sürgündür, tehcirdir, işgaldir, toplu kıyımdır. Dünya tarihinde ilk defa canlı olarak, gözler önünde bir soykırım gerçekleşmektedir. İsrail, her gün dünyanın gözü önünde, acımasızca Filistin halkını, gazetecileri, gönüllüleri ve Birleşmiş Milletler çalışanlarını dahi öldürmektedir. Sadece insanları değil; asırlık zeytin ağaçlarını, doğayı, hayvanları, suları, hastaneleri, camileri, kiliseleri ve tüm kutsalları yok etmektedir.
Şu an meclis toplantımız devam ederken dahi Filistin'de çocuklar öldürülmektedir.
Sığınmacı olarak gittikleri toprakları istila ederek terörist bir devlet kuran İsrail, Filistin halkını açlığa, susuzluğa ve işkenceye mahkûm etmektedir. Ama tarih, susanları unutmayacak. Türkiye, nasıl ki Suriye halkının yaşadığı zulme karşı sesini yükselttiyse, nasıl ki tüm dünyada mazlumların hakkını savunduysa, yine küresel bir aktör olarak aynı mücadeleyi kararlılıkla sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletler kürsüsünden Filistin davasını "milli davamız" olarak tanımladığını ve birçok devletin çekimser kaldığı dönemde dahi Filistin'de yaşananların soykırım olduğunu ifade eden ilk lider olduğunu dile getiren Özdağ, “İsrail, "vadedilmiş topraklar" saplantısıyla üç semavi dinin kutsal beldesi, Kudüs'ü doğrudan hedef almaktadır. Ancak Filistin meselesi yalnızca bölgesel değil, insanlığın geleceğini ilgilendiren bir meseledir. Bugün artık daha net görülmektedir ki İsrail'in hedefi sadece Gazze değildir. İsrail'in politikaları, tüm bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehdit eden hesaplı yayılmacılık projesidir. Bu politika Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın güvenliğini tehdit etmektedir.
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Gazze, en önemli gündem maddesi olmuştur. Dünyanın dört bir yanında ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Filistin'e destek sesleri yükselirken, Netanyahu denen katil, BM Güvenlik Konferansı'nda yalanlarını ve tehditlerini dinletecek kimseyi bulamamış, boş koltuklara konuşmak zorunda kalmıştır. Dünyada Filistin'e desteğini ortaya koyan tüm halklara ve denizlere yelken açan tüm vicdanlı insanlara selamlarımızı yolluyoruz.
Unutmayalım zulmün karşısında tarafsız kalmak, zalimi cesaretlendirir. Bu vesileyle, Filistin davasını kararlı bir şekilde savunan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımızı sunuyoruz. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir sistem kurulana kadar dünya 5'ten büyüktür demeye devam edeceğiz.
Filistin halkının adil, müreffeh ve barış dolu günlere biran önce kavuşması, yaralarının hızlıca sarılması, soykırım kadrosunun uluslararası hukuk önünde hesap vermesi temennisi ile sözlerime son veriyorum” şeklinde belirtti.

Muhabir: Fatih Akbaş