Genelde ticari bir deyim olan ortaklık sözcüğünü, sadece ticaretimize yansıtıyorsak, hayatı eksik bırakıyoruz demektir.

Bu ilçede 'Çocuk Meclisi' kuruldu Bu ilçede 'Çocuk Meclisi' kuruldu

Herkes ticaret yapıyor olamaz elbette, fakat yine de birileriyle ortaklıklar kurmalıyız. Sevince, hüzne ortak olup yüklenmeliyiz hayatın yükünü. 

Ticari olarak güçlerini birleştirip devasa yatırımlara imza atanlar, mal mülk bakımından, zenginlik bakımından önemli konfor alanları kazanır. Laf aramızda herkes de imrenerek bakar bu konforlu hayata. Kim istemez konforlu, huzur ve güven içinde bir hayatı? Umuyorum ki, bu yazıyı okuyan herkes gönülden evet diyordur. 

Madem cevabınız evet, o zaman gelin birileriyle ortaklık kuralım. Birilerinin sevincine ortak olalım. Madem ki ortaklıkta kâr-zarar kardeştir, ortağımızın hüznüne de, acısına da ortak olalım. Paylaşalım hayatın birilerine yüklediği yükün bir kısmını. Sevinçleri paylaşalım, artsın eksilmesin, taşsın dökülmesin sözleriyle açalım gönlümüzün huzur bohçalarını. Sarıp sarmalayalım ortaklığa dair neyimiz varsa. Sahip çıkalım duygularımıza. 
Üstelik garanti veriyorum ki, bu ortaklık yapısında zarar söz konusu değil. Sevinçleri, coşkuları, mutlulukları paylaştığınızda sahibinden hiçbir eksilme olmadığı gibi üstelik artışlar yaşanır. Tıpkı tavan yapan borsa endeksi gibidir. Siz ondan ne kadar pay alırsanız alın eksilme olmaz.

Diyelim ki hüznünü paylaştınız, acılara ortak oldunuz. Karşıdakinin hüznü acısı eksilirken, korkmayın bizimki artmaz. Artıyor ve sizi etkiliyor gibi gözükse de, vanasını açtığınız huzur çeşmelerinden yüreğinize akıveren çağlayanlar, siler atar size sirayet edecek hüzün kısmını. 

Hülasa, ortak olalım, paylaşalım, derdimizi kederimizi, sevincimizi coşkumuzu. 

Göreceksiniz bu ortaklığı sevecek ve müdavimi olacaksınız. Kârlı alışverişler dileğiyle ortaklığınız hayırlar getirsin.