Bayramilik:
Bayrami dervişleri, nefisleriyle sürekli mücadele halindedir. Gece gündüz ibadet ederler, oruç tutarlardı. Bunun sonucu olarak her mümin gibi onlar da ilahi nimetlere kavuşup gerçek bayramı ahrette yapacaklarına inanırlardı. Teheccüt namazına önem verirler, kelime-i tevhid zikriyle birlikte günlük dua ve virdlerine devam ederlerdi.
Akşemseddin Hazretlerinin yazmış olduğu bir risalede Bayramiliğin tarikat usulü ve zikirleri genişçe açıklanmıştır. Hacı Bayram’ın esma zikrine dayanan bu irşat usulü, cehri zikri esas alan BayramiŞemsiler tarafından uygulana gelmiştir. Ancak tarikatta ağırlıklı olan hafi zikirdir.
Bayramilik; cezbe, muhabbet ve sırr-ı ilahi adı verilen üç esasa dayanır. Tasavvuf dilinde kulun Allah’a doğru aşk vasıtasıyla çekilmesine cezbe; Allah’ın kulu, kulun da Allah’ı sevmesine muhabbet denir. Bayramilik’te bu ikisini elde eden mürit, ilahi sırları elde etmek üzere çaba sarf etmek durumundadır.
Akşemseddin döneminde Bayramiler; halka halinde cehri zikir yaparlar, zikir esnasında Yunus Emre’nin şiirlerini okurlardı. Bu esnada vecde gelip haykırırlardı. Eski ve yamalı elbise giyerler, asa kullanırlardı. Zaman zaman halvete girip kırk gün çile çıkartırlardı. Başlarına uzun ve büyük taç takarlardı. Taçlarının bazıları altı köşeli, bazıları da on iki köşeliydi.
Bayramiliğin yayılışı ve Çorum’la ilgisi:
Bayramilik, Anadolu merkezli bir tarikattır. Bu Tarikatı’nın ilk tekkesi, elbette ki Ankara’da bulunan Bayrami Dergâhı’dır. Sonra Edirne’de, İstanbul’da da Bayramiyye tekkeleri kurulmuştur. Özellikle İstanbul’da pek çok Bayramiyye Tekkesi faaliyet göstermiştir. Balkanlarda Selanik, Mostar, Belgrad, Saraybosna, Üsküp, Manastır gibi büyük şehirlerde, Şam, Mekke, Medine ve Mısır’da Bayramiyye Tekkeleri kurulmuştur.
Bayramiyye Tarikatının en önemli şeyhi ve Hacı Bayram Veli’nin halifesi Akşemseddin hazretleri, Ankara’ya gitmeden önce Çorum Osmancık’ta bir medresede müderrislik yapmıştı. Ömrünün ilerleyen devrelerinde Beypazarı’nda bulunduğu fakat halkın büyük rağbet gösterip etrafında toplanması üzerine İskilip’in Evlek Köyü’ne çekilip burada sakin bir hayat yaşadığı bilinmektedir. Bir süre sonra da buradan ayrılarak Göynük’e yerleşip orada ömrünü tamamladığı da herkesin malumudur.
Akşemseddin hazretlerinin kurduğu Bayrami-Şemsi kolunun en ünlü halifesi, İskilipli Şeyh Muhyiddin Yavsi hazretleridir. Şeyh Yavsi, Şeyhülislam Ebussud Efendi’nin babasıdır. Bu tarikatı, İstanbul’a hakim kılan en önemli şeyhdir. İskilip’te oğlu Şeyhülislam Ebussud tarafından onun adına inşa ettirilmiş Şeyh Yavsi Camii vardır. SON.