Emekliler Kadeş Meydanı’nda eylem yaptı
Emekliler Kadeş Meydanı’nda eylem yaptı
İçeriği Görüntüle

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İl Temsilcisi Necati Gül, kamuda çalışan mühendislerin ekonomik koşullarının ve özlük haklarının iyileştirilmesi taleplerinin göz ardı edilmeye, yok sayılmaya devam ettiğini belirtti.

2026 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu’na ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulan Kanun Teklifiyle kamudaki üst düzey yöneticiler ile bazı uzman ve meslek mensupları gibi kadro ve ünvanlara yaklaşık 30 bin TL seyyanen zam yapılmasının önerildiğini ve komisyonca kabul edildiğini dile getiren ZMO İl Temsilcisi Necati Gül, “Meslektaşlarımız kapsam dışı bırakılmış ve taleplerimiz yine görmezden gelinmiştir.
Bugüne kadar gelinen süreçte kamuda çalışan mühendislerin ekonomik koşullarının ve özlük haklarının iyileştirilmesi talepleri, toplu sözleşme sürecinde de meclis komisyonlarındaki görüşmelerde de yok sayılmıştır. Meslektaşlarımıza nitelikli kazanımlar sağlayacak önergeler mecliste bekletilmekte, komisyon ve ilgili kurumların değerlendirmelerine sunulmamakta, algı ve oyalama politikası uygulanmaktadır. Kamudaki eşdeğer meslek sınıflarına farklı gerekçelerle maaş ve özlük iyileştirmeleri verilirken, meslektaşlarımız sürekli olarak dışlanmaktadır. Ülkede hayata geçirilen tüm projelerde, yaratılan tüm zenginlikte, geliştirilen tüm teknolojide büyük bir payı olan mühendislerin yaratıcı emeği ne yazık ki her geçen gün değersizleştirilmektedir.
Bu durum, kamu çalışanları arasında iş barışını bozmakta; eşitlik, liyakat ve verimliliği zayıflatmaktadır. Sunulan sınırlı düzenlemeler mühendisleri yok saymaktadır” dedi.
Kamu personel rejiminin Devlet Memurları Kanunu ile günümüze kadar çeşitli değişikliklere uğrayarak sürdürüldüğünü, ancak sorunların istenilen/beklenen düzeyde giderilemediğini ve ekonomik-politik sebeplerle eşitlik ilkesinin zarar gördüğünü dile getiren Necati Gül, “Personel rejimince yapılan köklü düzenlemelerin belirli toplumsal, siyasal ve ekonomik olaylar sonucu gerçekleştiği ve bu düzenlemelerin de doğal olarak düzenlendikleri dönemlerin izlerini taşıyarak kalıcı çözümler yerine, günü kurtaran çalışmaların ötesine gidemediği görülmüştür.
Bu bağlamda kamu personel rejiminde mevcut karmaşanın giderilmesi öncelikle çözüm üretilmesi gereken sorunlardan biridir. Kamu personel rejiminde yapılan çalışmalar ve değişiklikler pozitif görünümlü yasalar da dahil olmak üzere ücret/maaş talebine sıkışmış personel rejiminin kamusal, kalkınma, modernleşme ve sosyal yönünü göz ardı etmiştir. Bu sebeple liyakat, kariyer ve sınıflandırma kavramları yozlaştırılmıştır. Kamuda çalışan mühendislerin sorunları yıllardır sürdürülen yanlış politikalarda ısrar edilerek çözülemeyeceği açıktır. Meslektaşlarımızın daha iyi koşullarda çalışma, emeğinin karşılığını alma ve hak ettiği şekilde yaşayabilme talepleri dikkate alınmak zorundadır. Gelecek, hem ülkemiz hem de mühendisler açısından kaygı vericidir. Meslektaşlarımızın talepleri aynı zamanda ülkemiz için bir gelecek meselesidir” ifadelerini kullandı.
Kamudaki üst düzey yöneticiler ile bazı uzman ve meslek mensuplarına yapılması düşünülen 30 bin TL seyyanen zammın kamu çalışanı meslektaşlarına ilişkin yıllardır dile getirdikleri taleplerin gereğinin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Gül, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu vesileyle bir kez daha ifade ediyoruz. Bütçe kanunu ile birlikte kamuda çalışan meslektaşlarımızın ekonomik ve özlük haklarını iyileştirecek adımlar bir an önce atılmalı ve yıllardır meclis komisyonlarında bekletilmekte olan kanun teklifleri yasallaştırılmalıdır. Kamuoyunda 3600 ek gösterge düzenlemesi olarak bilinen çalışmada kamuda çalışan meslektaşlarımızın ek göstergeleri 4200’e çıkartılmış ancak yansıtma oranları %145’te sabit kaldığı için herhangi bir fayda sağlamamıştır. Ek gösterge oranlarının mühendisler için yeniden düzenlenmesi, çarpan grubu değişen diğer çalışanlar gibi bu çalışanların da emeklilikte hak ettiklerini alabilmeleri için çarpan grubunu bir üste çıkaracak yeni ek gösterge rakamlarının belirlenmesi gereklidir. Ek gösterge oranı kıdem ile birlikte artarak 5400’ü geçmeli ve 1. derecenin 4. kademesindeki mühendisler için ek gösterge 6400 olmalıdır. Teknik Hizmetler Sınıfı kapsamında ödenen Özel Hizmet Tazminatının tavan oranı artırılarak en az %260 olmalıdır ve bu oran emekli aylık ücretlerine de yansıtılmalıdır. Meslektaşlarımızın aldıkları büyük sorumluluğun ve özverili çalışmaların karşılığı olarak risk ve sorumluluk tazminatı adı altında ödeme kalemi oluşturulmalı, Teknik Sorumluluk Ödemesi olarak her ay memur aylık katsayısının yirmi beş bin (25.000) ile çarpılması sonucunda bulunan tutarda ilave ödeme yapılmalıdır. Mühendisler için Ek Ödeme oranları, %180 ile %200 seviyesine yükseltilmeli ve emekli keseneğine yansıtılmalıdır. Emekli olmuş mühendislerin emeklilik haklarında ve aylıklarında iyileştirme yapılmalıdır. Emekli Sandığı Kanununda yapılacak bir düzenlemeyle her ay aylıklarıyla birlikte, (20.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda ek olarak ilave ödeme yapılmalıdır. Kamuda çalışan toplam personel içerisinde teknik hizmetler sınıfına tabi kamu çalışanı sayısı oldukça yetersizdir. Mühendisleri kamuda istihdam, atama ve güvenceli kadro konusunda ihtiyaca uygun alım talebi yaratılmalı ve buna uygun bütçe ayrılmalıdır. Mühendislerin omuzuna yıkılan vergi yükü hafifletilmeli ve ücretlerinde yapılan gelir vergisi dilimine bağlı mağduriyet giderilmelidir. Ürettiğimiz bilgi ve teknik, ülkemizin kalkınması, halkımızın gönenci ve mutluluğu için vazgeçilmezdir. Mühendisler, bilimin ve tekniğin öncüsü olarak, kendileri için alınan bu tavra ve dün verilen sözlerin havada kalmasına anlam verememektedirler. İnsan onuruna yakışır bir yaşam ve insanca yaşanacak bir gelecek için sesimizin duyulmasını; haklı ve adil olan taleplerimizin gerçekleşmesini istiyoruz.”
(Haber Merkezi)

Muhabir: Çorum Hakimiyet