YILLAR SONRA
İki yıl arayla bir erkek bir kız çocuğumuz oldu. Huzur bulduk. Elele verdik. İlk 10 yılda biri İstanbul  diğeri sılada iki  ev ve iki çocuk sahip etti Allahım, Ardın dan da araba. O ara lisans imtihanlarına girip üniversite diplomasını aldım.
Oğlumuz 11’ini bitirirken ara ara nöbetler geçirmeye başladı.  Çapa Tıp Fakültesine götürdük. Epilepsi teşhisi kondu! Tekrarladıkça ciğerimiz yanıyor du. Acilen  hastaneye yetiştiriyorduk. Bazen gece derin uykudayken bir güm leme, patırtıyla uyanıyor fırlıyorduk yataklarımızdan! Korku ve acıyla yerde  çırpınmakta olan yavruya koşuyor iyileştirmeye çalışıyorduk. Sözün bittiği yer deydik. Üniversite son sınıfta nöbetlerin sıklaşmasıyla, henüz Türkiye'de yeni başlayan  beyin ameliyatına karar verildi. Bir yıl arayla ancak ikincisinde sonuç alabildik, sevindik. Derken, eşim Demans'a yakalanıp giderek yatalak sonra yemez içmez kalkmaz oldu. Oğlum kendi kabuğunda. Acı ve sıkıntımız had safhada. Kızım Üniversite diplomasını bir kenara koyup aşırı düşkünlükle  annesine bakıcılığa yöneldi. Israrlarımıza rağmen bakıcıya bırakıp çalışmaya normal hayata yönelmedi. Kızın aşırı kaygı ve titizliğinden can yoldaşım eşimi her gün istedikçe göremez oldum. Bu çok zoruma gidiyor mahvediyordu beni. Anladım ki ben çocukları  mın umurunda değilim! Hastalığının 15’inci yılında yürüyemez yemez içmez konuşamaz yatalak haldeyken vefat etti yalnız bırakıp gitti can yoldaşım beni. 
Not: Roman tefrikasının kalan bölümleri yakında basılacak olan “YOKSA RÜYA MI?” adlı kitapta yayımlanacaktır.