Son üç yılda virüs salgını, Rusya- Ukrayna savaşı ve ardından gelen küresel enerji ve enflasyon krizi tüm dünyayı sarsmaya devam ediyor. Tüm bu olanların dünyada ulus devletleri yok ederek tek elden yönetilen bir dünya milleti yaratma çabaları olduğu iddia edilmektedir. ''Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur'' sözünde olduğu gibi, önümüzdeki günlerin iklim krizi ile birlikte daha nerelere evrileceğini kestirmek zor olmasa gerek. Yeni dünya düzeni kurulmaya çalışıldığı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi konumda yerini alacağının çok önem kazandığı şu kritik günlerde biraz kısır iç çekişmelerden uzaklaşıp dünyada neler olduğuna bakmak, daha sağlıklı düşünüp kararlar vermemiz açısından faydalı olacağı inancındayım. 
- 2020 başlarından 2022 yılı sonuna kadar devam eden, laboratuarda üretilip dünyaya yayıldığı iddia edilen ve dünyada yüz binlerce insanın ölümü ile birlikte ekonomilerini altüst eden CORONA salgını dünyada birçok şeyi değiştirmeye devam ediyor.
- Bir yıldır devam eden RUSYA-UKRAYNA savaşında binlerce asker ve sivil ölmüş yüzlerce insan yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Bunun yanında savaşın etkisiyle gıda ve enerji krizi tüm dünyayı sarsmaya devam etmektedir.
- İRAN'da Ekim 2022' de Mahsa Amini'nin ölümünün ardından patlak veren rejim karşıtı protestolar beş aydır devam etmekte ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep olmuş hala da sürmektedir.
- AFRİKA kıtasında son bir yılda içinde Mali, Çad, Gine, Sudan ve Burkina Faso'da kanlı askeri darbeler yaşandı. Hala terör saldırılarında binlerce insan ölmektedir.
- İSRAİL' de Netanyahu yönetimine karşı yargı yasasını protesto etmek için yüz binlerce kişinin sokak protestoları iki ayı aşkın süredir devam etmektedir. Ayrıca İsrail askerlerinin Filistin katliamı hala devam etmektedir.
- FRANSA' da tartışmalı yaş sınırını 62 den 64' e çıkaran emeklilik yasasını protesto eylemleri bitmek bilmiyor. Başkent Paris ve ülke genelinde polis göstericilere sert müdahalelerde bulunuyor. Göstericiler araçları ateşe vermekte mağazalar yağmalanmaktadır. Polis göz yaşartıcı bomba kullanmakta göstericiler ise molotof kokteyli atmaktadır. Lyon kentinde belediye binası ateşe veriliyor ve Macron' a polis devleti suçlamaları yöneltiliyor. Toplam gözaltı sayısının 500 kişiyi bulduğu bildirilmektedir.
- İNGİLTERE' nin Londra kentinde yüzlerce kişi hayat pahalılığını protesto etmek için sokaklara inmektedir. Hayat pahalılığını, doğalgaz ve elektrik fiyatlarını protesto eden göstericiler ellerinde '' zenginleri vergilendirin, fakirlere saldırmayın'' pankartları taşımaktadırlar. Avrupa'nın diğer ülkelerinden İSPANYA ve BELÇİKA' da durum diğerlerinden farklı değil. Uçuşlar grev nedeniyle iptal ediliyor. Son bir yılda enflasyon yüzde 12 doğalgaz yüzde 130, elektrik yüzde 85 artmış durumdadır. YUNANİSTAN' da 46 kişinin ölümü ile sonuçlanan tren kazası sonrası pahalılıktan patlama noktasına gelen halk sokaklara dökülmektedir.
ABD' de '' SLİKON VALLEY BANK'' Slikon Vadisi Bankası ve Signature Bank'ın peş peşe iflası finans çevrelerinde kırmızı alarma yol açtı. Bankalara kayyum atandı. Avrupa' da ise İsviçre'nin en büyük bankalarından'' Credit Suisse'' bir günde yüzde 30 değer kaybetti.
Tüm dünyaya baktığımızda yıllardır sürdürülen kapitalizmin zalim sömürü düzeninin can çekiştiğini görmek çok da zor olmasa gerek. Daha burada sayamadığımız birçok yerde savaşlar, kan, gözyaşı, terör, açlık ve göç acımasızca devam ettiriliyor. Artık insanların uyanması ve sahte demokrasi, özgürlük, insan hakları yalanlarına kanmaması gerekmektedir.
TÜRKİYE' DE DURUM:
Dünyada bunlar olurken tüm olumsuzluklara, gizli ve açık tüm oyunlara ve saldırılara rağmen tarih boyunca gücünü zulümden yana değil, hak, adalet ve merhamet yönünde kullanan büyük TÜRK MİLLETİ tekrar yenidünya düzeninde kendine yakışan gerçek yerine kavuşacağının ışıltılarını ve sinyallerini vermektedir. Yazıyı fazla uzatmadan kısa kısa ülkemizde gerçekleşen güzel işleri sizinle büyük bir umut ve heyecanla paylaşmak isterim. Çünkü sürekli olumsuzlukları konuşmak motivasyonumuzu bozduğu gibi tüm enerjimizi de alıp götürmektedir.
- ENERJİ alanında son yıllarda artan rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları ve ''AKKUYU nükleer Enerji Santrali'' Sinop ve İğneliada Nükleer santralleri enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak önemli projelerdir.
- DOĞALGAZ ve PETROL aramak için devletimizce ortaya konan irade ve cesaret ile daha önce hiç sahip olmadığımız 4 tane sismik arama gemisi sahibi olduk. Bununla birlikte Karadeniz'de bulunan doğal gaz rezervi yeni keşiflerin habercisi olarak enerjide yerlilik oranımızı daha da artırması beklenmektedir. Bunun yanında TANAP, TÜRK AKIM ve MAVİ AKIM Doğalgaz boru hatlarımız ile Azerbaycan, Rusya gazının Avrupa' taşınması ülkemize önemli avantajlar ve kazanımlar sağlamaktadır.
- BOR- KARBÜR tesisi iki gün önce açılmıştır. Dünya bor madeni rezervinin yüzde 73'üne sahibiz. Otomotiv, savunma sanayi, uzay ve havacılık, nükleer alanda kullanılmakta ve stratejik değere sahiptir. Yıllık kapasite 1000 ton. Zırh- roket nozulu gibi malzemelerde değeri 35 kat artıyor. Ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtaracak savunma sanayimizi yerlileştirecek bu tesise sahip dünyada 5. ülke konumuna geldik. 
Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 80 lere ulaştı.
- MMU ( Milli muharip uçağımız) ve HÜRJET pist başı yaptı ve ilk uçuşunu gerçekleştirdi.
- ATAK- 2 Helikopter ve ANKA- 3 uçuş hazırlığı yapıyor.
-  ARMA 2 zırhlı tankımız ordumuzun emrinde. 
- BAYRAKTAR KIZILELMA, İnsansız savaş uçağımız ihracat rekorları kırıyor.
- İHA ve SİHA' larımızı almak için ülkeler sıraya giriyor.
Yıllardır özlemini çektiğimiz yerli otomobilimiz '' TOGG'' yukarıda bahsettiğimiz ekonomik kriz ve olumsuzluklara rağmen ülke insanımızı heyecanlandırmış ona sahip olmak için insanlar sıraya yazılmaya başlamıştır.
Bütün bunlar, Türk milletinin özgüvenini yeniden kazandırmakta ve hayal olarak gördüğü gelişmelerin art arda gerçekleşmesi de geleceğe daha umutla bakmasına vesile olmaktadır. 
Yine bu gelişmeler gösteriyor ki,  '' TÜRKİYE YÜZYILI'' kuru bir siyasi söylem olmaktan öte, altı doldurulmuş, ayakları yere basan ve millet olarak sahip çıkılması ve desteklenmesi gereken bir projedir. Hangi siyasi idare gelirse gelsin ''Yeni Dünya düzeninde'' Türkiye hak ettiği yeri alacaktır. 
Söz konusu vatan olduğu zaman bu aziz millet her türlü olumsuzluk ve zorluk karşısında bile ne yapacağını tarihte göstermiş, bugünlerde de gösterecektir Allah'ın izniyle.