İslam'a göre çocukların ebeveynlerinin üzerindeki hakları, anne ve baba evlenmeden önce başlar. Yani kişi, evleneceği ve neslini devam ettireceği eşini seçerken dikkatli davranması gerekir cünkü soyu ondan devam edecektir. Bu dünyada en değerli varlığı olan çocukları, ondan dünyaya gelecek ve aynı zamanda da çocukların yetişmesinde büyük rolü olacaktır.
Anne çocuğuna hamile olduğu süre içerisinde, yediğine içtiğine ve bütün davranışlarına dikkat etmek zorundadır. Çünkü hamilelik döneminde yaptıkları, karnındaki çocuğuna mutlaka etki etmekte ve çocuğun ona göre şekillenmesini sağlamaktadır. O halde insan neslini devam ettireceği eşini itinayla seçtikten sonra çocuğun anne karnındaki yetişme sürecinde de azami dikkati göstermesi gerekir. Cinsiyeti ne olursa olsun çocuğu kabullenmek gerekir. Birçok anne baba çocuğun cinsiyetine aşırı derecede önem verirler. Hâlbuki şunu demeleri gerekir. Oğlan olsun, kız olsun Allah (cc) hayırlısını versin, salihlerden, sâlihalardan eylesin ve sağlıklı olsun. Özellikle ailelerde büyüklerin erkek çocuk sevgisi daha fazladır. Hatta cahiliye döneminde kız evlatlarının diri diri toprağa gömülmesi, ailelerde cinsiyet ayrımının eskiden beri olageldiğini göstermektedir. Bu cahiliye âdetlerini yıkmak için rahmet Peygamberi, kız çocuklarını omzuna alarak özellikle Mekke sokaklarında dolaştırmış ve kız çocuklarının utanılacak bir şey olmadığını cahiliye dönemindeki insanlara yaşayarak göstermiştir. "Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah'ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir. Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediği kimseyi de kısır yapar. Şüphesiz o her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir." (Şûrâ 49-50) Ebeveynin hayırlı evlat istemesi ve hangisi verilirse Allah'ın (cc) bir Lütfü olarak görmeleri ve şükrederek, islâmî terbiye üzerine yetiştirme konusunda üzerlerine düşeni yapmaları gerekir.
Dînî değerlerine sahip olan kimseler eğer namuslu değillerse dindar değiller demektir. Dindar bir kimse hayatının her karesine dikkat eder. Tesettür de, dindarlık ağacının meyvelerinden ve ürünlerinden biridir. Tesettür, yalnızca kadınlara ve kızlara ait bir özellik de değildir. Hatta erkekler de tesettür sahibi olmak zorundadırlar. Dinimize göre mahrem olan ve kapatılması gereken yerlerde bellidir. Ancak, kadınların tesettürü ile erkeklerin tesettürü arasında farklar vardır. Kadın olsun, erkek olsun giyim ve kuşamda ki tesettürün şekli yoktur. Herkes istediğini giyebilir. Ölçü ise vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde ince ve dar olmamasıdır. Dindar bir kimse edep ve hayâ sahibidir. Hayâsı olmayan kimsenin dini de yok demektir. Peygamberimiz "Hayâ imandandır" Mutlu bir evlilik için her iki tarafında güzel ahlaki meziyetlere sahip olmaları gerekir. Bir ömür boyunca kötü ahlaklı bir insanla birlikte yaşamak; hapishanede âdî suçlularla birlikte yaşamaya benzer. Eşlerden birinin kötü ahlaklı olması; çocukları için kötü bir model olduğu gibi hem eşinin hem de çocuklarının hayatlarını çekilmez hale getirebilir. Kötü huylu ve ahlaksız bir insanla birlikte yaşamak çok zordur. Ancak iyi huylu ve güzel ahlaklı bir insanla yaşamak ise insana neşe, sevinç ve umut verir. İyi huyluluk, imanlı olmanın belirtilerinden biridir. Kötü huyluluk ve ahlaksızlık ise, iman zayıflığının göstergelerindendir. Kısacası evlenmeye karar veren eşlerin kültürel, eğitimsel, fikirsel, fiziksel, Ruhsal, psikolojik, Ahlaksal ve dini yönden mümkün olduğu kadar aralarında denklik ve uyumluluk olması gerekir. Bunlar önemli değil biz birbirimizi seviyoruz istenmeyen şeyler zamanla düzelir seklindeki sözler karşılığı olmayan ifadelerdir. İnsanlar sadece kendileri değişmek istedikleri zaman değişebilirler. Değişim her zaman dıştan değil içerden olur, hele de belli bir yaştan sonra hiçbir zaman dış müdahale ile istenilen randımanda bir değişim olmaz. Bunun örnekleri çoktur. Bunu asla unutmamak gerekir, aksi ise hayal kırıklığı olur.
Evleneceğiniz kişinin nesebi de önemlidir. Atalarımız ağaç kökünün üzerinde büyür demişlerdir. Zira ağaç köklerinden beslenerek büyür. Peygamberimiz: "Çocuklarınızı sâlih bir aileden olan kişilerle evlendiriniz. Çünkü ırk (özellikleri) etki yapar" yine "Çocuklarının nerede karar kılacağına (anne ya da baba olarak kimi seçeceğine) iyi bak. Çünkü ırksal özellikler etki yapar" Senin onlarla işin olmasa bile, onların kesinlikle seninle işleri olacaktır. Eşini ailesinden, onları eşinden asla ayıramazsın, bu doğruda olmaz. Kendin de onlarla olan ilişkilerini koparıp atamazsın. Dolayısıyla bir ömür boyunca onlarla birlikteliklerin olacaktır. Eğer eşin ailesi ve yakınları problemli kimseler ise hayatı sana zehir edebilirler. Eş seçimi gibi önemli konularda, hiçbir zaman aceleye getirilmemeli, duygusal davranılmamalı ve duygusal olarak da karar verilmemelidir. İstisnalar ise her zaman vardır. Bazen bataklıkta güzel bir gül büyüyebildiği gibi bazen de gülistanda dikenler de çıkabilmektedir. Ancak istisnalar üzerine genel yasalar düzenlemek doğru olmaz.
Aldığınız bir mobilya veya ev eşyasını beğenmediğiniz zaman değiştirme imkânınız vardır ve değiştirebilirsiniz. Ama evlilik öyle değildir. Onun için evlenme çağı geldiğinde ve evlenmeniz için hiçbir nedende yoksa Peygamberimizin tavsiyesi üzere evliliği geciktirmemek gerekir zira Peygamberimiz; "Evlenen kişi dininin yarısını tamamlamıştır. Diğer yarısına da dikkat etsin" buyurmuştur. Evlilik geciktirilmemelidir ama acele ile de karar verilmemelidir. Evlilik konusunda acele ile verilen bir karar ya ömür boyu mutlu olmanıza veya ömür boyu mutsuz olmanıza sebep olabilir. Onun için âni karar verilmemeli ve enine boyuna araştırılarak ince dokunup sık elenmelidir. Zira bazı şeyler vardır ki geriye dönüşü ve telafisi mümkün olmayabilir. Evlenmeye karar verdiğiniz kişi ile ne kadar çok ortak paydanız varsa o kadarda mutlu olma şansınız yüksek demektir.
Evlilik insanları haramlardan koruyan en büyük zırhtır. Neslin devamı, nesebin korunabilmesi, geleceğimizin teminatı olan yeni nesillerimizin sağlıklı bir ortamda yetişmeleri için temelleri dînî ve ahlaki ilkeler üzerine atılmış olan mutlu bir aile yuvası şarttır.